Kürtçe hutbe ve vaaz verdikleri gerekçesiyle ve PKK ile iltisaklı olduğu iddiasıyla Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) yönetici ve üyelerinden oluşan 23 kişinin yargılandığı davada, sanık avukatı Bedirhan Sarsılmaz duruşma devam ettiği sırada gözaltına alındı.

Duruşma sırasında içeri giren polis, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Bedirhan Sarsılmaz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan bir soruşturma kapsamında gözaltı kararı bulunduğunu duyurdu. Sarsılmaz, müvekkiline ilişkin savunmasını yaptıktan sonra gözaltına alındı.

"Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla gözaltına alınan Sarsılmaz, Fatih’teki İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Sarsılmaz’a yönelik 24 saatlik avukat görüş kısıtlılığı uygulanacağı öğrenildi.

Gözaltı işlemiyle ilgili açıklama yapan Özgürlükçü Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi açıklama yaptı. Açıklamada, gözaltının savunmaya saldırı olduğu belirtildi: 

Şube üyemiz Av. Bedirhan Sarsılmaz, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dosyasının karar duruşmasında, müdafi olarak savunma yaptıktan hemen sonra gözaltına alınmış ve duruşmanın bitmesine dahi izin verilmemiştir. Meslektaşımızın bu şekilde gözaltına alınması savunmaya alenen saldırıdır. Siyasi saiklerle hazırlanan içi boş dosyalarla mesleğimiz ve meslektaşlarımız kriminalize edilemez. Av Bedirhan Sarsılmaz derhal serbest bırakılsın!

İstanbul Barosu: Savunmaya Müdahaleyi Kabul Etmiyoruz

İstanbul Barosu Sarsılmaz’ın gözaltına alınmasına tepki gösterdi.  “Savunmaya yönelen bu açık saldırıyı kınıyoruz” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Baromuz üyesi Av. Bedirhan Sarsılmaz, müdafi olarak görev yaptığı sırada duruşma salonuna giren kolluk görevlilerince gözaltına alınmak istenmiş, meslektaşımız savunma görevi ifa edeceğini bildirerek müvekkilinin savunma hakkını korumuş ve savunmasını yapmıştır.  Ancak duruşmanın tamamlanması beklenmeksizin gözaltına alınmıştır. Savunmaya yönelen bu açık saldırıyı kınıyoruz.

Mesleğini ifa ettiği sırada, suçüstü hali olmamasına rağmen ifadeye davet edilmeksizin, görevi başındaki bir avukatın duruşma salonundan gözaltına alınması asla kabul edilemez. Bu sadece savunma hakkına değil yurttaşların adil yargılanma hakkına doğrudan müdahaledir.

İstanbul Barosu, sürecin en başından bu yana meslektaşımızın yanında olup, gerekli hukuki başvuruları yapmıştır. Savunma hakkına yönelen her türlü saldırıya karşı hukuki mücadeleye devam edeceğimizi, hiçbir meslektaşımızı yalnız bırakmayacağımızı bildiririz

Independent Türkçe