Pakistan’daki 2024 seçimleri ve jeopolitik karışıklıklara etkileri

İmran Han’ın 10 yıl hapis cezasına çarptırılmasının ardından ülke siyasetindeki dengeler yeniden şekillendi

 Eski Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’in destekçileri, 29 Ocak’ta Lahor’da düzenlenen seçim mitinginde İslam Birliği bayrağını açtılar. (AFP)

Kasvar Kalasra

Pakistan, 2024 genel seçimlerine hazırlanırken, ülkede yaşanan siyasi drama yalnızca ülkedeki manzaraya yansımıyor, aynı zamanda bölgesel ve küresel açıdan dikkatleri de kendine çekiyor. Pakistanlı seçmenlerin hukuki mücadeleler, güvenlik kaygıları ve ekonomik zorluklar arasında yaptığı seçimler, Güney Asya’ya da yansıyacak ve dalgaları küresel jeopolitiğin koridorlarına yayılacak.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İmran Han’ın siyasi paradoksu

Eski Başbakan İmran Han’ın esrarengiz kişiliği, bu siyasi dönemecin merkezinde yer alıyor. Han, Pakistan siyasetinde niteliksel bir değişim yaratacağına söz verdiği için hoş karşılanmasının ardından artık kendisini hukuki açıdan sıkıntılı bir durumda. Kendini hapsedilmiş ve birçok davayla karşı karşıya buldu. Partisi Pakistan Adalet Hareketi’nin akıbeti ise üyelerinin bağımsız adaylar olarak rekabete girmeye zorlanmasıyla huzursuzluğu artırdı. Han’ın ilk vaatleriyle arasındaki bu keskin tezat, ulusun demokratik kimliğiyle mücadelesine işaret ediyor.

Han’ın siyasi yıldızının düşüşe geçmesiyle birlikte başka bir eski başbakan olan Navaz Şerif’in geri dönüşü, gözlerimizin önünde ortaya çıkan anlatıyı daha da karmaşık hale getiriyor. Kendisine karşı açılan yolsuzluk davalarının ardından Şerif’in yeniden ortaya çıkışı, sahneyi değiştirdi ve Pakistan’da devam eden demokratik gelişmeyi açıkça vurgulayan dinamik etkileşimler yarattı.

Navaz Şerif’in yenilenmiş bir güçle geri dönüşü

Eski Başbakan Navaz Şerif’in dönüşü, Pakistan siyasi satranç tahtasına bir belirsizlik katmanı daha ekliyor. Yolsuzluk davalarının düşürülmesi onun siyasi şansını tazeliyor ve bölgesel ve uluslararası koridorlarda yankı bulan geri dönüşünün işareti oluyor. Şerif seçim mitinglerinde öfkeli kalabalığa hitap ederken, dönüşün de jeopolitik sonuçları ortaya çıktı. Bu durum, Güney Asya ülkesinin siyasi dinamiklerini anlamak isteyen İngiliz gözlemcilerin dikkatini çekiyor.

Pakistan'daki seçimler... Bölgesel bir bakış açısı

Pakistan’ın iç siyasi manzarası, Güney Asya’nın daha geniş jeopolitik dokusuyla ayrılmaz bir şekilde iç içe geçmiş durumda. Bu da yaklaşan 2024 seçimlerinin sonucunu uluslararası bir endişe konusu haline getiriyor. Bölgenin istikrarı, Pakistan’ın komşularıyla, özellikle de Hindistan ve Afganistan’la olan karmaşık dinamiklerde oynadığı role bağlı.

Hindistan- Pakistan ilişkileri bağlamında seçim sonuçları, nükleer silahlı bu iki devlet arasındaki gerilimi artırma veya hafifletme potansiyeli taşıyor. Liderlikteki bir değişiklik, stratejilerin yeniden ayarlanmasına yol açarak bölgede barış ve istikrarı teşvik etmeyi amaçlayan girişimleri etkileyebilir. Keşmir ve su anlaşmazlıkları gibi konular, bir sonraki hükümetin siyasi eğilimlerine bağlı olarak yeni bir hal alabilir. İngiliz politika yapıcılar da dahil olmak üzere uluslararası toplum, Hindistan- Pakistan ilişkilerinin tarihi ve jeopolitik öneminin farkında olarak bu gelişmelere yoğun bir şekilde odaklanıyor.

Pakistan- Hindistan ikili ilişkileri, özellikle Keşmir meselesinde uzun yıllar donuktu.

Pakistan’ın batı komşusu Afganistan siyasi bir geçiş sürecinden geçtiği için Pakistan seçimlerinin sonuçları, onun için son derece önemli. Pakistan ve Afganistan arasındaki ilişkinin sınır güvenliği ve mülteci yönetimi gibi ortak zorluklar üzerinde etkisi var. Pakistan’ın istikrarı sadece siyasi istikrarı için kritik değil, aynı zamanda daha geniş bölgesel barışa ulaşma hedefiyle de tutarlıdır. Bu, uluslararası toplumun çıkarlarıyla, özellikle de İngiltere’nin çıkarlarıyla tutarlı bir anlatıdır.

Pakistan- Hindistan ikili ilişkileri, özellikle Keşmir meselesinde uzun yıllar donuktu. Analistler, Navaz Şerif’in olası geri dönüşü gibi liderlikteki herhangi bir değişikliğin bu gergin ilişkileri çözebileceği konusunda temkinli bir iyimserliğe sahip. Rakibi İmran Han’ın hapis nedeniyle yokluğu, seçim dinamiklerine ilginç bir boyut katıyor. Ancak iki ülke arasındaki tarihsel gerilimler ve diplomatik temsilde son zamanlarda yaşanan azalmalar, beklenen zorluklara işaret ediyor.

2023 yılı, Bilavel Butto Zerdari’nin Hindistan ziyaretiyle büyük bir diplomatik gelişmeye sahne oldu. Ancak ziyaret sırasında anlamlı bir diyaloğun olmayışı ve sert konuşmalar yapılması, ilişkileri gerginleştirmeye devam eden derin sorunları açıkça ortaya koydu. Hindistan’ın 2019’da Cemmu ve Keşmir konusunda aldığı kararın ardından diplomatik ilişkilerin gerilemesi ve ticari alışverişin durması, normalleşme yolunu daha da karmaşık hale getirdi.

Afganistan’da gelişen durumun arka planında Pakistan, Taliban’ı destekleme kumarının geri tepmesinin ardından kendisini riskli bir konumda buldu. Kabil hükümetinin Pakistan Taliban’ı militanlarıyla bağlarını kesmeyi reddetmesi, İslamabad’ı tavrını yeniden değerlendirmeye zorladı. Yasa dışı yaşayan çok sayıda Afgan’ın sınır dışı edilmesi, bu yeniden değerlendirmenin somut bir sonucudur. 2024 yaklaşırken uluslararası toplum, Pakistan’daki seçim sonuçlarının ve Güney Asya’da bölgenin jeopolitik manzarasında yaratabileceği potansiyel değişikliklerden doğan daha geniş gelişmelerin farkında olarak, karışık bir endişe ve beklentiyle yaşananları takip ediyor.

Küresel etkileri deşifre etmek

Pakistan’ın jeostratejik konumu, onu küresel siyasette önemli bir oyuncu olarak konumlandırıyor ve bu, 2024 seçimlerinin uluslararası aktörler açısından önemini artırıyor. ABD, Çin ve Rusya’nın dahil olduğu karmaşık güç dansı, Pakistan’ın siyasi manzarasının küresel önemini güçlendiriyor.

Güney Asya’da stratejik çıkarları olan Rusya, Pakistan’da devam eden seçim dinamiklerini yakından takip etmek istiyor.
 

Bölgesel istikrara büyük önem veren tarihi bir müttefik olan ABD, Pakistan’daki gelişmeleri yakından izliyor. Bir sonraki hükümetin terörle mücadele, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve diplomatik ilişkiler gibi kritik konulardaki tutumu, ABD- Pakistan ilişkilerinin gidişatını karmaşık bir şekilde şekillendirecek. Bu durum, daha geniş jeopolitik dinamikleri etkiler nitelikte.

60 milyar dolarlık Çin- Pakistan Ekonomik Koridoru gibi girişimlere büyük yatırım yapan Çin, Pakistan ile istikrarlı ve işbirlikçi bir ortaklık arayışında. İki ülke arasındaki siyasi çıkarların uyumu, yalnızca mevcut projelerin başarısını değil aynı zamanda Asya’daki daha geniş jeopolitik manzarayı da etkileyen çok önemli bir konu haline geldi. Bunun sadece Çin için değil, aynı zamanda bölgede çıkarları olan İngiliz şirketleri için de sonuçları var.

Diğer yandan Güney Asya’da stratejik çıkarları olan Rusya, Pakistan’da devam eden seçim dinamiklerini yakından takip etmek istiyor. Çıkarları ikili ilişkilerin ötesine geçerek artan bölgesel iş birliğini ve daha geniş bölgedeki güvenlik dinamikleri üzerindeki potansiyel etkileri de kapsıyor. Rusya’nın hem İngiltere hem de Pakistan ile tarihsel bağları göz önüne alındığında, bölgedeki müdahalesi dikkatli. Ayrıca gözlemciler, seçimlerin bölgesel güvenlik ve istikrar üzerindeki potansiyel yansımalarını anlamaya çalışıyor.

Güvenlik zorlukları ve küresel istikrar

Pakistan’ın karşı karşıya olduğu zorluklar yalnızca ulusal bütünlüğüne ciddi bir tehdit oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel istikrara da gölge düşürüyor. Siyasi adaylara yönelik son saldırılar ve giderek artan terör hayaleti, özgür ve adil seçimlerin gerçekleştirilme olasılığı konusunda ciddi endişelere yol açıyor.

Uluslararası toplum, bölgesel istikrarın, iç huzursuzluğun yatıştırılmasına ve aşırılık yanlısı unsurların etkisinin sınırlandırılmasına bağlı olduğunu kabul ederek, Pakistan’ın bu güvenlik sorunlarını nasıl ele aldığını yakından izliyor. İstikrarlı ve güvenli bir Pakistan sadece bir ulusal çıkar meselesi değil, aynı zamanda çalkantılı bir bölgede barışın sürdürülmesi için de gereklidir.

2023 yılında Pakistan, altı yılın en kanlı yılını yaşadı. Güvenlik Araştırmaları ve Araştırmaları Merkezi’nin yayınladığı rapora göre, silahlı saldırılar sonucu yaklaşık 500 sivilin yanı sıra bir o kadar da güvenlik gücü yaşamını yitirdi. Afganistan’ın yakınında bulunan kuzeybatıdaki Hayber- Paktunhva ve güneybatı Belucistan eyaletleri bu saldırıların ana merkeziydi.

Uluslararası toplum, bölgesel istikrarın, iç huzursuzluğun yatıştırılmasına ve aşırılık yanlısı unsurların etkisinin sınırlandırılmasına bağlı olduğunu kabul ederek, Pakistan’ın bu güvenlik sorunlarını nasıl ele aldığını yakından izliyor.

 

Aynı yıl polis ve ordu güçlerinin 500’den fazla personeli kaybetmesiyle Pakistan güçleri açısından son on yılda en yüksek şiddet düzeyine tanık olundu. Bu saldırılara katılan gruplar arasında Pakistan Taliban’ı ve DEAŞ- Horasan örgütü de vardı. Pakistan, Afgan Taliban’ını sınır ötesi saldırılara destek sağlamakla suçladı. Ordu ayrıca, silahlı saldırılarda ve isyan karşıtı operasyonlarda 265 kişinin öldüğünü, sınır ötesi olayda ise bir askerin öldürüldüğünü bildirdi. Birleşmiş Milletler (BM), Afganistan’da binlerce Pakistanlı Taliban savaşçısının varlığına dikkat çekti. Etkin sınır yönetimi konusundaki gerginlikler devam ediyor. Ayrıca bu zorlukların üstesinden gelmek için uluslararası müdahale ve iş birliği gerekiyor.

Ekonomik zorunluluklarla başa çıkmak

Pakistan, bugüne kadarki en şiddetli ekonomik krizle de karşı karşıyayken, bir sonraki hükümetin küresel finans kurumlarıyla etkileşime girerken bir yandan da acil iç ekonomik zorluklarla başa çıkmak gibi muazzam bir görevi var. Hiç şüphe yok ki seçimler sonrasında alınacak kararlar, Pakistan ekonomisinin gidişatını ve küresel ekonomik sistem içindeki yerini belirleyecektir.

Süreci yakından takip eden uluslararası yatırımcılar, gelişen siyasi ortama odaklanıyor. Değerlendirmeleri ve yatırım kararları yeni hükümetin oluşturduğu ekonomi politikalarına bağlı. Seçim sonuçları, Pakistan’ın Uluslararası Para Fonu ve diğer önemli finans kurumları gibi kilit kuruluşlardan destek alma becerisi üzerinde büyük bir etkiye sahip olacak. Bu kararların yansımaları küresel ekonomik manzaraya yansıyacak. Bu, Pakistan’da yatırım çıkarı olan İngiliz şirketlerini ve yatırımcılarını etkileyen bir durum.

Ekonomik çalkantının ortasında, Pakistan’da siyasi adaylara yönelik son saldırılarla daha da kötüleşen güvenlik kaygıları büyük önem taşıyor. Bu zorluklar ulusal sınırları aşıyor ve küresel istikrara yönelik somut tehditler oluşturuyor. Bu nedenle Pakistan’da istikrarlı ve güvenli bir devlet yaratma ve sürdürme gerekliliği, ulusal çıkarların sınırlarını aşmakta, bölgesel barışın anahtarı olarak kabul edilmekte. Bu vizyon, uluslararası sahnenin karmaşıklığıyla ilgilenen İngiliz politika yapıcılarının düşünceleriyle de tutarlı. Söz konusu durum, daha geniş ölçekte barış ve istikrarın sağlanmasında temel bir unsur olarak güvenli bir Pakistan’ın öneminin altını çiziyor.

Washington, kendisine dost olan her başbakanı memnuniyetle karşılayacaktır

Karizmatik lider İmran Han’ın siyasi destanından Navaz Şerif’in yeniden geri dönüşüne, Pakistan ile komşuları arasındaki karmaşık ilişkilere ve etkili küresel güç dinamiklerine kadar Pakistan’da 2024’te yapılacak seçimler, İngiltere başta olmak üzere uluslararası gözlemcilerin dikkatini çekiyor. Dünya seçim sonuçlarını sabırsızlıkla beklerken Pakistan seçimleri meselesi, sadece ulusal bir olay olarak değil, geniş kapsamlı etkileri olan küresel bir hikâye olarak ortaya çıkıyor.

ABD’nin Pakistan’a ilişkin öncelikleri, terörizmi kontrol altına almak ve baş düşmanı Hindistan ile ilişkilerini istikrara kavuşturmaktır.
 

Gerçek şu ki Han’ın Rusya ve Çin ile ilişkilere öncelik vermesiyle Batı’daki dostları azaldı. Washington’daki Wilson Merkezi Güney Asya Enstitüsü Müdürü Michael Kugelman, “Washington’un bakış açısına göre herkes, Han’dan daha iyi olabilir” dedi. Bunun aksine Şerif, iş dünyası dostu ve ABD yanlısı olarak değerlendiriliyor. ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin ardından Amerikan dış politikasının öncelikleri Çin’e, Ukrayna’ya ve şimdi de Gazze’ye kaydı. Ancak son olaylar, özellikle de İran’ın Pakistan topraklarındaki Sünni militanlara yönelik son hava saldırısından sonra, İslamabad’da güvenilir bir ortağa sahip olmanın önemini gösterdi. Söz konusu hava saldırısı, en az iki çocuğun ölümüne yol açtı ve Ortadoğu’da halihazırda gerilimi tırmandıran şiddetin daha da artması tehlikesini doğurdu. ABD’nin Pakistan’a ilişkin öncelikleri terörizmi kontrol altına almak ve baş düşmanı Hindistan ile ilişkilerini istikrara kavuşturmaktır. Navaz Şerif’in her iki durumda da daha iyi bir geçmişi var. Bununla birlikte Pakistan’ın askeri liderlerinin bu öncelikleri paylaşmaları gerekmiyor. Navaz Şerif’e mevcut desteklerine rağmen, geçmişte onu bir kez darbe yoluyla da dahil olmak üzere üç kez devirmeyi planladılar. Dış Politika analistlerine göre Navaz ile ordu arasında hâlâ pek çok anlaşmazlık var.

Güney Asya için muhtemel bir şafak

Pakistan ve Hindistan, sonuçları yalnızca bu iki ülkenin iç manzarasını değil aynı zamanda stratejik Hint- Pasifik bölgesinin karmaşık dinamiklerini de yeniden şekillendirecek önemli seçimler düzenlemeye hazırlanıyor. Jeopolitik ittifakların sürekli değiştiği bir dünyada bu seçimlerin kazananları, özellikle Hint- Pasifik bölgesiyle ilgili olarak uluslararası ilişkilerin yönünün belirlenmesinde önemli bir rol oynayabilir. Bu bölge, dünya meselelerinde önemi giderek artan bir alandır.

Şubat 2024’te yapılacak Pakistan seçimleri, Navaz Şerif’in iktidara dönme olasılığını artırıyor. Amerikan yanlısı bir duruşa sahip deneyimli bir politikacı olan Şerif, karmaşık uluslararası ilişkiler ağını yönetme konusunda benzersiz bir yetenek sergiledi. Onun hem Çin hem de ABD ile olan ustaca ilişkileri, yalnızca Pakistan’a fayda sağlamakla kalmadı, aynı zamanda bölgede hassas bir dengenin oluşmasına da katkıda bulundu.

Navaz Şerif’in mirası, Çin’i 60 milyar dolarlık bir altyapı projesi olan Çin- Pakistan Ekonomik Koridoru’na büyük yatırım yapmaya ikna etmeyi içeriyor. Bu girişim, yalnızca Pakistan’ın ekonomik beklentilerini artırmakla kalmadı, aynı zamanda iki ülke arasındaki ilişkileri de güçlendirdi. Şerif’in diplomatik becerisi Doğu’nun çok ötesine uzanıyor. Öyle ki tarihsel gerilimlere rağmen ABD ve Hindistan ile ilişkilerini sürdürmeyi başardı.

Sınırın diğer tarafında Hindistan’da nisandan mayısa kadar genel seçim yapılması bekleniyor. Başbakan Narendra Modi’nin Hindistan Halk Partisi (Bharatiya Janata), Lok Sabha’daki çoğunluğunu artırmasa da koruması bekleniyor. Modi, Pakistan’daki Şerif gibi, iş birliği için ortak zemin sağlayan Amerikan yanlısı bir duruş sergiliyor. Dış politika uzmanları, hem Navaz Şerif hem de Narendra Modi’nin seçimleri kazanması durumunda bir kazan- kazan beklentisi içindeler. Ortak bir ABD yanlısı duruş, Pakistan ve Hindistan arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesinin önünü açabilir. Bu da Güney Asya’daki barış ve istikrar ortamını güçlendiriyor. Bu iş birliği, ABD ve müttefiklerinin daha geniş hedefleriyle tutarlı olarak, özellikle Çin ve Rusya’dan gelen dış etkilere karşı etkili olabilir.

Şarku’l Avsat’ın Majalla’dan aktardığına göre Şerif ve Modi arasında bir ittifak olasılığı, tarihi engellerin yıkılmasının ve bölgesel iş birliğinde yeni bir çağın başlangıcının habercisi. Her iki lider de büyük güçleri dengeleme yeteneklerini kanıtlamış olduğu için iş birlikleri, yalnızca ülkelerinin refahına değil, aynı zamanda Hint- Pasifik bölgesindeki potansiyel düşman etkilere karşı güçlü bir tampon oluşturma hedefine de katkıda bulunabilir.

Sonuç olarak Pakistan ve Hindistan’da yaklaşan seçimler, Güney Asya’nın barış ve istikrara giden yolu çizmesi için eşsiz bir fırsatı temsil ediyor. Navaz Şerif ve Narendra Modi zafer kazanırsa, ABD’ye verdikleri ortak destek, bölgesel işbirliğinin güçlendirilmesi ve dış baskılarla yüzleşmek için itici güç olabilir. Dünya, bu ülkelerin halklarının oy vermesini, ‘seçimlerinin Hint- Pasifik bölgesinin jeopolitik manzarası üzerinde yaratabileceği potansiyel etkinin farkında olarak’ nefesini tutarak izliyor.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al-Majalla dergisinden çevrildi.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU