Daisy Ridley, geçen yıl Graves hastalığı teşhisi aldığını açıkladı.

En meşhur rolü, Yıldız Savaşları'nın (Star Wars) prequel (orijinal yapımdaki olayların öncesini anlatan dizi ya da film -çn.) üçlemesindeki Rey olan 32 yaşındaki Britanyalı oyuncu, Women's Health'e verdiği yeni röportajda, otoimmün hastalığı teşhisi hakkında içini döktü.

Ridley "Bunu (Graves) ilk kez paylaşıyorum" diyerek teşhisi geçen eylülde, doktorunun kendisini bir endokrinoloji uzmanına yönlendirmesinin ardından aldığını açıkladı.

Mayo Clinic, Basedow hastalığı olarak da bilinen Graves hastalığını, tiroit bezini etkileyen bir bağışıklık sistemi sorunu diye açıklıyor. Graves, ABD'de her sene çoğu kadın olmak üzere 3 milyondan fazla kişiyi etkilediği söylenen, görece yaygın bir hastalık.

Çok çeşitli belirtiler bulunsa da el ve/veya parmaklarda hafif titreme, kilo kaybı, sıcak hassasiyeti, gözlerde çıkıklık, adet döngüsünde değişimler ve hızlı veya düzensiz kalp atışı bunlardan bazıları olabiliyor.

Teşhis konmadan hemen önce Ridley, yakında gösterime girecek psikolojik gerilim Magpie'ın çekimlerini tamamlamıştı. Filmde Ridley, kocası (Shazad Latif) bir oyuncuya (Matilda Lutz) aşık olan eş ve anne Anette'i canlandırıyor.

Ridley, o dönemde sıcak basması ve yorgunluk nöbetleri yaşamaya başladığını hatırladı.

Oyuncu "Ben 'Yani, daha yeni çok stresli bir rol canlandırdım, muhtemelen bu yüzden kötü hissediyorum' diye düşünmüştüm" dedi.

Star Wars: Son Jedi'ın (Star Wars: The Last Jedi) yıldızı, huzursuz ve sinirli hissetmeyi de içeren semptomlarını paylaştığında, doktorunun Graves'in genelde "yorgun ama gergin" diye nitelendirildiğini belirttiğini ekledi.

Ridley "Komikti, ben 'Ah, ben sadece dünyaya sinir olduğumu sanıyordum' gibiydim ama aslında her şey çok hızlı çalıştığı için sakinleşmem mümkün değilmiş" dedi.

Ridley teşhisinden önce "sağlığına hep dikkat ettiğini ama artık iyi olmaya daha çok dikkat ettiğini" söyledi.

Yıldız, hayatına yakın zamanda kızılötesi saunaları, kriyoterapiyi, masajı ve akupunkturu dahil ettiğini belirtti.

Ridley "Pek çok bütüncül şey yapıyorum ama bunları yapabilmenin bir ayrıcalık olduğunu da anlıyorum" diye itiraf etti.

Genele bakıldığında bu, birçok kişinin yaşadıklarından çok daha hafif.

Ridley "Hepimiz kadınların teşhis alamadığı veya eksik teşhis aldığı istatistikleri okuyoruz ve 'Ben aslında gerçekten iyi hissetmiyorum' diyerek 'İyiyim, iyiyim, iyiyim, iyiyim' dememeyi öğrendiğini görüyoruz. Oyuncu "İyi hissetmemek normalleştirildi" diyerek ekledi:

Bununla başa çıkabilsen de bunu yapmak zorunda olmaman gerekir. Bir sorun varsa (bunu çekmek zorunda kalmamalısın).

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

independent.co.uk/arts-entertainment

Independent Türkçe için çeviren: İdil Barım