Arkamız, 2011’de başlayarak hâlâ devam eden kanlı Suriye İç Savaşı’yla muhaliflerin kazandığı Azez.
Önümüz, 2016’daki Fırat Kalkanı Harekâtı ile IŞİD’in elinden alınan Dabık. IŞİD’in bir hadise atfen “kıyamet savaşının” yaşanacağını iddia ettiği bir ideolojik motivasyon vahaıydı ancak burada küçük kıyamet bile kopmadı.
Ortadoğu’nun kanı nerede birikti?
Daha ilerisi Suriye kuzeyinin Türkmen eli.
Çobanbey, Gundura, Sandı, Tel el Hava, Tel Ali…
Türkiye’deki milliyetçilerin gözlerinde ışıltıyla andığı sarı ve kurak kasabalar.
İç savaş içinde türlü örgütlerin hâkimiyet sürdüğü bu kasabaların ortasındaki yollar da savaştan bitkin düşmüş bir halde, delik-deşik.
Ortadoğu yakın tarihinin kanı, sanki zaman içinde bu bakımsız yollara açılan deliklere dolmuş. Bu kana bata-çıka dünyanın gözünü çevirdiği Menbiç cephesine ilerliyoruz.
Posterler ve sorular
Yol boyunca bölgenin efsanevi komutanı Hacı Mare namıyla maruf Abdulkadir Salih’in, Suriyeli muhalif göstericileri şarkılarıyla coşturan Abdulbasit Sarut’un, Fırat Kalkanı’nın TSK mensubu şehitlerinin posterlerinin ve her köşe başında Suriyelilerin “haciz” dediği kontrol noktaları kuran muhalif grupların soruları arasında bölgeye ulaşıyoruz.
Cephe hattına takviyeye giden Suriye Milli Ordusu (SMO) askerleri sanki bir gün önce şiddetli çatışmalardan çıkmamış gibi sakin.
Savaş arasının geçici ataleti
Cephe gerisinde, zırhlı araçların üzerinde yatıyorlar. Gelecek ilk emirde sadece 1 kilometre uzaktaki sıcak temas noktasına ilerleyecekler.
“Ribat” denilen karşılıklı nöbet yerlerinde askerler yenileriyle değiştiriliyor.
Ama Menbiç operasyonu simdi diplomasinin derin dondurucusunda bekletiliyor.
Çünkü…
Çünkü Türkiye uzun zamandır buzdolabında beklettiği Kuzey Suriye operasyonunu başlatmış, ABD Başkanı Donald Trump ABD askerlerinin Suriye’yi terk edeceğini, 5 bin mil uzakta yaşanan “anlamsız ve bir türlü bitmeyen savaşların artık sona ermesi gerektiğini, Kürtlerin (YPG) IŞİD’e karşı kendileri için savaştığını ancak bunun için yeterli miktarda para ve silah aldıklarını, artık onları koruyamayacaklarını, bunu Rusya ya da Çin ya da Napolyon’un yapabileceğini ve bundan memnun olacaklarını en sonunda da PKK’nın IŞİD’den daha beter bir terör örgütü olduğunu söylemişti.
ABD’nin bu hamlesi üzerine YPG, Türkiye’nin hedefindeki Ayn el Arap (Kobani) ve Menbiç’e Suriye rejim ordusunu davet etti.
Rejim askerleri ise buralarda boy gösterisi yaptı. Rusya, 2015’ten bu yana cömert yardımlarda bulunduğu Esad rejimini bu konuda da destekledi ve Menbiç operasyonu için Rusya ve Türkiye arasında ciddi görüşmeler başladı.
Diplomasi savaşı daha çetin geçiyor
Muhalif kaynaklarımıza göre Türk ve Rus askeri yetkililer Dadat köyünde bir araya gelerek Menbiç’i görüşüyor.
Bir gün önce ise askeri unsurlara 48 ila 72 saat durma emri verildiği belirtiliyor.
Menbiç operasyonuna “diplomasi arası” verilen bu kısalıkta TSK ve SMO bölgeye takviye göndermeye devam ediyor.
Yusuf Dirbes, SMO’nun birinci kolordusuna mensup Fevc el Evvel isimli bir muhalif grubun bölgedeki komutanı.
Geçtiğimiz gün Menbiç kırsalındaki bir köyün TSK-SMO tarafından ele geçirildiği operasyona katlan isimlerden biri.
Savaş arasının bitmesini bekleyenler
Onlar da siyasi müzakerelerin bitmesini bekliyor:
Hepimiz, ağır silahlarımızla, askeri unsurlarımızla hazırız. Sadece emrin gelmesini bekliyoruz.
Menbiç için 15 binden fazla Suriyeli asker hazır
Yusuf Dirbes, Menbiç cephesinde kaç asker konuşlandırdıklarını önce söylemek istemiyor.
SMO, Barış Pınarı Harekâtı için 40 bin askerin hazır olduğunu belirtmişti. Ancak Dirbes sorularıma devam etmem üzerine Menbiç’te 15 binden fazla askeri güç konuşlandırdıklarını söyledi:
En kısa sürede Menbiç’i alırız. Suriye’nin tek taşı bile bizim için önemli. Menbiç’in alınması stratejik ve psikolojik açıdan da önemli. Çünkü burası işgal edilen bir alan ve YPG’nin Fırat’IN doğusu ile batısı arasındaki bütünlüğü bozulmuş olacak. Buranın alınması olası Ayn el Arap (Kobani) operasyonu açısından da etkili olacaktır.
Menbiç’in nüfusu arttı mı?
Muhalif komutan Menbiç’in YPG eline geçmesinin ardından şehirden göçler yaşandığını ancak kentin nüfusunun arttığını iddia etti.
Zeytin Dalı Harekâtı ile Afrin’den kaçan çok sayıda insanın Menbiç’e yerleştiğini ve Halep’ten de buraya göç yaşandığını öne sürdü.
Dirbes’e göre Menbiç’in nüfusu 200 bine kadar çıktı.
Bu harekât kime karşı?
Bir diğer çekincesi ise harekâtın topyekûn Kürtlere yönelik gerçekleştirildiği algısının yaygınlık kazanması:
Artık daha dikkatliyiz. Sivillerin zarar görmemesi için çok daha büyük dikkat gösteriyoruz. Sivilleri korumak için elimizden geleni yapıyoruz.
Bu harekâta Arap ve Türkmenlerle birlikte Kürtler de katılıyor. Kürtler de PKK’dan çok büyük zararlar gördü.
Savaş arası ataletini terk edip gerisin geri dönüyoruz. Yine aynı yoldan. Yine bir kontrol noktasında durduruluyoruz. “Milli Hastane’nin önünden geçecek misiniz?” diye soruyor. “Evet” cevabını duyunca uyarı geliyor:
Maranez köyünde hâlâ YPG hâkim. Ve yoldan geçen araçları vuruyorlar. Farlarınızı kapatıp öyle gidin.
Akşamın zifiri karanlığında farlarımızı da kapatıyoruz...
© The Independentturkish