Etiyopya'nın güney bölgelerini vuran şiddetli kuraklık, bölge insanlarını tehdit ediyor.
Birkaç insani yardım kuruluşu, son üç mevsimde yağmurun azlığından etkilenen bu bölgelerdeki koşulların kötüleştiği konusunda uyarıda bulundu.
BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) daha önce Afrika Boynuzu'nda, özellikle Etiyopya, Kenya ve Somali'de yaklaşık 22 milyon insanın kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarıda bulunmuştu.
Ofis, ocak ayında yayımladığı raporda şunlara yer vermişti:
Geçen yıldan bu yana bölgede benzeri görülmemiş bir kuraklık görüldü. Afrika Boynuzu son zamanlarda iklim koşulları, yüksek sıcaklıklar ve uzun süreli yağış eksikliği nedeniyle kuraklığın tehlikeli etkilerine tanık oldu. Kuraklık ve şiddetli su kıtlığının Oromia bölgesindeki diğer bölgeleri de vuracağı tahmin ediliyor.
Kuraklık Etiyopya'nın güneyinde yayılıp kıtlık olasılığını iki katına çıkarırken, otlak ve su eksikliği nedeniyle binlerce hayvan öldü.
Çobanlar, hayvanlarını kurtarmak için devlet yardımının olmamasından şikayet ederek, kıtlık hayaletinin artık eskisinden daha yakın olduğu konussunda endişelerini dile getirdi.
Oromia Hükümet Sözcüsü Hailu Aduga, katıldığı radyo programında şu sözlerin altını çizdi:
Yerel makamlar tehlikenin boyutunun farkındalar ve tıbbi yardım ve gıda yardımı sağlıyorlar. Ancak ihtiyaç sahibi insan sayısı göz önüne alındığında bunlar yetersiz kalıyor. Can kaybını önlemek için elimizdeki tüm imkanlarla çalışıyoruz.
Krizde siyasi yatırım
Diğer yandan Etiyopyalı aktivistler, sosyal medya üzerinden kuraklıktan etkilenenleri kurtarmak için büyük bir bağış kampanyası başlattı ve bu çağrı, yurtdışındaki Etiyopyalı topluluklar ile bir dizi uluslararası ve bölgesel yardım kuruluşundan yanıt aldı.
Hükümet bu çağrılara sıcak bakmazken, "siyasi nitelik taşıdığı"nı düşündüğü için desteklemedi.
İktidardaki Refah Partisi'nden bir yetkili Oromia Radyosu'na şu açıklamada bulundu:
Bağış kampanyaları resmi süreçlerin dışında gerçekleşiyor ve bunlar üzerinde herhangi bir hükümet denetimi yok. Kampanya siyasi niteliğe sahip ve Etiyopya devleti üzerinde siyasi baskı uygulamaya çalışıyor. Bu sebeple muhalefet güçlerinin ülkedeki Oromia bölgesi ve Somali bölgesindeki insani krize yatırım yapmasını kınıyorum.
Diğer yandan, muhalefet güçleri, "merkezi hükümetin Etiyopyalıların hayatlarını korumada temel görevlerini yerine getirmemesini" eleştirdi.
Oromo aktivisti Gigi Kia, hükümeti şu sözlerle eleştirdi:
Başbakan Abiy Ahmed hükümetinin Oromoların gıdasızlıktan ölmek üzere olduğu bir zamanda buğdayı ihraç etmeye başlaması utanç verici. Hayvanlar otlak ve su kıtlığından ölüyor. Bölge, özellikle hayvancılık açısından en zengin bölgelerden biri olduğu ve nüfusunun büyük bir kısmı otlakla geçindiği için, tarihsel olarak bu düzeyde bir kuraklığa tanık olmamıştır. Servet dağılımındaki adaletsizlikleri ve iklim değişikliğine karşı tedbirsizliği ortaya çıkaran bu insani felaketten hükümet sorumludur. Bu felaket bölgeyi bir kıtlık yatağına çevirebilir. Gerekli hizmetlerin eksikliği ve yetersiz beslenme nedeniyle hastanelerde hayat mücadelesi veren yüzlerce vatandaş var.
Kuraklığın verdiği zarar
Oromia Vali Yardımcısı Oilo Abdi, düzenlediği basın toplantısında şunları dile getirdi:
Tüm Etiyopyalıları depremin zararlarını telafi etmeye davet ediyorum. Bu yıl 4,4 milyondan fazla insan kuraklık nedeniyle yardıma ihtiyaç duyuyor. Hükümet bölgedeki insani durumu kontrol ediyor. Vatandaşlar arasında açlığın yayılması kabul edilemez. Hükümetin kontrolü dışında hiçbir şey yok ve kuraklık nedeniyle tek bir can kaybı olmadı.
Resmi açıklamaların aksine, Etiyopya'da faaliyet gösteren çocuk haklarıyla ilgili Plan International örgütünün hazırladığı bir raporda, ülkenin daha fazla uluslararası yardım almaması durumunda, yaklaşmakta olan açlık krizinin çocukları ve ailelerini etkilemesinin kaçınılmaz olduğu vurgulandı.
Rapor, Addis Ababa'nın kuraklık ve kuzey Tigray bölgesinde Kasım ayında sona eren iki yıllık savaşın yansımaları nedeniyle insani ihtiyaçlar için gereken 3,34 milyar doların yalnızca yarısını aldığını belirtti.
BM, Etiyopya'nın kuraklıktan etkilenen bölgelerinde yaklaşık 12 milyon kişinin veya nüfusun yüzde 10'unun gıda güvencesinden yoksun olduğunu tahmin ediyor.
Çölleşme ve güvenlik sorunları
Afrika Boynuzu Uzmanı Abdurrahman Ebu Haşim, yaşanan kuraklığı şu şekilde açıkladı:
Etiyopya ve genel olarak Afrika Boynuzu'ndaki bu sorunun birkaç nedeni var. Birinci neden, bölgenin zaman zaman maruz kaldığı çölleşme ve kuraklığa bağlı doğal koşullar, ikinci neden ise Etiyopya yönetimindeki birbirini izleyen hükümetlerin ihmal ve ilgisizliğidir. İklim değişikliği ve kırsal yaşamın modern ve sağlıklı yollarla nasıl korunacağı konusunda kamuoyu bilincini sağlayarak çobanlara ve besi sahiplerine sahip çıkmak ve onları devlet gözetimini hak eden vatandaşlar olarak görmek hükümetin temel göreviydi ama o bunu yapmadı. Tabi burada Etiyopya ovalarında etnik farklılıklardan kaynaklanan güvenlik ve siyasi kargaşanın rolü de inkar edilemez.
Önce hayat kurtarmak
Birlik İçin Oromon Hareketi, hükümet ve sivil toplumu "kıtlıktan etkilenen bölgelerde durumun kitlesel açlık noktasına kadar ilerlemesini önlemeye" çağırdı.
Hareket, resmi internet sitesinde şunları paylaştı:
Mevcut kriz, hayat kurtarmayı öncelik haline getirmek için siyasi tartışmaların ertelenmesini gerektiriyor. İklim değişikliği ve yağış azlığına bağlı olarak ortaya çıkan bu durum hükümetin kapasitesini aşan büyük bir krizdir. Ancak bu yine de hükümeti sorumluluktan kurtarmaz. Şimdi hükümeti ve ihmallerini konuşma zamanı değil. Yüzbinlerce Etiyopyalı sağlık ve beslenme yardımına ihtiyaç duyduğundan, insani durumun kötüleşmesini önlemek önceliğimiz olmalıdır. Hükümet, Oromo bölgesindeki açlık ve kuraklık krizinin şiddetlenmesini önlemek ve bunun insanlar ve hayvanlar üzerindeki etkisini azaltmak için su pompalama ve modern tarım yöntemleri geliştirme projelerinin ertelenmesinden sorumludur.