Gazze Şeridi ve dışındaki Hamas ve İslami Cihad liderleri, Batı Şeria’da son dönemde düzenlenen operasyonlara yanıt olarak, İsrail’in gerçekleştirebileceği olası bir suikast korkusuyla ek güvenlik önlemleri aldı. Gazze Şeridi’nden bilgi sahibi bir kaynak, Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:
İsrail'in hain bir operasyon gerçekleştirmesi, grupların her zaman dikkate aldığı bir olasılıktır. Ancak şu anda İsrail’in yeni bir aptallık yapabileceğine dair belirtiler var ve bu nedenle mevcut prosedürler sıkılaştırıldı ve değiştirildi. Hem dışarıda hem de Gazze Şeridi’nde bazı yetkililere yönelik tedbirler sıkılaştırıldı.
Yeni tedbirler, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ‘İsrail’in Batı Şeria’daki son operasyonlara vereceği tepkinin saldırıların faillerine ulaşacağı’ yönündeki imaların ardından geldi.
Netanyahu, pazartesi günü Batı Şeria’nın güneyindeki El-Halil kentinde bir kadın yerleşimcinin ölmesi ve eşinin yaralanmasıyla sonuçlanan silahlı saldırının gerçekleştiği alanda incelemede bulunurken, “Uzaktan da olsa, yakından da olsa, katillerden ve onları gönderenlerden hesap soracağız” dedi. Netanyahu’nun sözleri, İran’ı, Gazze’de ve dışındaki Hamas ve İslami Cihat liderlerini hedef alma niyetinde olduğu şeklinde yorumlandı.
Kaynak, İsrail’in suikast listesinin başında yer alan yabancı yetkililerin gerekli tedbirleri aldığını ve Gazze Şeridi’ndeki grupların ise alarma geçtiğini söyledi.
Filistinli gruplar, dışarıda ve Gazze Şeridi’nde birçok defa sürpriz İsrail suikastlarına maruz kaldı. Filistin’deki İslami Cihat Hareketi’nin siyasi büro üyesi Velid el-Kattati, “Hareket, Siyonist düşmanın tekrarlanan tehditlerini tam bir ciddiyetle ele alıyor ve mümkün olan tüm senaryolara göre hareket ediyor” ifadesini kullandı.
Kattati, “Tüm senaryolar mümkün ve test edildi. Filistin içinde ve dışında suikast senaryolarının tekrarlanmasına karşı alarmdayız” şeklinde konuştu.
Fotoğraf Altı: İsrail güvenlik güçleri, 21 Ağustos’ta El-Halil’in güneyindeki silahlı saldırı mahalline konuşlandırıldı.
İsrail güvenlik güçleri, 21 Ağustos’ta El-Halil’in güneyindeki silahlı saldırı mahalline konuşlandırıldı.
İsrail, Batı Şeria’daki saldırıları artırma planı yaparken, her gece onlarca Hamas ve İslami Cihat mensubunu tutuklayarak, daha fazla silaha ulaşmak için geniş bir kampanya yürütüyor. Ancak kamuoyuna, suikastların yeniden başladığına dair resmi bir yaklaşım yansımış değil. Zira bu, yeni ve büyük bir mücadeleye mal olabilecek bir karar.
Güvenlik kabinesi, geçen salı günü toplandı. Bu çerçevede Netanyahu’nun ofisi, toplantının ardından bir açıklama yayınlarken, bakanların ‘teröristleri hedef almaya yönelik bir dizi karar’ üzerinde anlaştıklarını ve Başbakan ve Savunma Bakanı’na bu konuda hareket etme yetkisi verildiğini söyledi. Açıklamada bu kararların ne olduğu belirtilmedi.
Konseyin, başlangıçta 10 Eylül’de yapılmadı planlanıyordu. Ancak Netanyahu, geçen pazartesi günü Batı Şeria’daki ikinci silahlı saldırıda İsrailli bir yerleşimcinin öldürülmesinin ardından oturumu daha erken bir tarihte düzenlemeye karar verdi. Saldırıyla birlikte iki gün içinde üç yerleşimci öldü.
İki bakan arasında tartışma
İsrail sağı, suikast politikasına geri dönüş de dahil olmak üzere bir dizi önlem alınması için baskı yapıyor.
Diğer yandan İsrail medyası, güvenlik toplantısında Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ile Savunma Bakanı Yoav Gallant arasında yaşanan tartışmaya dair bazı görüntüler yayınladı. Gallant, bir gün önce Ben Gvir ve diğer aşırı milliyetçi bakanların ‘yumuşak bir politika izlediği’ yönündeki suçlamalarına maruz kalmıştı.
Sızıntılara göre Ben Gvir, İsrail ordusuna ‘Batı Şeria’da daha fazla kontrol noktası kurmanın yanı sıra Filistin köylerini kapatma, Filistinli işçilerin giriş izinlerini iptal etme, Filistinli silahlı hareketlerin liderlerine yönelik hedefli suikastlar düzenleme ve İsrail hapishanelerindeki Filistinli güvenlik mahkumlarının koşullarını sıkılaştırmaya devam etme’ çağrısında bulundu.
Ancak Gallant, “Dikkate alınması gereken bir sürtüşme riski var” diyerek yanıt verdi. Ayrıca İsrail ordusunu işgal eden yerleşimci şiddetini eleştirdi. Öyle ki Filistinli gruplar, ordunun bu zayıflığından yararlanarak daha fazla saldırı gerçekleştiriyor. Açıklama sonrasında Ben Gvir şunları söyledi:
Kendimi fantastik bir filmin içinde gibi hissediyorum. İnsanlar (İsrailliler) öldürülüyor ve siz, sürekli olarak sürtüşme tehlikesinden ve Yahudi ulusal suçu tehlikesinden bahsediyorsunuz. Biz deli miyiz? İsviçre’de olduğumuzu düşünmeye başlıyorum, sanki tek sorunumuz buymuş gibi. Bu toplantı, terörle ilgili. Terörle mücadele için ne yapmamız gerektiğine dair pratik önlemler üretmemiz ve bu saçmalıklarla uğraşmamamız gerekiyor.
Konu hakkında bilgi sahibi olan bir kaynak, toplantıya katılan güvenlik yetkililerinin Ben Gvir’in önerilerini reddettiklerini ve ayrıca silahlılar ile yaşam koşullarını iyileştirmenin İsrail’in çıkarına olduğu Filistin halkının geri kalanı arasındaki ayrımcılık politikasının sürdürülmesinde ısrar ettiklerini söyledi.
Netanyahu’nun Ben Gvir gibi kabine üyelerine olan güvensizliği göz önüne alındığında, İsrail’in suikastlar konusunda daha küçük bir forumda karar vereceği varsayılıyor.
İsrail merkezli Walla internet sitesine konuşan kaynak, her ne kadar Ben Gvir ve diğer aşırı sağcı milletvekilleri bunu talep etse de güvenlik teşkilatının, Batı Şeria’da 2002’deki Savunma Kalkanı Operasyonu’na benzer büyük ölçekli bir askeri operasyonun başlatılmasına hâlâ karşı olduğunu belirtti.
Netanyahu’nun İsrail’in militanlara ve onları saldırılar için gönderen sorumlulara karşılık vereceği yönündeki son açıklamalarına ilişkin olarak ise kaynak, Başbakan’ın İran’ı hedef alma imasında bulunduğunu açıkladı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.