Haritadan silinen Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki yıkımın boyutu geriye dönen Gazzelileri şoke etti

Cibaliye Mülteci Kampı sakinleri geri döndüklerinde ‘haritadan silinmiş’ bir yer görmenin şokunu yaşıyor

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda yıkılmış binalar / Fotoğraf: AFP

İsrail ve Hamas arasında devam eden savaş nedeniyle yerlerinden edilen Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı sakinleri geri döndükten sonra artık tanınmaz hale gelen kampın sokaklarında ‘haritadan silinmiş’ bir yer görmenin şokunu yaşıyor.

Cibaliye Mülteci Kampı sakinlerinden Muhammed en-Neccar (33) Fransız Haber Ajansı’na (AFP) “Cibaliye Mülteci Kampı’na yönelik son saldırının yol açtığı yıkımın boyutları beni şaşırttı. Hiçbir şey yok. Her şey üst üste yıkılmış bir moloz yığınına dönmüş durumda. Sokak yok, cadde yok sanki deprem olmuş gibi” diye konuştu. Neccar, sözlerini şöyle sürdürdü:

Cibaliye’de hayat yok, su yok, yol yok, hizmet yok, Kemal Advan'da hastanelere bile hasar verildi, Jeneratörleri yok edildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İsrail ordusu son haftalarda Gazze Şeridi'nin bu bölgesinde ağır bombardımanlar düzenlemişti.

AFP muhabirleri son günlerde çok sayıda Filistinlinin İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na giderek evlerini bulmaya ve kurtarabildiklerini kurtarmaya çalıştıklarını gözlemlediler.

Geri dönme kararlılığı

Erkekler, kadınlar ve çocuklar yıkılmış binaların molozlarıyla dolu bir caddede yürüyordu. Bazı aileler eşek arabalarına şilte ve karton örtüler yerleştirmiş, diğerleri ise eşyalarını omuzlarında taşıyordu.

Ancak büyük yıkıma rağmen Muhammed en-Neccar, bölge sakinlerinin evlerine dönmekte ‘kararlı’ olduklarını söyledi.

Neccar, “İnsanlar evlerine dönmeye, molozların üzerine çadırlar kurmaya ve Cebaliye'yi yeniden ayağa kaldırmakta kararlı. İşgalci İsrail ordusunun ikinci, belki de üçüncü kez geri döneceğinden korkulsa da biz topraklarımızda kalacağız ve burayı terk etmeyeceğiz” diye konuştu.

Gazze Şeridi'ndeki savaş, Hamas'ın 7 Ekim’de İsrail topraklarına daha önce eşi ve benzeri görülmemiş bir saldırı başlatması ve çoğunluğu sivil bin 189 kişinin ölümüne neden olmasıyla başladı. Hamas'ın saldırısı sırasında 252 kişi rehin alınarak Gazze'ye götürüldü. İsrail ordusuna göre 37'si hayatını kaybetmiş olmak üzere 121 rehine halen Gazze'de bulunuyor.

Barış içinde yaşama ihtiyacı

İsrail ordusu, geçtiğimiz ay Cibaliye’deki çatışmaların savaşın başlamasından bu yana ‘belki de en şiddetlisi’ olduğunu söyledi.

Mayıs ayında bölgede yedi rehinenin cesedi bulunmuştu. İsrail ordusunun Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafının kontrolünü ele geçirmesiyle çatışmalar yeniden başladı.

İsrail ordusu, cuma günü askerlerinin Cibaliye’nin doğusundaki ‘görevlerini tamamladığını’ duyurdu.

Cibaliye’nin doğu kısmından gelen silah ve top seslerini hala duyabildiğini söyleyen Muhammed en-Neccar, “Cibaliye’nin doğusundan sürekli top ve silah sesi duyuyoruz. İnsanlar burada kalmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Cibaliye Mülteci Kampı’ndan Mahmud Asaliye (50) ise “Cebaliye'deki yıkımın boyutunu, tüm evlerin yıkıldığını ve havaya uçurulduğunu daha önce hiç görmemiştim. Cibaliye bölgesinde her ev ya yakılmış ya top, tank ve uçak füzeleriyle bombalanmış ya da havaya uçurulmuş. İsrail işgal ordusu tarafından bombalanmayan ev yok” şeklinde konuştu. Asaliye, sözlerini şöyle sürdürdü:

Eve geri döndük ve paramparça olmuş ve yıkılmış beton sütunlardan oluşan bir yığın olduğunu gördük, ancak tüm bunlara rağmen Cibaliye’de kalacağız. Direniş güçleriyle İsrail ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. İsrail ordusu ağır darbe aldı. O da intikamını sivillerin evlerinden ve silahsız insanlardan aldı.

Bir diğer Cibaliye sakini Suad Ebu Salah (47), “Yerinden edilmelerden yorulduk. Savaş bizim ve çocuklarımızın hayatlarını mahvetti. Bu kadar bombalama, dayak ve ölüm yeter! Cibaliye haritadan silindi. Dünyadaki diğer insanlar gibi yaşamak istiyoruz. Bir çözüme, savaşı durdurmaya ve barış içinde yaşamaya ihtiyacımız var” dedi.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU