Hür Dava Partisi (HÜDAPAR) Genel Merkezi, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyi için başlattığı Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "Halkın yeni mağduriyetler yaşamaması ve sivillerin zarar görmemesi herkesin önceliği olmalıdır" denildi.
Harekatın yeni kaotik durumlara ve yeni çatışmalara neden olmaması gerektiği belirtilen açıklamada, “Sınırlarla oynamak ve demografik yapıyı değiştirmek, bölgeyi sonu belirsiz, kaotik bir duruma sürükler. Her şeyden önce bu harekatın sınırları değiştirmeye yönelik bir harekat olmadığı, belirli zaman ve mekanla sınırlı kalacağı gösterilmelidir” ifadesi kullanıldı.
HÜDAPAR: Türkiye’nin müdahalesi Türk-Kürt savaşı değildir
PKK’nin hiçbir zaman Kürtler için mücadele etmediğine işaret edilen açıklamanın devamında şu değerlendirmeye yer verildi:
Türkiye’nin bu müdahalesi bir Türk-Kürt savaşı değildir. PKK/YPG hiçbir zaman Kürtler için mücadele etmemiştir, hatta PKK şimdiye kadar savaşını kendisi gibi düşünmeyen Kürtlere karşı yapmıştır.
Bölgede kendisine teslim olmayan Kürtleri ya öldürdü ya da sürdü. Sürdüklerinin de bir daha memleketlerine dönmesine izin vermedi.
HDP: Savaşa karşı Rojava’ya ses verelim
“Türkiye’de yükselen demokrasi dinamiğini de hedef alan bu saldırıyı en güçlü biçimde kınıyoruz” denilen ve HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli imzasıyla yapılan açıklamada, “İktidarın kendi siyasi geleceği için sınır ötesine yönelik başlattığı bu saldırı aynı zamanda sınır içinde yaşayan halklara, demokrasi güçlerine ve onların dayanışma ruhuna karşı da başlatılan bir saldırıdır” ifadesi kullanıldı.
Saldırıyı Rojava’da barış içerisinde yaşayan Ezidi, Süryani, Türkmen, Ermeni, Arap ve tüm inanç gruplarını hedef alan bir saldırı olarak değerlendirilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
Bu saldırganlık iktidarın iddia ettiği gibi bir partiye ya da herhangi bir siyasi yapıya yönelik değil, Kürt halkına ve onun bölge halkları ile var ettiği demokratik kazanımlara yöneliktir.
Kadın devrimi başta olmak üzere demokratik ve insani bütün değerleri hedef alan bu saldırı, Orta Doğu’daki farklı inançlara karşı savaş açmış olan IŞİD’in önünü açma, onu yeniden var etme girişimidir.
Hukuki ve meşru olmayan bu savaşa karşı halkımızla ve Türkiye demokrasi güçleriyle en ufak bir tereddüt yaşamadan karşı duracağız. Vicdan sahibi herkesi, AKP-MHP’nin iktidarını uzatmak için başlattığı bu savaşa karşı durmaya bir kez daha çağırıyoruz.
Savaşa karşı Rojava’ya ses verelim.
PAK: Türkiye devletinin amacı soykırım ve işgaldir
Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) harekat ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, saldırının Kürt halkına ve onun özgürlük mücadelesine yönelik bir saldırı olarak değerlendirdi.
Saldırıyı hiçbir şekilde kabul etmedikleri ve şiddetle kınadıklarının belirtildiği açıklamada, “Barış Pınarı adı altında Kürt halkına karşı büyük bir savaş sürdürmekte olan Türkiye Devleti‘nin esas amacı Güneybatı Kürdistan’ı (Rojava Kurdistanı) işgal, daha kapsamlı bir ‘Arap Kemeri Planı’nı hayata geçirmek ve bu suretle Rojava Kürdistanı’nın toprak birliğini parçalamak, Kürtleri binlerce yıllık topraklarından uzaklaştırmak, etnik, demografik temizliktir, soykırımdır” denildi.
Türkiye’nin saldırısının durdurulması için Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, ABD, Rusya ve dünya kamuoyuna çağrıda bulunan açıklamanın devamında, şu ifadelere yer verildi:
Dünya devletleri bu işgale ve Kürt halkına yönelik jenosid girişimine ortak olmamalıdır.
Kürdistan’ın dört parçasındaki tüm Kürt, Kürdistani partiler, örgütler bu insanlık dışı saldırıya karşı ortak bir tutumla duruş sergilemelidirler.
Gün milli, yurtsever birlik ve el ele verme günüdür.
Türkiye Devleti saldırı, işgal ve soykırımlarla Kürt halkının ve O’nun özgürlük mücadelesinin yok edilemeyeceğini bilmelidir.
Bu saldırganlığı en etkin şekilde önleyebilecek Türkiye kamuoyunu duyarlı olmaya, bir an evvel harekete geçmeye çağırıyoruz.
KKP: Mesut Barzani saldırı ve işgallere karşı tutum sergilemeli
Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı’na tepki gösteren bir diğer parti de Kürdistan Komünist Partisi (KKP) oldu.
KKP Genel Sekreteri Sinan Çiftyürek de askeri harekattan sonra sosyal medya hesabından eski Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani’ye seslenerek, “Kek Mesud, ulusal lider olarak dört parçadan partileri Rojava ve Güney kazanımlarına yapılan saldırı ve işgallere karşı tutum ve Ulusal Kongre gündemli toplantıya çağırmalı! Kek Mesud’un Kürdistan hükümetinin Rojava’ya ilişkin aldıkları tutum ulusal birlik iklimini güçlendiriyor!” çağrısında bulundu.
IKB Başkanı Neçirvan Barzani’ye de çağrıda bulunan Çiftyürek, şu ifadeleri kullandı:
Kürdistan Bölge Başkanı Sayın Neçirvan Barzani’ye!
Başta Rojava ve Güney Kürdistan'ı olmak üzere halkımız zor günlerden geçiyor!
Dünya şahittir ki halkımız, ulusal özgürlük ve bağımsızlığı kadar Irak ve Suriye halklarının demokrasi-özgürlük talepleri için de savaştı, ağır bedeller ödedi!
Ve şimdi bombardıman altındaki Rojava halkamız bölge halklarının dünya kamuoyunun BM-AB-AP gibi kurumların vicdanına seslenerek dayanışma bekliyor.
Halkımız Kürdistan Başkanı'ndan dünya kamuoyunun desteğinin sağlanması Kürtlere arası ulusal ittifak için çaba harcamanızı bekliyor!
Azadi Hareketi: Kürtleri bölmek için insanlardan sınır yapma yöntemi fayda vermeyecek
Azadi Hareketi Genel Sekreteri Fevzi Bulgan da sosyal medya hesabından askeri harekata tepki gösterdi.
Bulgan paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
Kürdistan’ın ortasında sınır çizerek dörde böldünüz tatmin olmadınız.
Bu "sınırlara" tel örgüler ördünüz gene tatmin olmadınız.
Sınır boyunca mayınlar döşediniz gene tatmin olmadınız.
En sonunda beton duvarlar yaptınız gene tatmin olmadınız.
Şimdi de Arapları yerleştirerek mi?
Kürtleri bölmek için arasına yerleştirmeyi düşündüğünüz insanlardan sınır yapma yöntemi fayda vermeyecektir.
Kürt kültürü bu insanları asimile edecek ve hepsini zamanla Kürtleştirecektir.
Independent Türkçe
