Tevfik Şenbur
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın başını çektiği BRICS, uluslararası politikadaki varlığını ve küresel ekonomik büyümeyi ve yeniliği yönlendirme yeteneğini kanıtladı. BRICS, ortak ve yapıcı bir küresel yönetim modeli geliştirmeyi ve G7 ile rekabet edebilecek bir ağırlık elde ederek nüfuzunu artıran ve lider bir küresel güç olarak konumunu güçlendiren ortak bir para birimi oluşturmayı amaçlıyor.
Dünya düzenini yeniden şekillendiren ve güç merkezini kuzeyden güneye kaydıran BRICS, son yıllarda, doların hegemonyasından kurtulmak ve ekonomi ve finans alanlarında etkili alternatiflerle daha çeşitli ve bağımsız ticaret sistemleri bulmak için saflarına katılmak isteyenlerden büyük talep gördü.
BRICS, üyeleri arasında büyük anlaşmazlıklar yaşanmasına rağmen ticaret, finans, iklim değişikliği ve enerji güvenliği gibi kritik öneme sahip küresel konuların ele alındığı bir platforma dönüşmeyi başarırken dinamizmini ve yeni bir küresel kutbun saflarına geçiş şansını artıran büyük siyasi ve ekonomik dönüşümlere tanık oldu.
Şarku’l Avsat’ın Majalla’dan aktardığı habere göre 15. BRICS Liderler Zirvesi, gruba katılım talepleri ve başta en azından bölgeler arası işlemlerde dolar kullanılmaması ve BRICS ülkeleri için ortak bir para biriminin oluşturulması projesinin geldiği tartışılacak konularla ilgili birtakım sorunların gölgesinde ev sahibi ülke Güney Afrika'nın başkanlığında, 22 Ağustos'ta Johannesburg'da yapılacak.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, daha önce hiçbir Batı ülkesi liderinin atmadığı bir adımı atarak zirveye katılmak istediğini açıkladı. Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi’nin bir organı olan People’s Daily tarafından desteklenen uluslararası medya kuruluşu Global Times (GT) gazetesi tarafından aktarıldığına göre bu talep, Macron'un pragmatik tutumuna ve engelleri aşma konusundaki cesaretine övgüde bulunan Çin tarafından memnuniyetle karşılandı. Çin’in Macron ile ilgili bu düşünceleri, Fransız Cumhurbaşkanı’nın Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen ile Çin'e yaptığı son ziyarette açıkça görüldü. Diğer yandan Macron’un talebi, Ukrayna savaşı nedeniyle Fransa’nın yaptırım uyguladığı Rusya tarafından endişeyle karşılandı.
Söz konusu anlaşmazlıklardan biri, 2005 yılında dönemin Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in Güney Afrika ziyaretinde yaşandı. Beşir, Güney Afrika Yüksek Mahkemesi’nin tutuklanması kararı almak üzere olduğu haberinin sızdırılmasından kısa bir süre sonra ülkeden ayrıldı.
Güney Afrika'nın katılmasından önce Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in kısaltmasından oluşturulan ‘BRIC’ ifadesi ilk kez, 30 Kasım 2001 tarihinde yatırım bankası Goldman Sachs’ın baş ekonomisti ve varlık birimi yöneticisi Jim O'Neill tarafından, yardımcısı Rupa Purushothaman'ın yardımıyla dört ülkenin oluşturduğu grup hakkında hazırlanan bir ekonomi raporunda kullanıldı. Rapora göre grubun 2000-2008 yılları arasında Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, İngiltere ve ABD’nin yer aldığı G7’den daha hızlı büyümesi bekleniyordu.
Dominic Wilson ve Rupa Purushothaman, 2003 yılında yine Goldman Sachs tarafından yayınlanan ‘Dreaming with BRICs: The Path to 2050’ (BRIC ile Hayal Kurmak: 2050'ye Giden Yol” başlıklı başka bir rapor hazırladılar. Raporda, BRIC'in 2050 yılına kadar ABD doları bazında G7'den daha büyük bir boyuta ulaşabileceği belirtildi.
Goldman Sachs tarafından yayınlanan her iki raporu da tamamen yatırıma odaklıydı ve çok uluslu şirketlerden ve emeklilik fonları, devlet fonları ve diğer fonlardan müşterilerini, pazarlarının büyüklüğü ve ihracat hacimlerinin dinamizmi göz önüne alındığında 21’inci yüzyılda hızla büyüyecek ve dolayısıyla yatırım için önemli alanlar oluşturacak olan ülkelerde tanıtmayı amaçlıyordu.
Siyasetin ve ekonominin paradokslarından biri de şimdi dünya düzenini yeniden şekillendirerek nüfuz merkezini Kuzey’den Güney’e kaydırmanın ve dolara alternatif bir para birimi bulmanın peşinde olan BRICS’in adının ABD merkezli yatırım bankası Goldman Sachs tarafından ortaya atılmış olmasıdır.
BRIC grubunun oluşturulması amacıyla yapılan ilk görüşme 2006 eylülünde dışişleri bakanları arasında New York'ta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantısı oturum aralarında gerçekleşti.
Grup ilk zirvesini 16 Haziran 2009 tarihinde Rusya’nın Yekaterinburg kentinde yaptı. Zirvede, ticaret, gıda, iklim ve güvenlik alanlarında BRIC ülkeleri arasında gelecekte kurulacak iş birlikleri için çeşitli yollara ve gelişmekte olan pazarlar için daha etkili ve temsili bir konuma nasıl ulaşılacağı tartışıldı.
Siyasi ve ekonomik organizasyon
Grubun üçüncü zirvesi 14 Nisan 2011 tarihinde Güney Afrika'nın gruba kabulünün resmi ilanı olarak ‘BRICS’ adı altında Çin'de gerçekleşti. Böylece grup, Güney'i dünya sahnesinde temsil edilmesi konusundaki güvenilirliğini artırırken zirve, yeni bir jeopolitik gerçekliğin şekillenmesinin başlangıcı oldu.
BRICS ülkelerinin hedeflerini tanımlayan ortak bir tüzükleri olmamasının yanı sıra her yıl düzenledikleri zirvelerden sonra yapılan ortak bildiriler yönelimlerinin temelini oluşturuyor. Bu da BRICS'in orijinal imajını korumasına rağmen artık sadece ekonomi amaçlı bir grup değil, daha çok siyasi bir oluşum olduğunu gösteriyor.
Grubun hedefleri arasında üye ülkeler arasında ekonomik entegrasyonun sağlanması, altyapısının geliştirilmesi ve inovasyon, ileri teknoloji ve beceri geliştirmeye dayalı büyüme fırsatlarının artırılması yer alıyor. Üye devletler, kendilerini bir kriz anında, Batı'nın kontrolündeki mali ve uluslararası kurumlardan borçlanma kısıtlamalarından kurtaracak şekilde kredi almak ve vermek, birbirlerine destek olmak ve yardım etmek için etkili araçlar edinmeye ve bölge içi ticareti geliştirmek amacıyla grup içi ve grup dışı ödemelerde dolara olan bağımlılığı azaltarak yerel para birimlerinin kullanılmasını sağlamaya çalışıyor.
BRICS, küresel düzeyde ise hegemonyayı ve kontrolü kıran dengeli, iki ya da çok kutuplu bir küresel ekonomik sistemin oluşturulmasının başlangıcı olarak küresel zenginliğin yüzde 60'ına sahip G7 ülkeleri ile rekabet edebilecek bir ağırlık elde ederek nüfuzunu artıran ve lider bir küresel güç olarak konumunu güçlendiren ortak bir para birimi oluşturmayı hedefliyor.
BRICS, bu bağlamda, başta gelişmekte olan ekonomilerin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve Bretton Woods Konferansı sonucu kurulan Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’na katılımını artırmak için söz konusu örgütlerde oy haklarının dağılımına ilişkin kuralların gözden geçirilmesi olmak üzere uluslararası örgütleri kelimenin tam anlamıyla reforme etmeyi amaçlıyor.
BRICS, enerji kullanımının rasyonelleştirilmesi, iklim değişikliği ile mücadele ve doğal afet risklerinin azaltılması, bilim, eğitim, temel araştırma ve teknolojik gelişme gibi alanlarda iş birliğini geliştirme, terörle mücadele ve başta İran nükleer dosyası olmak üzere uluslararası krizlerin çözümü konusunda uluslararası iş birliğini harekete geçirmeye açık bir yapıya sahip.
Genişletme ve toplu birleştirme istekleri
BRICS’in yaklaşan zirvesinde aralarında ekonomik ve mali ağırlığı olan ülkeler ile demografik ve askeri ağırlığı olan ülkelerin de olduğu çok sayıda talep gören gruba yeni üyelerin kabulüne ilişkin kriterlerin belirlenmesi gerekiyor. BRICS, sahip olduğu mali kuruluşlar sayesinde uluslararası ve bölgesel kuruluşların katı kredi verme koşullarından uzakta özellikle Güney ülkeleri için yatırım projelerini destekleyen krediler sağlamak ya da likidite ihtiyaçlarını karşılayacak cazip bir çıkış noktası haline geldi.
BRICS’in büyüme başarısının üç temel nedeni var. Bunlardan birincisi, özellikle gruba isteyen bazı ülkelerin halen çeşitli Batılı kurumların yardımına ihtiyaç duymasından dolayı ABD’nin aday ülkelere Batı ülkelerinin ekonomik sistemleriyle müttefik olmayan böyle bir gruba katılmamaları için güçlü baskısı. İkincisi, yeni çatışmaların fitilini ateşlememek, yeni üyelerin kabul edilmesi halinde beraberlerinde ek kaynaklar ve fırsatlar getirecek olsalar da bu durumun diğer üyeler arasında ve dış çıkarlarla yeni çatışmalara ve gerginliklere yol açacağı korkusu. Üçüncüsü ise grup ülkeleri arasındaki siyasi ve ekonomik konumlarda tutarlılığın sağlanması. Örneğin, BRICS üyeliğine aday olan Türkiye'nin NATO üyesi olması, üyelik talebinin kabul edilmesi durumunda görüşlerin yakınlaşmasıyla ilgili karışıklıkları artırabilir.
Diğer yandan Yeni Delhi, Çin'in uluslararası nüfuzundan korktuğu için baskın bir rol oynadığı bir grupta daha fazla ülke görmek istemediğinden Pekin'in BRICS'e yeni üyeler kazandırma çabalarını engellemeye çalışıyor.
BRICS’in büyüme başarısının üç nedeni; ABD’nin aday ülkelere gruba katılmamaları için uyguladığı güçlü baskı, yeni çatışmaların ve gerilimlerin fitilini ateşlemekten kaçınması ve BRICS ülkelerinin siyasi ve ekonomik konumları arasında tutarlılığın sağlanması şeklinde sıralanabilir.
Ancak Rusya ve Çin farklı düşünüyorlar. Onlara göre ekonomi artık tek kriter değil, bir de siyasi denklem kriteri var. Fakat bu siyasi denklem de destek ve ivme kazanmadan uluslararası düzeyde çok az ağırlık taşıyacaktır. Ülkeler ekonomik açıdan fakirse bile destekleyici güç olarak zengin olabilirler. Tüketici kapasiteleri ve bölgesel nüfuzları olabilir. BRICS’e kabul edilmeleri çok kutupluluğun tesisi eğilimini güçlendirir. Bu eğilim, Dünya Bankası, IMF ve diğerleri gibi uluslararası kurumlarda oy gücünü artırmak isteyen BRICS’in hedefleri arasında yer alıyor. BRICS ülkeleri nüfus bakımından şu an dünyanın yüzde 40'ından fazlasını oluşturmalarına rağmen kredi veren kurumlarda oy hakları yüzde 15'in altında kalıyor.
Rus Profesör Julian Verkoy, BRICS üyeliğine aday ülkeler arasındaki durumun BRICS ile tutarlı olmadığını, çünkü BRICS’in BMGK’nın Ukrayna kararına ilişkin oylamada tüm üyelerinin kararını desteklemediğini söyledi. Prof. Verkoy’a göre aralarındaki tek ortak nokta, varlıkların dondurulması, uluslararası ödeme ağı Swift’in kullanımının yasaklanması, tedarik zincirlerinin engellenmesi ve diğer çeşitli alanlarda Batı ülkeleri tarafından uygulanan yaptırımlara karşı kararlı bir duruş sergilenmesi gibi görünüyor.
Arap ülkeleri
BRICS'e katılmak isteyen Arap ülkelerine gelecek olursak bazıları ortak, bazıları özel, bazıları siyasi, bazıları ekonomik ya da hem siyasi hem de ekonomik olmak üzere çeşitli nedenlerle BRICS çatısı altında olmayı istiyor. Bir yandan ABD’nin Arap bölgesindeki statüsü ya gevşek ya sıkı ya da ihmalkâr politikaları sonucunda zayıflarken diğer yandan Çin'in Arap bölgesinde ekonomik olarak kendini gösterdi. Ancak Arap bölgesinin Batı ülkeleriyle olan bağı hayati ve stratejik olmaya devam ediyor. Dolayısıyla BRICS ile olan bağın ekonomik ve siyasi manevralar için daha fazla marj alanı elde etmek amacıyla kurulduğu söylenebilir. Suudi Arabistan’ın BRICS'e katılma eğilimi belki de Riyad ile Washington arasında petrol fiyatları ve üretimi konusundaki anlaşmazlık gibi son dönemde yaşanan anlaşmazlıklara verilen bir tepkinin ötesinde olabilir. Başta Suudi Arabistan olmak üzere Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ülkeleri, 1970’li yıllardan bu yana petrolün dolarla satışı politikasını izlediklerini belirtmekte fayda var.
BRICS'e katılma eğilimi, Suudi Arabistan’ın cazip yatırım olanaklarını çeşitlendirerek küresel ekonomik ağırlığını güçlendirme niyetinin somutlaşmış hali olması beklenirken Suudi Arabistan'ın en büyük silahı olan ABD'deki yatırımlarının hacmi 800 milyar doları aşıyor. Suudi yetkililerin açıklamalarına ve daha önce basında yer alan haberlere göre Suudi Arabistan’ın Çin'deki yatırım hacmi ise sadece 100 milyar dolar. Suudi Arabistan’ın BRICS'e katılmasının, önerilen kalkınma planları ve projeleri ile Çin'in Kuşak ve Tek Yol Girişimi arasında umut verici bir buluşması noktası olması bekleniyor.
Suuudi Arabistan’ın BRICS’e katılımı, grup için yeni bir açılım ve Suudi Arabistan’ın cazip yatırım olanaklarını çeşitlendirerek küresel ekonomik ağırlığını güçlendirme niyetinin somutlaşmış hali olacak.
Mısır ise BRICS’e katılarak grup üyeleriyle ticarette dolara olan bağımlılığından kurtulmayı ve böylece dolar rezervlerindeki azalmadan kaynaklanan baskıları hafifletmeyi hedefliyor. Cezayir, BRICS üyeliğini, ülkeye yabancı sermaye getirerek ulusal ekonominin çarklarını döndürmek, başlıca milli gelir kaynağı olarak petrol türevlerine olan bağımlılıktan kurtulmak ve özellikle hizmet sektörünün geliştirecek şekilde çeşitlendirilmiş bir ekonomiye doğru adım atmak için önemli bir adım olarak görüyor.
Tunus için ise BRICS üyeliği, IMF ile yapılan görüşmelerin, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in halkın yoksullaşmasına yol açması ve ‘toplumsal barışı tehdit eden koşullar’ olarak tanımladığı şartları nedeniyle ekonomik çıkmaza girmesinden sonra umut verici bir seçenek haline geldi.
BRICS zirvelerinin öne çıkan tartışmaları ve kararları
1. BRICS Zirvesi, 16 Haziran 2009
BRICS’in ilk zirvesi Rusya'nın Yekaterinburg kentinde yapıldı. Zirvede grup üyeleri arasında ticaret, gıda, iklim ve güvenlik alanlarında iş birliği yollarının aranmasının yanı sıra gelişmekte olan pazarlar için daha etkili ve temsil eden bir konuma nasıl ulaşılacağı tartışıldı.
2. BRICS Zirvesi: 15 Nisan 2010
İkinci zirve Brezilya’nın başkenti Brazilya’da yapıldı. Küresel ekonomik durgunluk ve bu durumdan kurtulmanın yollarının yanı sıra üye devletler arasında iş birliği yollarının da ele alındığı zirvede, Güney Afrika'nın gruba üyeliği kabul edildi.
3. BRICS Zirvesi, 14 Nisan 2011
Grubun üçüncü ancak Güney Afrika'nın dünya sahnesinde grubu temsil etme konusundaki güvenilirliğini güçlendiren ve yeni bir jeopolitik gerçekliğin şekillenişinin başlangıcı olan üyeliğinin kabulünün resmi ilanı niteliğindeki BRICS adı ile ilk zirvesi ise Çin’de gerçekleşti.
4. BRICS Zirvesi, 29 Mart 2012
Dördüncü zirve Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’ydi. Zirve sonunda BRICS ülkeleri arasındaki iletişim hatlarını sağlamlaştırmak amacıyla fiber optik kablo döşeneceği açıklandı.
5. BRICS Zirvesi, 26 Mart 2013
Beşinci zirve Güney Afrika’nın Durban kentinde gerçekleşti. Zirvede yeni bir kalkınma bankası kurulması önerisi ve acil rezerv anlaşması yapılması gibi konular ele alınırken İş Konseyi ve Düşünce Kuruluşu Konseyi’nin kurulduğu açıklandı.
6. BRICS Zirvesi, 14 Temmuz 2014
Brezilya’nın Fortaleza kentinde düzenlenen altıncı zirvede BRICS üyeleri arasında çok sayıda anlaşma imzalandı. Anlaşmalar sonucunda Yeni Kalkınma Bankası (NDB) kuruldu ve BRICS ülkeleri için acil rezerv düzenlemesi yapıldı. Zirvede Güney Amerika ülkeleri devlet başkanlarına zirveye katılmaları çağrısında bulunulurken bu ülkelerle iş birliğini geliştirmenin yolları ele alındı.
7. BRICS Zirvesi, 8 Temmuz 2015
Rusya'nın Ufa kentinde Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve Avrupa Birliği (AB) temsilcilerinin katılımıyla yedincisi düzenlenen zirvede küresel ekonomik krizler görüşüldü.
8. BRICS Zirvesi, 15 Ekim 2016
BRICS’in Hindistan'ın Bonolem kentinde düzenlenen sekizinci zirvesinde terörle ve iklim değişikliğiyle mücadele konuları ele alındı. BRICS üyeleri arasındaki ilişkileri güçlendirmek için bir eylem planının açıklandığı zirvede, üye ülkelerin liderleri ile Bengal Körfezi Ülkeleri Girişimi’nden sorumlu yetkililer arasında teknik ve ekonomik iş birliği için bir toplantı gerçekleştirildi.
9. BRICS Zirvesi, 3 Eylül 2017
Gelişmekte Olan Ekonomiler ve Gelişmekte Olan Ülkeler Diyaloğu’nun (Emerging Markets and Developing Countries Dialogue/EMDCD) katılımıyla Çin'in Şiamen kentinde düzenlenen dokuzuncu zirvede uluslararası ve bölgesel konular ele alındı. Grubun BRICS+ olarak genişletildiği zirveye Tayland, Meksika, Mısır, Gine ve Tacikistan’dan gözlemci konumunda temsilciler katıldı.
10. BRICS Zirvesi, 25 Temmuz 2018
Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde düzenlenen onuncu zirvede, üye ülkelerde gelişmekte olan sektörler ve bu sektörlerin uluslararası düzeydeki katkısını artırmanın yolları tartışıldı. Arjantin ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dönem başkanı sıfatıyla Türkiye zirveye davet edildi.
11. BRICS Zirvesi, 13 Kasım 2019
Brezilya'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen on birinci zirvede üye ülkelerde bilim ve inovasyon alanlarındaki gelişmeler ile teknolojiyi ve dijital (kripto) para birimi geliştirmenin yolları ele alındı. Uyuşturucu kaçakçılığı ve organize suçlarla ulusal ve uluslararası düzeyde mücadeleye yönelik anlaşmaların yapıldığı zirvede, çok taraflılık taahhüdünde bulunulurken egemen devletlerin barış ve güvenliği korumak için iş birliği anlaşmasına vardıkları duyuruldu.
12. BRICS Zirvesi, 17 Kasım 2020
BRICS’in on ikinci zirvesi, koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle Rusya'nın St. Petersburg kentinde ŞİÖ ile ortak olarak video konferans aracılığıyla gerçekleşti. BRICS üyeleri, halkları için daha iyi yaşam standartlarına ulaşmanın yanı sıra barışı, ekonomiyi ve sosyal ve kültürel konuları ilerletmeye yönelik planlar hazırlamaya ilişkin görüşleri tartıştılar.
13. BRICS Zirvesi, 9 Eylül 2021
Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de video konferans aracılığıyla on üçüncüsü yapılan zirvede özellikle dünyanın en fakir ve en savunmasız ülkelerin Kovid-19 aşıları, test kitleri ve tedavi için gerekli tıbbi malzemelere erişimine değinildi.
13. BRICS Zirvesi, 23 Haziran 2022
Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaş nedeniyle Çin'in Pekin kentinde video konferans aracılığıyla gerçekleştirilen on üçüncü zirvede Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, geçmişte yaşanan trajedilerin kendilerine hegemonyanın barış ve güvenlik getirmediğini, sadece savaşlara ve çatışmalara yol açtığını gösterdiğini söyledi. Yaptırımları ‘küresel ekonomiye yönelik bir füze saldırısı’ olarak niteleyen ve kınayan Şi, mali zorluklar karşısında birlik olma çağrısında bulundu.
*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Majalla’dan çevrildi.
***İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Şarku'l Avsat