Sudan'daki taraflar çatışmayı neden sonlandırmıyor?

Sudan ordusu, Darfur, Güney Kordofan ve Mavi Nil haricinde 18 eyaletin çoğunu kontrol ediyor

Sudan ordusu eyaletlerin büyük bir bölümünü kontrolü altında tutarken, Hızlı Destek Birimleri'nin denetimi altında olan bölgeler de var / Fotoğraf: AFP

Sudan başkentinin üç şehri Hartum, Omdurman ve Kuzey Hartum, çatışmalarda kapsamlı bir tırmanışa tanıklık ediyor.

Ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), 100. gününü dolduran savaşı sona erdirmek için karşılıklı olarak uyarı ve tehditlerde bulunuyor.

Suudi Arabistan ile ABD arabuluculuğu çerçevesinde sunulan bilgilere göre, savaşan iki tarafın heyetleri uzun süredir geçici ateşkesi müzakere etmek üzere Cidde'de.

Peki askeri ve siyasi gözlemciler, iki güç arasında devam eden çatışmaların gidişatını nasıl değerlendiriyor?

Medya çıkarı

Siyaset bilimi uzmanı ez-Zemzemi Beşir, bu hususta şu açıklamalarda bulunuyor:

"Başkentin üç ilinde bir dizi eksende gerilim mevcut. Açıkça görülüyor ki HDK son zamanlarda sanki 'Hala savaş alanındayız' dercesine medya çıkarı için savaşlar yürütme eğiliminde. Ordunun ise muharebe stratejisi özel harekât timleri tarafından yavaş ve belirli bir taktikle çalışmaya dayalı. Bu timler, düşman ile savaş ve düşmana zarar verme konusunda yüksek becerilere sahip. Cebra, eş-Şecara ve es-Sahafa gibi yakın bölgeleri tarayan kuvvetleri konuşlandırarak Hartum'daki Zırhlı Birlik karargahındaki kuşatmayı kırmayı başaran ordu, Omdurman'daki mühendisler birliği üzerindeki kuşatmayı kaldırdı. Omdurman'daki Vadi Seyyidina üssü, koruma sağlayan bir tamponun varlığı dolayısıyla HDK tarafından hedeflenmekten uzakta. Geçmişte stratejisi savunmaya dayanan ordu, şimdi ise başkentin tüm şehirlerinde özel kuvvetlerin desteğiyle karadan taarruz yöntemini aldı. Çatışmalar, Hava Kuvvetleri ile Darfur ve Kurdufan'a sıçradı. Güney Darfur eyaletindeki Kas garnizonu yeniden ele geçirildi. Kuzey Kurdufan eyaletinin başkenti el-Ubeyd şehrinde HDK'ya ağır darbeler indirildi. HDK artık güvende değil. Şu an iki güç arasında cereyan eden çatışmaların gidişatını değerlendirmek zor. Bununla birlikte, ordunun birkaç nedenden dolayı daha iyi bir konumda olduğu açık. Silahlı kuvvetlerin saflarına katılma yönünde halk seferberliğinin başarısı, askeri emekli gruplarının orduya katılması, birçok subayın, özellikle zırhlı birliklerde görev yapmak üzere geri çağrılması bu nedenler arasında yer alıyor. Tüm göstergeler, vatandaşları doğrudan etkileyen bu savaşın uzun sürmeyeceğini, HDK'nın vatandaşların evlerini, hastaneleri ve hizmet tesislerini terk etmesini gerektiren bir anlaşma ile sona ereceğini gösteriyor. Nitekim HDK'nın bu çatışmadan çıkış yolu aradığı kaydediliyor."

Tükenmişlik ve galibiyet

Özgürlük ve Değişim Güçleri lideri Arva es-Sadık ise şöyle söylüyor:

Mevcut gerilim gerek sahada gerek ise medyada doruk noktasına ulaştı. Her iki taraf da savaş alanındaki mevzileri ve alanları ele geçirmek için tüm gücünü, kuvvetlerini ve ekipmanını tüketmeye çalışıyor. Başkentin üç kentindeki sınırlı hareketimiz sayesinde, Sudan ordusunun hakim olduğu en kuzeydeki Hattab bölgesi haricinde, Kuzey Hartum sokaklarında ve mahallelerinde çok sayıda HDK mensubunun bulunduğunu not ediyoruz. Hartum'da ordu, eş-Şecara bölgesinde ve Cebel Evliya bölgesinin güney kesiminde bulunan zırhlı birlikleri kontrol altına alıyor. HDK, Mayo ve Soba'ya kadar uzanan Yayba bölgesinde bulunuyor. Omdurmanda ordu Karari, es-Sevra ve mühendisler birliğine kadar Vadi Seyyidina bölgesinin tam kontrolünü elinde tutuyor. HDK ise eski mahallelerde, radyo ve televizyon alanında, el-Arda ve el-Erbain Caddesi'nde, Ambada, el-Fetihab, Libya Çarşıı ve es-Saliha'ya dek konuşlu halde. Karşımızdaki manzara, ordunun zaman zaman huzursuzluklara sahne olan Darfur, Güney Kordofan ve Mavi Nil dışında Sudan'ın 18 eyaletinin çoğunu kontrol ettiğini teyit ediyor. Dolayısıyla savaşın artık Hartum ile sınırlı olmadığı anlaşılıyor. Zirâ her iki taraf da müzakerelerde bir baskı kartı olarak kullanmak için kontrollerini yeni bölgeler üzerinde genişletmek istiyor. Ancak her iki tarafın da lehine bir ipucu olduğunu söylemek zor. HDK sahadaki kuvvetlerini kontrol ediyorsa ordunun da havada kontrolü bulunuyor. Nitekim Sudan'ı harap hale getiren bu savaşın bir kazananı yok. Bir taraf galip olduğu taktirde ülkedeki harabelerin üzerine gelecek. Kesin olan şu ki, uluslararası ve bölgesel toplumlardan destek bulan barışçıl müzakereler dışında bir çözüm yok. İki taraf, Cidde'de arabulucular sayesinde iletişim kuruyor. Uzun bir ateşkese yol açacak yeni sonuçların bekleniyor. Ardından ise kalıcı bir ateşkes ve normal gidişata geçişi yeniden sağlamak için siyasi sürecin yeniden başlatılmasını, geçiş dönemini yönetecek bir sivil otoritenin kurulmasını, ekonomik iyileşme ve adaletin sağlanmasını, savaş suçlarına dair soruşturmaların yürütülmesini tartışmak üzere doğrudan toplantılarda bulunulması bekleniyor."

En kötü savaşlar

Sudan Gaziler Derneği üyesi Tümgeneral Mutasım el-Acep ise şu ifadeleri kullanıyor:

"Devam eden çatışmaların yoğunluğu, tüm savaşlarda bilhassa herhangi bir geçici ateşkes anlaşması veya bir müzakere toplantısı öncesinde ortaya çıkan doğal bir sorundur. Daha şiddetli çatışmalar olacak. Şahsi tahminimce, Sudan ordusunun bu savaşta kullandığı araçlar muharebeyi bir sonuca erdirmeyecek. Şehir savaşı, askerler için silahlanma, eğitim ve askeri hazırlık açısından donanımlı piyade kuvvetleriyle karşı karşıya. Bu, savaşların en kötü türlerinden biridir, zira vur-kaç, sahalar üzerinde uzun süre sıkı tutulan kontrol gibi hususlara bağlı. Hava kuvvetlerine başvurulduğu taktirde siviller ve altyapıda kayıplar yüksek olur. Bu yüzden bu yanlış bir karardır, bir faydası yoktur. Savaşların gidişatına baktığımızda, HDK'nın birkaç tesisi ve geniş alanları kontrol ettiğini, ancak küçülme durumunda olduğunu, bu alanlar üzerinde etkisini ve tam kontrolünü empoze edemediğini görüyoruz. Bu nedenle iki tarafın da savaşı kendi lehine çözmesi zor. Bu krize en uygun çözümlerden biri, Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) girişiminde yer alan, savaşan güçlerin Hartum'dan çekilmesini, ulusal ve profesyonel bir ordu kuran bir geçiş hükümetinin getirilmesi, askeri kurum sistemi dışındaki tüm kuvvetlerin ordunun kural ve düzenlemelerine göre entegrasyonunu içeren önerilerdir. Ancak uluslararası güçler, hava ve topçu yasağının yanı sıra iki güç arasında ayrım yapmalı."

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU