Ürdün Dışişleri Bakanı Safadi: En kötüsüne hazırlıklı olalım

Gazze savaşının Filistinlilerin sürgün edilmesini hedeflediğini söyleyen Safadi, bu durumun ülkesi için "kırmızı çizgi" olduğunu belirtti

Amman'daki İsrail büyükelçiliği önünde büyük gösteri / Fotoğraf: Salah Malkavi- Independent Arabia

Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi'nin, Ürdün'ün en kötü senaryolara hazırlıklı olması gerektiği yönündeki açıklamaları, Ürdün'de büyük bir tartışmaya yol açtı.

Bakan Safadi'nin sözleri, Gazze savaşının Ürdün üzerindeki olumsuz etkilerinden endişe duyulmasına neden oldu.

El-Safadi'nin açıklamaları, resmi söylemde daha önce benzerine rastlanmayan bir nitelik taşıyor.

Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik İsrail sürgün girişimini "Ürdün için bir savaş ilanı" olarak nitelendiren Safadi, Ürdünlülerin en kötü senaryolara hazırlıklı olmaları gerektiğini belirtti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Safadi Meclis'te yaptığı açıklamalara göre Ürdün, bugün Gazze'de sürdürülen savaşın aslında Filistinlileri yerinden etme çabası olduğunun farkında olduğunu belirtti.

Bunun "Ürdün için kırmızı çizgi" olduğunu ve böyle bir girişimin uluslararası hukukun ihlali olacağını vurgulayan Safadi, bu tür bir tehdide tüm imkanlarla karşı koyacaklarını ifade etti.


Gelecek daha kötü olabilir

Independent Arabia'nın haberine göre gözlemciler, Ürdün hükümetinin Gazze Savaşı konusunda halkın öfkesini yansıtan sert resmi bir söyleme hazırlandığını ve İsrail'in tehditlerine karşı Ürdün'ün elinde başka baskı unsurları olduğunu düşünüyorlar.

Özellikle Safadi'nin geleceğin daha kötü olacağını söylemesiyle bunun işaretlerinin ortaya çıktığına inanıyorlar.

Ürdün şu anda iç cepheyi güçlendirmeye, resmi pozisyon ile halkın tavrını uzlaştırmaya ve şüphe yaratma veya çarpıtma girişimlerine yanıt vermeye çalışıyor.

Bu, Ürdün ordusunun, ABD tarafından İsrail'e silah ve ekipman sağlamak için askeri üslerin kullanıldığı yönündeki ikinci kez yapılan suçlamaları reddetmesiyle de paralellik taşıyor.


Söylentiler ve kafa karışıklığı

Ürdün Silahlı Kuvvetleri'ndeki Askeri İletişim Direktörü Mustafa el-Hiyari, Ürdün'den İsrail ordusuna tek bir mermi dahi atılmadığını ve Ürdün'de Amerikan üslerinin bulunmadığını, ancak deneyim paylaşımı çerçevesinde askeri kuvvetlerle birlikte çalışan ekiplerin bulunduğunu belirtti.

Hiyari, bu tür asılsız iddiaların Ürdün'ün Filistin meselesine karşı kararlı duruşunu etkilemeyi amaçladığını, iç cepheyi zayıflatmayı ve toplumsal yapının parçalanmasını hedeflediğini düşünüyor.

Bu durum, Amerikan ve Fransız büyükelçiliklerinin yanı sıra İsrail büyükelçiliği çevresinde de gösterilerin devam etmesi nedeniyle artan halk gerilimini kontrol altına almaya yönelik güvenlik planlarıyla paralellik gösteriyor.

Yazar ve siyasi analist Semih el-Maayita konuyla ilgili şöyle konuştu:

Gazze'deki savaşın başlangıcından bu yana iç ve dış bazı kesimler tarafından Ürdün devletine baskı yapılmaya, ona güvenlik baskısı, siyasi baskı ve halk baskısı yüklenmeye çalışılıyor. Ürdün'deki bazı siyasi hareketler, savaş sırasında devlet üzerinde güç kazanmaya ve devletin üzerindeki yükü artırmaya çalışıyor. Bazıları, Ürdünlü kabileleri kanundan sapmaya teşvik etmek, Iraklı milisleri Ürdün sınırına toplamak, Filistin'i destekleme bahanesiyle kalıcı bir varlık oluşturmaya çalışmak gibi Ürdün'ün güvenliğine zarar veren çağrılarda bulunuyor.

Gazeteci yazar Mahir Ebu Tayr, Ürdün'ün Irak ile olan sıkıntılı ilişkisini tehdit olarak okuyor, çünkü ona göre Ürdün'ün iç yapısı büyük bir baskı altında bulunuyor.
 


Askeri hazırlıklar

Ürdün, güvenliğini artırmak ve Krallık'ı tehdit eden insansız hava araçlarına karşı direnç göstermek için ABD'den destekleyici sistemler sağlama talebinde bulundu.

Ürdün Silahlı Kuvvetleri'nde Askeri İletişim Direktörü olan Tuğgeneral Mustafa el-Hiyari, Patriot füze sistemlerini güney, doğu ve batıdaki sürdürülen tehditlere karşı savunma sisteminin bir parçası olarak talep ettiklerini açıkladı.

Hiyari'ye göre Ürdün sadece Nehir'in batısındaki tehditlere karşı değil, aynı zamanda İranlı milislerin yayılması ve Suriye'deki krizin devam etmesi tehdidinin yanı sıra, Gazze Şeridi'nde krizin kötüleşmesi ve bölgesel bir savaşın patlak vermesi olasılığından kaynaklanan tehditlere karşı gelişmiş ve yeni hava savunma sistemlerine ihtiyaç duyuyor.


Ekonomik planlar

Savaşın uzayacağı ve bunun iç ekonomik durumu etkileyeceği yönünde artan korkular nedeniyle Ürdün hükümeti, özellikle enerji krizi ve artan fiyatlara ilişkin herhangi bir acil veya istisnai gelişmeye karşı koymak için bir ekonomik plan geliştirdi.

Kaynaklar, Ürdün hükümetinin, herhangi bir acil duruma karşı koymak için Korona salgını sırasında oluşturulan Kriz Masası'nı harekete geçirdiğini, Ürdün'ün ağırlıklı olarak İsrail gazına bağımlı olduğu enerji alternatiflerini araştırmayı ve Akabe Limanı'ndaki turizmin, hizmet ve bankacılık sektörünün hareketliliğini ve işleyişini garantilemeyi düşündüğünü söylüyor.

Ürdün'ün buğday, un ve temel gıda stoklarının ve petrolünün altı aylık bir süre için yeterli olduğu tahminlerine rağmen, gözlemciler, özellikle restoranlar, oteller ve turistik tesislerde bulunan markalara yönelik boykot çağrıları gibi nedenlerle Ürdün piyasalarının durgunluk ve belirsizlik yaşadığını belirtiyor.

 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU