Özgüveni artırmanın 5 püf noktası

Nörobilimci Ian Robertson, Mevlana'ya atıfta bulunuyor

Nörobilimci Ian Robertson, özgüvenin kaygı ve eyleme geçme kararlılığıyla ilişkisine dikkat çekiyor (Unsplash)

Ünlü nörobilimci Ian Robertson, özgüveni artırmanın püf noktalarını açıkladı. 

İrlanda'daki Trinity College Dublin'de görev yapan Robertson, ABD'li medya kuruluşu CNN'in baş tıp muhabiri Sanjay Gupta'nın Chasing Life adlı podcastine katıldı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Robertson, söyleşisinde özgüveni "Bir şeyi yapabileceğinize ve o şeyi yaptığınızda bir ödül alacağınıza ya da arzu ettiğiniz bir sonuca ulaşacağınıza duyduğunuz inanç" diye tanımlıyor.

İskoç klinik psikolog, özgüveni artırmayı sağlayacak 5 önemli unsuru da paylaşıyor. 

1) Eyleme geçin

Robertson, bir şeyi yapmak için adım atmanın ve sonra da bunu gerçekleştirmenin bir "özgüven patlamasına yol açacağına" dikkat çekiyor. 

Mevlana'nın "Sen yola çık, yol sana görünür" sözüne atıf yapan bilim insanı şöyle devam ediyor: 

Özgüven, beynin eylemden sorumlu sistemleriyle ilişkilidir. Özgüven eksikliği ve kaygı yaşayan insanlar, 'tehdit' gördükleri için harekete geçmekten geri durma eğilimindedir.

2) Neye odaklanacağınızı dikkatli seçin

Robertson, dikkatinizi neye verdiğinizin duygusal durumunuzu belirlediğini, bu nedenle akıllıca seçim yapılması gerektiğini belirtiyor. 

Araştırmacı, kişinin dikkatini daha olumlu deneyimlere yönlendirmesinin özgüveni etkilediğine işaret ederek şunları söylüyor: 

Bunu yaparsanız, beyninizi geçmişteki başarısızlıklardan ziyade başarıları hatırlamanızı sağlayacak olumlu düşünceler ve imgelerle beslersiniz.

3) Büyümeyi hedefleyin

"Değişimin mümkün olduğuna inanmalısınız" diyen klinik psikolog, kişinin kendisine ve yeteneklerine karşı tutmunun özgüven açısından belirleyici olduğunu vurguluyor. 

"Büyümeyi hedefleyen" bir yaklaşım, belirli bir çabayla yeteneklerin geliştirilebilmesine duyulan inancı içeriyor. "Sabit" zihinlerse yetenek ve becerilerin doğuştan geldiğini ve değiştirilemeyeceğini savunuyor. 

İnsan beyninin her yaşta plastisitesini koruduğunu belirten araştırmacı şöyle devam ediyor: 

Kendinize daha fazla güvenmeyi öğrenebilirsiniz fakat kendinizi sabit bir zihniyetle sakat bırakırsanız bunu gerçekleştiremezsiniz.

 


4) Kaygılarınızla başa çıkın

Robertson, anksiyetenin beyinde ve bedende yarattığı semptomların heyecanınkilerle aynı olduğuna dikkat çekerek, kaygıyı kontrol altına almanın mümkün olduğunu söylüyor. 

Bilim insanı, kaygı kontrolüne ilişkin şu püf noktayı paylaşıyor: 

Kaygıdan korkmak ve ona yabancı bir güç gibi davranmak yerine, onu kullanabileceğiniz bir enerji biçimi gibi görüp kontrol etmek mümkün.

Nörobilimci, özellikle anksiyete yaratan durumlarda kaygıya "meydan okuyarak" eyleme geçmenin önemli olduğunun altını çiziyor.

5) Değerlerinizi onaylayın

Kişinin kendi düşüncelerini ve savunduğu fikirleri net şekilde tanımlamasının önemli olduğunu belirten Robertson, şu değerlendirmeyi paylaşıyor: 

Bir insan olarak kim olduğunuz, neyi savunduğunuz ve sizin için neyin önemli olduğ, değerlerinizin niteliğiyle temellenir.

Robertson, bu özelliklerle ilgili listeler hazırlanabileceğini ve değerlerin daha somut hale getirilebileceğini söylüyor. 

Araştırmacı, böylelikle "Beyin eleştiri, küçük düşürülme ve başarısızlık korkusuna karşı daha dirençli ve korunaklı hale gelir" diyor.


Independent Türkçe, CNN

DAHA FAZLA HABER OKU