İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze Şeridi'ndeki savaşın devam ettiğini ve Hamas’ın yönetimi sona ermeden savaşı durdurmaya yönelik bir planlarının olmadığını açıkladı.
Gallant, Gazze Şeridi'ndeki askeri güçlerine yaptığı ziyaretinde şunları söyledi:
Çatışmaları durdurma yolunda olduğumuz doğru değil. Açık bir zafer olmadan Ortadoğu’da yaşayamayız. Yaptığımız şey, ateşli saldırılar ve özel operasyonlarla gerçekleştirilen bir saldırıdır ve gerektiğinde toprak kontrolünü ele alacağız. Düşmanı zayıflatacağız, öldüreceğiz ve kontrolümüzü dayatacağımız bir gerçeklik yaratacağız.
Gallant askerlerine savaşın uzun süreceğini, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus bölgesinin Gazze’nin kuzeyinden farklı olacağını ve savaşın ancak Hamas yönetiminin sona ermesiyle biteceğini vurguladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yoav Gallant'ın açıklamaları, İsrail ordusunun Gazze'nin kuzey bölgelerinden çekilmeye başlamasının ardından geldi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre bu açıklama, Gazze'ye yönelik devam eden savaşın üçüncü ve son aşamasının başladığını işaret ediyor. Söz konusu aşama, hedefe yönelik operasyonlara dayalı ve yoğun çatışmalar içermiyor.
Son gelinen aşamanın başlamasıyla birlikte İsrail ordusu Gazze'nin yönetimini geçici bir süre insani yardımları dağıtmakla görevlendirilecek Filistinli ‘aşiretlere’ devretmeyi planlıyor.
İsrail Yayın Kurumu'na göre ordu bu planı, Gazze'deki yerel halk tarafından tanınan ve İsrail İç İstihbarat Teşkilatı ‘Şin Bet’ tarafından da onaylanmış olan aşiretlere dayandırıyor. Bu plana göre Gazze Şeridi farklı bölgelere bölünecek ve her bölgeyi yönetecek bir aşiret olacak. İnsani yardımların yanı sıra, aşiretler savaştan sonra geçiş döneminde Gazze'nin sivil yaşamını idare edecek ve Gazze'nin kalıcı yönetimi düzenlenmesine kadar iş başında kalacak.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail Parlamentosu Dış İlişkiler ve Güvenlik Komitesi üyelerine hitaben şunları söyledi:
Filistin otoritesi, Gazze'nin yönetimini savaşın ardından devralmak istiyorsa, önce köklü değişiklikler yapmalı ve bunu eylemleriyle kanıtlamalıdır.
Netanyahu'nun bu açıklamaları, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'ın Washington'da İsrail'in savaşı hafifletme ve Gazze'de düşük yoğunluklu bir sürece geçme planları hakkında yapmış olduğu toplantıların ardından geldi. Bu toplantılar, Biden yönetimi ile İsrail hükümeti arasındaki gerilimlerin arttığı bir dönemde gerçekleşti ve savaşın yoğunluğunun ne zaman sona ereceği ve sonrasında Gazze'de neler olacağı konusunda görüş alışverişinde bulunuldu.
Biden yönetimi, Hamas'ın hükümeti sona erdikten sonra Gazze'nin yönetiminde rol verilmesini istediğini açıkladı. Bu fikir Netanyahu tarafından kesinlikle reddediliyordu. Ancak Dermer ve diğer İsrail yetkilileri, ABD’li meslektaşlarına ‘R.P.A’ olarak adlandırdıkları ‘Filistin Otoritesi Sonrası Rehabilitasyon ve Reform’ konusunda konuşmaya başladılar.
Netanyahu'nun aşiretlere dayalı ‘nitelikli’ bir otoritenin gelmesi için uzun bir süre aradığı görülüyor ancak aşiretlerin planı uygulanabilir görünmüyor. Çünkü Filistinlilerin kendi temsilcilerini seçme isteklerini göz ardı ediyor, Filistin Otoritesini yok sayıyor ve Hamas hareketinin yenilgiye uğratıldığını ve artık Gazze Şeridi'nde faaliyet gösteremeyeceğini varsayıyor.
Hamas, plana doğrudan cevap vermemiş gibi görünse de Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, şu açıklamada bulundu:
"Hamas, kendi topraklarında kök salmış ve halkıyla bütünleşmiş bir harekettir, düşmanın ve onunla ittifak kuranların Gazze'deki dayatmaları bunu değiştiremeyecektir. Direniş, Gazze ve Filistin'de zaman ve mekânın sahibidir ve Filistin meselesine (Hamas) ve direniş fraksiyonları olmadan yapılan bir düzenleme, yanılsama ve seraptır.”
Şüpheli ve karşı çıkılan bir program
‘Gazze'deki kabilelerin rolünü güçlendirme planı’ olarak kabul edilen ve Hamas tarafından karşı çıkılan bu plana ek olarak, Gazze Şeridi'ndeki Filistin Kabilesi Yüksek Kurulu, bu planı şüpheli ve kabul edilmeyen bir plan olarak tanımladı.
Filistin Kabileleri Genel Komiseri Akif el-Mısrı, Filistin kabileleri ve ailelerinin, Gazze'deki toplum direnişinin kökenini oluşturduğunu ve Gazze'deki Filistin direnişi ile sıkı sıkıya bağlı olduğunu belirtti.
Mısrı, ‘bölünmüşlüğün sona erdirilmesi, birleşik ve milli bir liderlik oluşturulması ve geçici bir milli hükümetin kurulması için hızlı bir şekilde harekete geçilmesi gerektiğini ve bu sayede İsrail'in dayatmaya çalıştığı işgal planlarına karşı direnişin güçlendirilebileceğini’ söyledi.
İsrail, Netanyahu'nun önerdiği kabilelerin rolünü güçlendirme fikrini uygulamak istiyor ve bu planın uygulanabilir bir plan olduğuna inanıyor. İsrail, Gazze'deki insanlarla nasıl başa çıkılacağına dair mümkün bir plan oluşturmak istiyor ve bu planın yaklaşık altı ay süreceğini düşünüyor.
İsrail yetkililerine göre bu aşama en az altı ay sürecek Hamas’a karşı yoğun bir temizlik operasyonlarına odaklanacak.
Bu aşamaya hazırlık olarak, İsrail zaten Gazze'nin kuzeyinden askerleri çekmeye başladı. Bu da ‘son aşamaya doğru kademeli bir geçiş’ olarak kabul ediliyor. Bu aşamada, İsrailli sivillerin 7 Ekim'den bu yana büyük ölçüde boş olan Gazze sınır kasabalarına geri döneceği tahmin ediliyor.
İsrail ordusu, Kuzey Gazze'deki operasyonlar yavaşladıkça, belirli hedeflere yönelik olarak güneydeki operasyonları sürdürdüğünü belirtti.
İsrail Ordu Sözcüsü ordunun ‘Gazze Şeridi'ndeki Hamas örgütüne ait olan ve Gazze Şeridi'nin tamamındaki çatışmayı yönetmek için operasyon odalarını içeren stratejik bir merkeze’ saldırdığını duyurdu. 37 binadan oluşan bu yer sivil nüfusun kalbinde yer alıyor. Ordu ayrıca Hamas örgütüne ait olan ve örgüt liderlerinin Gazze Şeridi'ndeki çatışmayı buradan yürüttüğü arazinin altında bir kontrol sığınağı’ ortaya çıkardığını iddia etti.
Gazze'deki yoğun çatışmalar devam ederken, İsrail’in Gazze'ye yönelik saldırıları 88’inci gününde de sürdürdü.
Hamas yönetimi Sağlık Bakanlığı'na göre İsrail, Gazze'de 22 bin Filistinliyi öldürdü ve 57 bin 697 kişiyi de yaraladı. Ölenlerin çoğunluğunu çocuklar ve kadınlar oluşturuyor. Ayrıca binlerce kişi kayıp durumda…
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.