Çatışmalar durabilir ama savaş devam eder!

Her zaman olduğu gibi, çatışmalar ara sıra durur ama savaş devam eder. Ne zamana kadar? Cevabı, İsrail ve tüm dünya biliyor: 1967 yılında işgal edilen tüm topraklar üzerinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti kurulana kadar

Fotoğraf: John MacDougall/AFP

Filistinlilerin İsraillilerle savaşları değişmez bir gerçek kaydetti: Çatışmalar bazen uzun bir süreliğine durur ama farklı hızlarla yeniden başlar.

1967 yılında İsrail orduları birkaç gün içerisinde Mısır, Suriye ve Filistin topraklarından geniş alanları işgal etti ve o günlerde İsrail'in zafer coşkusu aşırı boyutlara vardı.

Öyle ki, belki de halen 'yenilmez ordunun' sembol ismi sayılan Moşe Dayan, telefonun başında Abdunnasır'ın teslim olmuş sesini duymak için beklediğini söylemişti.

Kendisine o dönemdeki Filistin direnişi sorulduğunda ise dilinden şu ifadeler döküldü:

Filistin direnişi, elimde tuttuğum bir yumurta; onu istediğim zaman kırarım.


Nasır teslim olmadı… Dayan'ın yumurta diye nitelediği Direniş ise Batı Şeria ile Gazze'deki operasyonlarıyla onun ordusunu küçük düşürdü.

1967 yenilgisinden sonraki ilk savaşta, yani Kerame'de İsrail ordusunu hezimete uğrattı.

Bu savaşta Ürdün ordusu ile Filistinli gerillalar, 'yenilmez orduya' karşı en başarılı ortak operasyonu gerçekleştirdi.

O zamandan bu yana on yıllar geçti ve bir teori ortaya çıktı: Çatışmalar durur ama savaş devam eder.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

O günlerden beri İsrail'le çatışma coğrafyasında Kerame'den Gazze'ye, Lübnan'ın güneyinden Babü'l Mendeb'e kadar pek çok savaş yaşandı.

Bugünlerde ise Gazze'ye yönelik savaşın üçüncü aşamasından bahsediliyor.

İsrail bu aşamada Amerikalı öğretmene, onun tavsiyesine uyacağına dair söz veriyor.

Yani yer değiştirme, dinlenme ve yeniden eğitme başlığı altında kuvvetleri Gazze'den çekecek, şehirlere ve kamplara yönelik bombardımanı azaltacak, çocukların ve sivillerin bedeninden akan kan oranını düşürecek ve de Hamas'la esir değişimi müzakerelerinin başlatılması için uygun koşulları oluşturacak.

Bu aşama Amerika'da ilk günden itibaren, yani 103 gün önce konuşulmaya başladı.

İşte şimdi hedeflerine ulaşamadığını kabullenen İsrail'de de başlıyor.

Üçüncü aşama ister Amerika'nın anlayışına göre ister İsrail'in anlayışına göre başlasın, her halükârda değişmez gerçek diyor ki, çatışmalar azalabilir ve askerî çekilmeler sürebilir; ancak savaş devam edecek.

Gelin, güneyde Refah'tan başlayıp Batı Şeria ile Kudüs'ün bulunduğu kuzeyde Cenin'e kadar devam eden Filistin-İsrail savaşının coğrafyasına bir göz atalım.

Neler oluyor?

Gazze savaşı toptan gerçekleştiyse de Batı Şeria savaşı, taksit taksit yaşanıyor.

Gazze topraklarında İsrail ordusunun tüm araçları, uçakları ve savaş gemileriyle birlikte çeyrek milyondan fazla asker var ki bu, Batı Şeria'dakinden çok daha az.

Evet, Batı Şeria'da daha az mekanizma var, ancak daima tetikte ve tepeden tırnağa silahlı çok sayıda yerleşimci, güvenlik gücü ve ordu faaliyet gösteriyor.

Bunların vazifesi de halkının çabalarıyla kalkınan ve gelişen Batı Şeria'yı yaşanmaz bir yer haline getirmek.

İsrail'de pek çok kişi, uğrunda yapılan onca şeye rağmen Gazze'deki hedeflere ulaşılamadığını itiraf ettiği gibi, Batı Şeria'dan istediklerinin de alınamayacağını itiraf ediyorlar.

İnatçı Batı Şeria'yı kontrol altına almak zor olacak. Batı Şeria, Gazze'nin ikizi olarak kalacak ve aralarında hiçbir ayrım olmayacak.

Her zaman olduğu gibi, çatışmalar ara sıra durur ama savaş devam eder.

Ne zamana kadar?

Cevabı, İsrail ve tüm dünya biliyor. Kısa cümlelik bir cevap, en isabetli ve açık olanıdır:

1967 yılında işgal edilen tüm topraklar üzerinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti kurulana kadar.

Mülteci sorunu, uluslararası meşruiyet kararlarına uygun bir şekilde çözülene kadar.

Bizi ve Arap kardeşlerimizi ilgilendiren tüm kalıcı statü meseleleri hallolana kadar.

Bunlar olursa savaş biter.
 


Peki, yakın mı uzak mı?

Bunu kimse tam olarak bilemez.

Ancak Filistinliler, bıkmadan usanmadan çatışma kararını sürdürebilir.

Dünya ve özellikle de Amerika, bu savaş turu sona erdikten sonra yapılması gereken ilk işin, bu savaşın patlak vermesine yol açan sebeplere kökten çözüm getirmek olduğunu söylüyor.

Bu, Filistinlilerin 1967'de işgal edilen tüm topraklar üzerinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması olarak anladığı iki devletli çözümün gerçekleşmesi için çalışmaktır.

Peki, Amerika'nın anlayışı Filistinlilerin iki devletli çözüm anlayışıyla örtüşüyor mu?

İsrail'in isteklerini ve hırslarını, Filistinlilerin haklarının ve beklentilerinin üstünde tutan Amerikalıların niyetlerinden şüphe ettiğimi saklamıyorum.

Ama bu, siyasi mücadelelerin alanı olacak.

Ve eğer Filistinliler, Araplar ve yanımızda duran dost ülkeler olarak biz, kartlarımızı iyi kullanırsak, durum eskisinden çok daha iyi olacak.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Aybüke Gülbeyaz

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU