Nosferatu'nun yıldızı Bill Skarsgård, rolünü korku rollerine veda edecek kadar ağır bulduğunu açıklayarak bir daha "asla bu kadar kötü bir şeyi oynamak" istemediğini söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
34 yaşındaki oyuncu, yönetmen Robert Eggers'ın gotik vampir korku filminde esrarengiz Kont Orlok rolünü canlandırıyor.
Skarsgård, O (It) serisindeki korkutucu palyaço Pennywise rolüyle de tanınıyor.
Ancak aktör son rolünün daha da korkutucu olduğunu söylüyor. Empire'a konuşan Skarsgård şöyle dedi:
İşimiz bittiğinde 'Bir daha asla bu kadar kötü bir şeyi oynamak istemiyorum. Bir daha asla protez takmak istemiyorum' diye düşündüm.
Skarsgård, çekimlerin sona ermesinin "içini rahatlattığını" ekleyerek devam etti:
Beni gerçekten etkiledi. Orlok, okült bir büyücü ve o şekilde var olmaya çalışmak beni çok zorladı.
Aktör Stellan Skarsgård'ın oğlu olan İsveçli oyuncu, Nosferatu'daki vokal performansında sesini bir oktav alçaltmak için bir opera sanatçısıyla çalışmanın özellikle yorucu olduğunu söyledi.
Skarsgård "Üzerinde en çok çalıştığım şey sesti" dedi.
Çekimlerden önceki bir buçuk ay boyunca kendimi kaydetmekten başka bir şey pek yapmadım. Sette de bu egzersizleri yapmaya devam ettim.
Biraz Moğol gırtlak şarkıcılığına benziyor. Çılgınca.
Skarsgård'ın emekleri, eleştirmenlerin övgüleriyle ödüllendirildi. The Independent'ta Nosferatu'ya 5 yıldız veren eleştirmen Clarisse Loughrey, Kont Orlok hakkında şöyle yazmıştı:
Tabii o bir vampir. Vampirler de seks ve ölümün temel taşıyıcısı.
Skarsgård'ın şeytani bir şekilde tanınmaz hale gelmesi burada tadını kaçıramayacağım kadar gerçek bir sürpriz. Ancak sesinin hırıltılı gürültüsü ve yuvarlayarak söylediği 'R' sesleri, onu baştan çıkarıcı olduğu kadar itici de kılıyor. Sesi ağzından değil de duvarların kendisinden geliyor gibi. Kanı boyundan değil ritmik hareketler eşliğinde göğüsten emiyor. Erotik ama tatmin edici şekilde değil. O, zevk vermeyen bir bağımlılık.
Kont Orlok, Friedrich (Aaron Taylor-Johnson) ve Anna Harding (Emma Corrin) gibi aklı başında görünen insanları kıyamet umutsuzluğuna sürükleyen, bir vebalı fare ordusu tarafından sürekli olarak takip ediliyor. Hastalık hep geçerli bir korku ve Eggers'ın Nosferatu'sunun yapımı 10 yıl aldı ama şimdi, bir pandeminin ardından filmdeki hisler her zamankinden daha keskin hissediliyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
independent.co.uk/arts-entertainment
Independent Türkçe için çeviren: İdil Barım
© The Independent
