Bakan Fidan duyurdu: Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği açılıyor

"Yarın faaliyete geçer. Bütün ekip hepsi beraber, Büyükelçimiz de dahil"

Fotoğraf: AA

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Suriye'de yaşanan gelişmelerle ilgili NTV'ye konuştu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan "Rejim daha önce de devrilebilirdi ancak Rusya ve İran'ın sert ve güçlü müdahaleleri olmuştu. Ancak Rusya ve İran eski şartların olmadığını ve üzerine yatırım yapılan Beşar Esad'ın bu yatırımlara değmediğini anladı ve Doha'daki toplantıda bir anlaşma sağlandı. Sonuç olarak da rejim devrildi. Biz özellikle bu geçiş sürecinin kansız olması için ihtiyatlı davrandık.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Muhalifler İdlib'de 4 milyon Suriyeli kardeşimizi yönetiyordu. Belediye hizmetleri dâhil olmak üzere orada birçok hizmeti yönettiler. Bir tecrübe sahibi oldular. Şimdi bu tecrübeyi Şam'a da yönlendirdiler. Çöplerden, elektrik sorunlarından bahsediyorlar ve bunların karşılanmasının kendilerinin bir görevi olduğunun farkındalar. Nasıl ki İdlib'te bu hizmetleri veriyorlardı şimdi bu temel hizmetlerin aynısını Şam'a da taşıyorlar. İleriki aşamalarda elbette daha kapsayıcı bir hükümet kurulacak ve kamu hizmetlerinde de nitelik artışına gidilecektir. Ancak önce ülkede bütünlüğün sağlanması gerekiyor. Ülke hassas bir dönemden geçiyor."

Hakan Fidan sözlerine "Suriye muhalefetinin hayat bulmasında Milli İstihbarat Teşkilatı'nın vatansever üyelerinin faaliyetleri etkili olmuştur. Diğer yandan Suriye'de yaptığımız harekatlarda görev almış askerlerimiz ve subaylarımızın hakları ödenmez. Milli İstihbarat Teşkilatı daha ön alıcı bir görevde bulunuyor. Türk Silahlı Kuvvetleri ise caydırıcılığı uyguluyor. Bunlar ancak büyük devletlerin uygulayabileceği şeyler. Cumhurbaşkanımızın geliştirdiği strateji doğrultusunda tehditi kaynağında bulup yok etme yoluna gidiyoruz." diyerek devam etti.

Hakan Fidan ayrıca "Belli endişelerin olmasını son derece normal karşılıyorum. Maksatsız endişe sahibi olanları haklı buluyorum ve bu endişelerin giderilmesi lazım. Bu sebeple kapsamlı bir diplomasi geliştiriyoruz. Biz iki riskli alan gördük. Bunlardan ilki Rusya ve İran'ın güç kullanması. İkincisi ise bölgedeki ülkelerin gelişmeleri yanlış yorumlası. Arap ülkeleri dışişleri bakanlarıyla görüşerek neler yapmamız gerektiğini görüştük bu sebeple. Ancak esas itibarıyla ciddi bir karşıtlık görmedik. Muhalifleri bizim tanıdığımız kadar kimse tanımıyor. Biz terörizmin olmadığı bir Suriye istiyoruz. Biz azınlıkların tümünün kötü muamele görmediği, temel ihtiyaçların karşılandığı, bölge ülkelerine tehdit üretmeyen, ülkenin birliğinin bütünlüğünün sağlandığı bir hükümet istiyoruz. Şam'daki yönetime de bunları iletiyoruz. Onlara diyoruz ki bütün dünyanın sizden beklentileri var."

Şam Büyükelçiliği açılıyor

Dışişleri Bakanı Fidan, NTV'de katıldığı programda sunucunun Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği'nin ne zaman açılacağını sorması üzerine, heyetin bugün yola çıktığını belirterek, "Yarın faaliyete geçer. Bütün ekip hepsi beraber, Büyükelçimiz de dahil. Büyükelçiler Konferansı vardı biliyorsunuz Ankara’da. Burhan bey de bizim Moritanya Büyükelçimiz. Konferansa geldi Moritanya’dan, Moritanya Büyükelçimiz olarak, Konferansın bittiği gün Şam’a gönderdik" dedi.

"Rusya ve İran da anladı, telefon ettiler"

"Rejim çöktüğü gece siz Doha Forumu’ndaydınız. Bu gelişme arifesinde Doha’da neler yaşandı? O masadakiler Esad’ın gideceğini biliyor muydu?" sorusuna Fidan, "İlk harekat başladığında Heyet Tahrir Şam tarafından, bizim şöyle bir okumamız vardı, daha önce de bunu yaşamıştık, muhaliflerin Hama'ya kadar geldikleri bir an vardı ama İran'ın güçlerini, Rusların ağır silah kullanmasıyla muhalifler maalesef çok gerilemek zorunda kaldılar. Daha sonra biz araya girdik, ateşkes anlaşmalarını yaptık. Daha sonra Astana süreci başladı. Aslında son 2-3 yıldır rejim çok zayıftı. Muhalefet Halep'e neredeyse silah atılmadan girdi. Rejim çok zayıf, biz almanın bir problem olmayacağını askeri, istihbari değerlendirmelerimiz de görüyorduk" yanıtını verdi. 

Rusya ve İran'ın Esad'ın iktidarda kalamayacağını gördüğünü söyleyen Fidan, "Ama böyle bir durum karşısında Rusların ve İranlıların 2016'da yaptıkları tepkiyi tekrar etmesi durumunda bu sefer daha fazla kan dökülmesi ve yerinden edilme riskiyle karşı karşıya kalabilirdi Suriye halkı. Yapılması gereken en kritik konu Ruslar ve İranlılarla konuşup askeri olarak denkleme girmemeleriydi. O bir hafta bunun özeti. Onlar da artık anladılar. İran Dışişleri Bakanı geldi, sonra Doha'da Ruslar ve İranlılarla bir araya geldik ve bazı konuları konuştuk. Burada her şeyi konuşmak istemiyorum. Bir noktadan sonra onlar da telefon ettiler, o akşam da Esad gitti" ifadelerini kullandı.

"Esad destek görseydi, muhalifler yine bir zafere ulaşabilirlerdi ama çok kanlı olabilirdi" diyen Fidan, "Ruslar ve İranlılar baktılar bir anlamı yok bunun artık. Hem üzerine yatırım yaptıkları adam yapılacak bir adam değil hem de bölgedeki şartlar eski şartlar değil. Muhalefetin üstün cesareti ile ilerleyen bir harekat oldu. Biz minimum can kaybı olması için buranın iki tane önemli, güç kullanabilecek aktörleriyle odaklı görüşmeler sürdürerek bunun kansız bir şekilde olmasının yolunu açtık" şeklinde konuştu.

İsrail'in Suriye'deki ilerleyişi

Bakan Fidan, "İsrail kendine göre bir tedbir paketi geliştirmiş. İsrail yeni yönetimin nerede durduğunu bilemediği için Suriye'nin bütün askeri varlığını yok etmeye çalışıyor. Ancak kendilerine haber yolladık, artık provokasyondan vazgeçin dedik. Kendilerine havadan ve karadan operasyon yapabilecekleri bir alan açılmasını istiyorlar, plan bu." diyerek İsrail'in adımlarını yorumladı.

"YPG'nin yok edilmesi stratejik hedefimiz"

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan YPG terör örgütü ile ilgili de açıklamalarda bulundu. Bakan Fidan "ABD ile taban tabana zıt konumdayız bu konuda. Hem diplomatik hem askeri operasyonlarımızı kullandık. ABD'den ve bazı Avrupa ülkelerinden muazzam bir destek almıştır PKK. Ancak Rusya ve İran'ın da var olduğu bir zeminde de kendine yer bulmuştu PKK. Ancak bu zemin artık çökmüştür. Ancak Suriyeliler, ülkelerinin bütünlüğünü sağlama yolunda adımlar atacaklardır. Biz Şam'daki yönetimin kendi milli bütünlüğünü atacağı adımlar neticesinde YPG'nin eskisi gibi zemin bulamayacağını düşünüyoruz. YPG'nin yok edilmesi bizim stratejik hedefimiz. Ya kendilerini feshederler ya da biz onları feshetmek zorunda bırakırız. YPG'nin bütün komuta kademesinin ülkeyi terk etmesi gerekiyor." dedi.

 

Independent Türkçe, ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU