Erzincan'da arama çalışmaları heyelan riski nedeniyle durduruldu

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Enerji ve Tabii Kaynakalar Bakanı Alparslan Bayraktar Erzincan İliç'te maden ocağı sahasında açıklama yaptı

Bakan Alparslan heyelan riski nedeni ile arama faaliyetlerini durdurduklarını söyledi.

Enerji ve Tabii Kaynakalar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın konuşmasından öne çıkanlar:

Sahada çalışma şartları hakikaten çok zorlu. Çok ciddi heyelan riski ile karşı karşıyayız. Özellikle orada çalışan AFAD'daki kardeşlerimizi risk altına almadan ve emniyet koşullarından taviz vermeden çalışma imkanını sürdürmeye gayret ettik. Fakat özellikle dün geceden itibaren heyelan riski yoğunlaştı. Bu risklerden dolayı şu an sahada arama faaliyetlerini durdurmuş durumdayız. Bu ciddi boyutta gördüğümüz risklerden bir tanesi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu atığın nihai olarak kalıcı istifleneceği alanla alakalı tamamen Çevre Şehircilik Bakanlığımızın koordinasyonu ve onayında yürüyor. Onların onay vermediği yere bu toprağın koyulması söz konusu değil. Mermer ocağı olarak adlandırdığımız yeri geçici planladık. Şu anda heyelandan dolayı bu faaliyetler durmuş durumda. Şu anda temel önceliğimiz heyelan riskini ortadan kaldırmak. Bugün teknik ekibin, akademisyenlerin değerlendirmesi heyelandan dolayı deprem etkisinin olduğu şeklinde. Yaklaşık 2 şiddetinde deprem etkisi olduğunu arkadaşlar ifade ettiler.

Dün gece itibarıyla çok ciddi heyelan riskinin tespit edildiğini bildiren Bayraktar, "Dolayısıyla özellikle o yığının kaymamış bölgelerinde şu anda ciddi bir hareketlilik var. Bu çalışmalardan, bu risklerden dolayı şu anda sahada arama faaliyetlerini durdurmuş durumdayız." diye konuştu.

Bayraktar, heyelan riski nedeniyle atık toprağın taşınmasına ilişkin faaliyetlerin de durduğuna işaret ederek, "Önceliğimiz şu anda heyelan riskini hem arama için hem de bu toprağın taşınmasıyla alakalı yapılacak faaliyetler için ortadan kaldırmaktır. Şu anda temel önceliğimiz, yol haritasını ortaya çıkaracağımız süreç budur." ifadelerini kullandı.

Kayan toprağın taşınacağı yerle alakalı çalışmaların Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda ve onayında yürütüldüğünü aktaran Bayraktar, "Dolayısıyla onların onay vermediği herhangi bir yere, bu heyelanlı toprağın konulması söz konusu değil. Bu konuda endişe edilecek bir şey yok." dedi.

Bayraktar, çok sayıda akademisyenin yanı sıra ilgili kurumlar ve uzman ekiplerin heyelan riskinin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışma yürüttüğü bilgisini paylaşarak, "Bu konuda belki yarın sabah, yarın öğlene kadar yapacağımız çalışmalarda daha net bir tablo ve bir yol haritası önümüze koyacağız gibi gözüküyor. Onları da sizlerle inşallah paylaşırız." değerlendirmesinde bulundu.

Kayan toprağın istifleneceği alanlara yönelik birkaç alternatif üzerinde çalışıldığını belirten Bayraktar, şöyle devam etti:

Bunlarla ilgili tespit ettiğimiz birkaç lokasyon var. Bununla alakalı orada hangi şartlarda buranın istifleneceğiyle alakalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın koordinasyonunda lokasyon tespiti, o lokasyonların hazırlanmasıyla alakalı faaliyetimiz devam ediyor. Onu da en kısa sürede belirleyip heyelan riski ortadan kalktığı anda bu toprağın oraya aktarılmasıyla alakalı süreci başlatacağız.

"Toprak ve su numunelerinde bir olumsuzluk söz konusu değil"

Bayraktar, sahada Devlet Su İşleri'nin (DSİ) koordinasyonunda temiz suyun ve kontamine olmuş suyun hızla kontrol altına alınmasıyla ilgili faaliyetlerin sürdüğüne işaret ederek, su ve topraktan ölçümler alınarak kalitenin kontrol edildiğini anlattı.

Bu kapsamda, toprak ve su numunelerinde bir olumsuzluğun söz konusu olmadığını vurgulayan Bayraktar, sahanın baraj tarafındaki çalışmaların da yoğun şekilde devam ettiğini dile getirdi.

Bayraktar ayrıca maden kazasına yönelik idari soruşturmanın da devam ettiğinin altını çizerek, "Bugün bütün ilgili bakanlıklarımızın bakan yardımcısı düzeyinde arkadaşlarımız burada. Tahmin ediyorum yarın bakanlarımızın da buraya gelmesi söz konusu. Yoğun bir şekilde hem adli hem de idari yönden soruşturmalar devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Heyelan 2 şiddetinde deprem etkisi oluşturdu

Heyelanın deprem etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediği sorusunu yanıtlayan Bayraktar, sahadaki teknik ekibin ve akademisyenlerin, "heyelandan dolayı yaklaşık 2 şiddetinde deprem etkisi olduğu" değerlendirmesini yaptıklarını aktardı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının, liç alanına yönelik senede 2 kez denetleme yaptığını aktaran Bayraktar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının da heyelanın yaşandığı liç alanını atık yönetimi kapsamında denetlediğini söyledi.

Yerlikaya: Bir tarafı durdurduk

İçişleri Bakanı Yerlikaya ise "24 saat durmadan her iki kitledeki bakiye kalan kütlenin stabil değil aktif olduğunu söyledik. Bir tarafı kesinlikle dün durdurduk. Tekrar güvenli ortam kazanılır mı kazanmaz mı endişesini taşıyoruz. Şu anda olumsuz bakıyoruz. Şu anda hocalarımızın söylediği bu. Diğer tarafın ne olacağını şu an için kestirmek mümkün değil." dedi.

İnsan kaynakları ve araç yönünden her şeylerinin tam olduğunu ifade eden Yerlikaya, şöyle konuştu:

Hem Sabırlar Vadisi'ne gelen bugünkü ölçümle 8 milyon metreküplük kaymayla oluşan toprak kütlesi hem de hemen onun arka tarafındaki manganez ocağına gelen bugünkü ölçümle 2 milyon metreküplük kaymayla gelen toprak kütlesinde canlarımızı arıyoruz. Planımız var, buradaki kayan kütleden dron radarlarla beraber aramış olduğumuz araç konteyner ile ilgili olan lokasyonlarda çalışmalarımız belli ama tüm arama kurtarma veya tüm arama faaliyetlerinde bizim olmazsa olmaz bir önceliğimiz var. O arama kurtarma veya arama faaliyetlerinde bulunan AFAD ile onların koordinasyonundaki tüm insan gücünün güvenliği, yani önce güvenlik.

Bakan Yerlikaya, arama faaliyetlerini yaparken bir çalışanın dahi canını tehlikeye atmamak için mücadele verdiklerini belirterek, bunun için bilim insanları, mühendisler ve son teknolojik cihazlarla çalıma yaptıklarını anlattı.

Arama kurtarma çalışmalarının yapıldığı ve toprak kütlesinin bulunduğu Sabırlar Vadisi ile manganez ocağı bölgesindeki hakim tepelere yerleştirilen radarla sismik ölçümler yaptıklarından bahseden Yerlikaya, şöyle devam etti:

Bir alarm sistemi de var. eğer toprak kütlesinin Sabırlar Vadisi ve manganez tarafına kayma ihtimali olursa aşağıdaki arama faaliyetindeki arkadaşlarımızın, çalışan kamyon, iş makineleri vesaire onların tamamıyla ilgili birçok hızlı çalışan uyarı mekanizmamız var. Şimdi açık konuştuğumuzu biliyorsunuz. Manganez ocağıyla ilgili az önce Sayın Bakanımız da söyledi, dün akşam ilk anından itibaren 6 gün önceki olayın olduğu günden bu yana oradaki duran kütlenin stabil değil maalesef aktif ama gittikçe de daha aktif hale gelme riskini görünce oradaki arama faaliyetini durdurduk. İlk günden itibaren hep olumlu haber vermek, iyi haber vermek gayretindeyiz ama böyle bir gerçek var. Eğer bu her iki kaymanın olduğu lokasyonun sırtlarındaki liç alanı da stabil olsa, biz her gün size kaç araç naklini geçici toplama alanlarına naklettiğimizle ilgili her gün kendimizi nasıl geliştirdiğimiz haberlerini verecektik ve bununla beraber buradaki toplam kütleyi ne kadarlık bir sürede aktaracağımızı söyleyecektik. Ama şu anda içinde bulunduğumuz durum her zaman ama her zaman anlık. Maalesef bu olumsuzluğu göz önünde bulundurmamız ve dolayısıyla manganez ocağının olduğu yerdeki kısmı dün akşam itibarıyla durdurduk.

Yerlikaya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın da bölgeye geleceğini ifade ederek, ulaştıkları noktayı gün boyu değerlendireceklerini aktardı.

Maden ocağı soruşturmasında 6 zanlı tutuklanmıştı

İliç'e bağlı Çöpler köyündeki altın madeninin bulunduğu bölgede 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kayması sonucu kaybolan 9 işçinin bulunması için çalışma başlatılmıştı.

Toprak kaymasına ilişkin soruşturmada, aralarında firmanın Kanadalı yöneticisinin de bulunduğu 6 zanlı tutuklanmış, şirketin Türkiye'deki müdürü C.D'nin de olduğu 3 zanlı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU