"Enkaz altındayım, yardım edin."
Biz 6 Şubat 2023 sabahına uyanıp da nasıl bir felaketle karşı karşıya kaldığımızı idrak etmeye uğraşırken insanlar beton bloklar altından seslerini Twitter'dan yaptıkları paylaşımlarla duyurmaya çalışıyordu.
Bu kişilerin bazıları kurtuldu. Bazılarının ise bir süre sonra sesi kesildi.
Altıncı günü geride bırakmak olduğumuz bu anlarda kahreden tablo, 21 bini aşkın can kaybı.
"Sesini duyurmak" bu depremin en büyük imtihanlarından oldu.
İnsanlar, baz istasyonlarının da yok olduğu bazı bölgelerde yaşayan sevdiklerine iki gün boyunca ulaşamadı hayatta olsalar bile.
Karlı yolları aşıp da depremin vurduğu yerlere ulaşan arama kurtarma ekipleri, gönüllüler ve gazeteciler de eklendi "seslerini yeterince duyuramayanlara".
Ahbap Derneği Başkanı Haluk Levent, telefon operatörlerine "Bu üçüncü gün! Bu kadar bağış topladık fiyat söyleyin hemen gönderelim! Nedir bu ya! Hatay'ın dört bir yanını güçlendirin artık! Yapacağımız işin verimi yüzde 60 düşüyor. Teknoloji mi yetersiz bilim mi yetersiz anlamıyorum!" diyerek isyan ediyordu Twitter hesabından.
Telefon operatörleri!
— Haluk Levent (@haluklevent) February 8, 2023
Bu 3. Gün
Bu kadar bağış topladık fiyat söyleyin hemen gönderelim!
Nedir bu ya !
Hatay'ın dört bir yanını güçlendirin artık!
Yapacağımız işin verimi yüzde 60 düşüyor.
Teknoloji mi yetersiz bilim mi yetersiz anlamıyorum!
Bölgeye ilk ulaşan basın mensupları, çektikleri videoların bazılarını ertesi gün paylaşabildi.
Depremin beşinci gününde bile hâlâ aynı sorunlar yaşanıyordu.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, 10 Şubat'ta Sözcü'ye verdiği röportajda "İlk gün enkaz altındaki insanlarımız kurtarmak için koşturduk ama burada beni çok üzen bir şey var; 5. gündeyiz hâlâ interneti, WhatsApp'ı kullanamıyoruz, telefon çoğu yerde çekmiyor, kendi çalışanlarımızla bile iletişim kuramıyoruz. Biz çağ atladığımızı düşünürken çağdışı kaldığımızı bu sıkıntıyla öğrendik. Anlık ihtiyaç oluyor ve siz arkadaşınıza ulaşamıyorsunuz, trafik sıkışık, telefon, internet de yok" dedi.
Benzer bir şekilde depremzede bir Turkcell abonesinin, "'Deprem bölgesinde evimize giremiyoruz, fatura borcunuz var' diyorsunuz" tepkisi üzerine Turkcell Müşteri Hizmetleri'nin "Faturalarınız bir hafta ertelenmiştir" yanıtını vermesi sosyal medyada çok tepki aldı.
Twitter'ın ödemediği borç, depreme "denk geldi"
Enkaz altındakilerin nerede olduğunun bulunmasında, bölgenin ihtiyaçlarının duyurulmasında en önemli araç Twitter'a bir süre ulaşılamaması öfkeyi daha da artırdı.
Konuyla ilgili Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'ndan (BTK) resmi bir açıklama gelmedi. Ancak Gazeteci Cüneyt Özdemir, YouTube kanalında yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi'ne Twitter'ın yasaklanıp yasaklanmadığını sorduğunu söyledi.
Özdemir'in açıklamasına göre İletişim Başkanlığı iki yasayı işaret etti. Bunlardan ilki 2007'de yürürlüğe giren 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun. Diğeri de 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu.
Cüneyt Özdemir, İletişim Başkanlığı'nın 5651 sayılı kanun ve 5809 sayılı kanunun 60'ıncı maddesinin 17'nci fıkrasına göre BTK'nın böyle bir karar aldığını söylediğini aktardı.
5809 sayılı kanunun 60'ıncı maddesinin 17'nci fıkrasında şu ifadeler var:
Bu maddenin 16. fıkrasında uygulanan idari para cezasını (1 milyon Türk Lirası'ndan 30 milyon Türk Lirası'na kadar), süresinde ödemeyen ve Kurumca yapılacak bildirimden itibaren altı ay içerisinde Kurum düzenlemelerinde öngörülen yükümlülükleri yerine getirmeyen veya yetkilendirilmeksizin hizmet sunan şebekeler üstü hizmet sağlayıcısının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan beşine kadar daraltılmasına veya ilgili uygulama veya internet sitesine erişimin engellenmesine Kurum tarafından karar verilebilir. Erişim Sağlayıcıları Birliğine uygulanmak üzere gönderilen kararın gereği, erişim sağlayıcılar tarafından yerine getirilir.
Yani en basit haliyle açıklamak gerekirse Twitter'ın ödemediği para cezaları vardı, BTK'nın bunu "cezalandırması" da enteresan bir tesadüfle deprem dönemine denk geldi.
"Mobil haberleşme ile elektronik haberleşme altyapısının kurulması AFAD'ın sorumluluğunda"
Oysa ki afet sırasında iletişimin ne kadar önemli olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) raporlarında bile yer etmişti.
"Depreme Karşı Alınabilecek Önlemlerin ve Depremlerin Zararlarının En Aza İndirilmesi için Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu", bugün yaşadığımız felaketten bir buçuk yıl önce Temmuz 2021'de yayımlanmıştı.
Bu raporda depreme yönelik hazırlık çalışmalarının ilk başlığı "Planlama".
Bu başlık altında "Merkezi ve yerel düzeyde haberleşme, acil durum çağrı ve bilgi iletişim sistemleri altyapısı ile acil müdahale ve yardımlar için ulaşım sistemleri geliştirilmesi" eylemi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı iş birliğiyle AFAD'ın sorumluluğuna veriliyor.
Bu eylem kapsamında gerçekleştirildiği söylenilen çok sayıda proje ve çalışmalardan bazıları şu şekilde:
- Mobil haberleşme ile elektronik haberleşme altyapısının kurulması,
- Kamu güvenliği ve acil yardım haberleşme sistemine ait altyapının kurulması,
- Ülke genelinde uydu transmisyonlu mobil baz istasyonlarının konuşlandırılması,
- Acil yardım destek hattının oluşturulması,
- Kesintisiz ve güvenli haberleşme sistemi ile uydu telefonunun yaygınlaştırılması
- Sayısal telsiz sistemine geçilmesi
"Operatörler, olağanüstü durumlarda mobil baz istasyonlarını devreye almalı"
"Deprem Sonrasına Yönelik Öncelikler" başlığı altında ise beş alt başlık var: Ulaşım, arama-kurtarma, haberleşme-koordinasyon, iletişim sistemleri ve güvenlik.
Meclis Komisyonu, "Haberleşme ve Koordinasyon" başlığı altında Türkiye'de yaşanılan son büyük depremlerde pek çok haberleşme sisteminin devre dışı kaldığını ve mobil şebekelerin artan iletişim ihtiyacını karşılayamadığını kabul ediyor.
Bu duruma gerekçe olarak, "İletişim altyapısının zarar görmesi, şebeke yoğunluğundan oluşan kapasite yetersizliği ve enerji sistemlerinde meydana gelen kesintiler" gösteriliyor ve şu ifadelere yer veriliyor:
GSM sistemlerinde yaşanılan bu aksaklığın giderilmesi için, operatörlerin olağanüstü durumlarda devreye alacakları mobil baz istasyonları, jeneratör ve kesintisiz güç kaynaklarıyla iletişim altyapılarında kapasite artışı yapmaları ve ekipman desteğiyle gerekli tedbirleri almaları gerekmektedir.
Sadece İstanbul'dan dinlenen Afet FM
"Haberleşme ve Koordinasyon" başlığı altında yalnızca İstanbul'la ilgili enteresan bir detay da bulunuyor: Afet FM
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İstanbul'da meydana gelebilecek büyük bir deprem sonrası halkın güncel bilgilere ilk kaynaktan ve kesintisiz ulaşabilmesi için İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü bünyesinde 103.0 MHz frekansından yayın yapan "Afet FM" radyo kanalı tesis edilmiş durumda. .
Bunun yanında, rapora göre ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları ile acil durumlarda kesintisiz iletişim kurulması için TÜRKSAT uydusu üstünden bir iletişim ağı oluşturuldu. Yine İstanbul'da tamamen sayısal bir sistem olan Dijital Mobil Radyo (DMR) geniş alan telsiz sistemi kuruldu.
Raporda ayrıca "Büyük deprem potansiyeli olan diğer kentlerde de benzer sistemlerin tesisi ve aktif kullanımı yerinde olacaktır" denildi.
"Olağanüstü durumlarda yoğunluk mobil şebekelerde 50-60 katına çıkıyor"
Yaklaşık bir buçuk yıl önce hazırlanan Meclis komisyonu raporu, olağanüstü durumlarda, artan talebe bağlı olarak mobil şebekelerde 50-60 katına çıkan yoğunluk yaşandığını ve baz istasyonlarındaki kapasitenin üzerinde bir kullanım talebi halinde iletişim kesintisinin kaçınılmaz hale geldiğini söylüyor.
"Yine, yıkılan binalar sebebiyle sabit ve mobil sahalardaki baz istasyonları ve santraller de hizmet dışı kalabilmektedir" denilen rapor, "Bu gibi durumlar için GSM operatörlerinin geçici olarak şebekede anlık tutulan müşteri sayısı (ziyaretçi konum kaydı) kapasitesini mümkün olduğu kadar yüksek seviyeye çıkarmak zarureti bulunmaktadır" ifadelerine yer veriyor.
Raporda Türkiye'nin internet trafiğinin yüzde 70'inin İstanbul üzerinden yurt dışına açıldığı belirtiliyor ve yine İstanbul depremine odaklanılıyor:
İstanbul'da yaşanabilecek büyük bir depremde bu hatlara zarar gelmesi durumunda kesinti yaşanması ihtimali bulunmaktadır. Bu riskin öncelikli olarak tüm yönleriyle değerlendirilmesi ve ne tür eylem planı oluşturulması gerektiğine yönelik hazırlıkların ve gerekli tedbirlerin alınması kritik öneme sahiptir.
AVM'lerde deprem sonrası toplanma merkezi
"Deprem sonrası muhtemel enerji kesintisi sürecinde, sabit ve mobil şebeke baz istasyonlarının enerji sürekliliği için yedekli olarak gerekli ekipmanların (akü, jeneratör vb.) bulundurulması, jeneratör yakıtı veya akülerin tükenmesine bağlı servis dışı kalma riskine karşı bakım ve onarım ekiplerinin kısa sürede müdahale edebilmeleri için trafikte geçiş üstünlüğünün yanı sıra ekipmanların muhafazası, veri merkezlerinin ve kritik binaların güvenliğinin ihtiyaç halinde devletin kolluk güçleri tarafından sağlanması gerekmektedir" ifadesi ise yine bugünün koşullarında "tavsiye" seviyesinde kalan bir madde olarak raporda yer alıyor.
Habertürk, arama kurtarma faaliyetinin kamera ışığıyla yapıldığını ortaya koydu. Stüdyo şaşkınlıkla uğradı. pic.twitter.com/IHsiZSTHQQ
— Con Sinov (@lordsinov) February 7, 2023
Meclis raporu alışveriş merkezlerini "deprem sonrası toplanma merkezi olarak önemli rol üstlenebilecek" noktalar olarak belirlemiş.
"AVM'ler ile kamu binalarında bulunan baz istasyonlarının aktif tutulması hususunda destek sağlanması için AVM yönetimleri ve ilgili kurum ve kuruluşların, BTK ve AFAD tarafından bilgilendirilmeleri sağlanmalıdır" deniliyor.
"Elektronik haberleşme şebekelerinin bütünlüğünün idame ettirilmesi GSM operatörlerinin yükümlülüğü"
Temmuz 2021'de yayımlanan komisyon raporuna göre deprem sonrasında kullanılacak kesintisiz ve güvenli haberleşmeyle ilgili çalışmalar, AFAD ve BTK koordinasyonunda Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone ile ortak yürütülüyor.
AFAD deprem senaryosunda, özellikle beklenen İstanbul depremi ele alındığında, iletişim operatörleri için en büyük risk olarak; haberleşme şebekelerindeki trafiğin 50-60 kat artması, deprem sonrası oluşabilecek yapısal hasar, uzun ve belirsiz süreli elektrik kesintileri ve toplanma alanlarında oluşabilecek aşırı trafik yoğunluğu görülüyor.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, 2009'da Resmi Gazete'de yayımlanan Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği'ne göre "Afet durumlarındaki haberleşmenin kesintisiz devam edebilmesi için gerekli tedbirleri almakla" yükümlü.
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 12'nci maddesine göre ise BTK'nın GSM operatörlerine getirdiği yükümlülükler şu şekilde:
- Afet durumlarındaki haberleşmenin kesintisiz devam edebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması,
- Elektronik haberleşme şebekelerinin bütünlüğünün idame ettirilmesi,
- İlgili mevzuat uyarınca BTK tarafından istenen hizmetleri yerine getirilmesi
Acil durumlarda kullanılmak üzere, asgari 2 mobil baz istasyonunu hazır tutulmalı
Meclis Komisyonu Raporu'nda tüm bunların yanı sıra şu ifadelere de yer veriliyor:
5809 sayılı Kanunda belirtilen görev ve sorumlulukların yanı sıra BTK'nın mobil şebeke işletmecilerle imzaladığı imtiyaz ve görev sözleşmeleri şeklinde yetki belgeleri bulunmaktadır.
Acil durumlarda kullanılmak üzere, asgari olarak 2 mobil baz istasyonunu hazır hâlde tutması gerekmektedir.
Her bir işletmecinin 3 yetkilendirmesi bulunmakta ve işletmeci başına 6, toplamda 18 mobil baz istasyonunu hazır hâlde tutmaları gerekmektedir.
Deprem ve afet bölgelerindeki haberleşme ihtiyaçlarının karşılanması için işletmecilerin envanterinde bulunan mobil baz istasyonları, BTK ile koordineli olarak sahaya sevk edilmektedir.
Türk Telekom ayrıca, BTK ile yapılan imtiyaz sözleşmesi kapsamında acil telekomünikasyon hizmetlerini sağlamakla yükümlü.
Elazığ depreminde 32, İzmir depreminde 37 mobil baz istasyonunun bölgelere sevk edildiğini söyleyen Meclis Komisyonu, GSM operatörlerinin envanterinde bulunan mobil baz istasyonlarının sayısını 2020 sonu itibarıyla şu şekilde sıralıyor:
Afet bölgesine toplam 241 baz istasyonu gönderildi
Vodafone, Turkcell ve Türk Telekom'un üyesi olduğu Mobil Telekomünikasyon Operatörleri Derneği'nden 11 Şubat'ta yapılan açıklamada "Bölgede hasar görmüş, kullanılamayacak hale gelmiş baz istasyonların yokluğunu gidermek üzere halihazırda bölgeye toplam 241 mobil baz istasyonu sevk edilmiştir" ifadesi yer aldı.
Açıklamaya göre bölgede bulunan 8 bin 900 baz istasyonundan, depremde hasar gören ve çalışamaz hale gelen bin 400'den fazlası onarılarak yeniden devreye sokuldu. "Bölgedeki baz istasyonlarının yüzde 90'ı hizmet verir durumdadır" denildi.
Açıklamada ayrıca enerji ihtiyacının karşılanması için bölgeye sevk edilen toplam jeneratör sayısı 3 bin 500 olarak duyuruldu.
Turkcell'den 8 Şubat'ta yapılan açıklamada "430 saha müdahale personeli ve bölge çalışanının yanı sıra afet yaşanan illere 2000 akü, 1400 jeneratör, 100'ün üzerinde mobil baz istasyonu sevk ederek iletişimin devamlılığını sağlamaya yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz" denildi.
Diğer operatörler gibi ücretsiz mobil şarj aracı ve internet hizmeti sunan Türk Telekom'un internet sitesinde yer alan bilgiye göre üçü Hatay'da ikisi Gaziantep'te biri Kahramanmaraş Elbistan'da olmak üzere toplam altı mobil WİFİ aracı, 100 de sabit WİFİ noktası var. Sabit noktadan kasıt ise Starbucks, Burger King, McDonalds, havalimanları gibi yerler.
Daha önce ülke genelindeki tüm mobil baz istasyonlarını afet bölgesine yönlendirdiğini söyleyen Vodafone, 11 Şubat'ta yaptığı açıklamada bölgede elektrik kesintileri sebebiyle şebekeden beslenemeyen baz istasyonlarının çalışabilmesi için toplam bin 57 jeneratörü devreye aldıklarını duyurdu.
Vodafone'dan yapılan son açıklamada "Afet bölgesinde ağır hasar gören sahalarından 650'sini tekrar çalışır hale getiren Vodafone'un, OHAL bölgesindeki baz istasyonlarının yüzde 90'ı hizmet verir durumda" denildi.
Bölgede yaklaşık 3,7 milyon müşterisi olan Vodafone'un depremden etkilenen 10 ilde kule tipi ve bina üstü olmak üzere toplam 3 bin 50 baz istasyonu var. Bu istasyonların yüzde 25'i Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman'da.
"GSM operatörleri olarak herhangi bir afet durumunda temel ihtiyacımız elektrik, yakıt, personel geçiş önceliğidir" diyen Vodafone, "Baz istasyonlarımızın çalışabilmesi için elektriğe ihtiyacı var. Afet bölgesinde de ilk andan itibaren elektrik verilebilen baz istasyonlarımızda hizmet verebiliyoruz" açıklamasını yaptı.
Komisyon raporunda kimlerin imzası var?
524 sayfalık rapor hazırlayan komisyonun Başkanı AK Parti Sakarya Milletvekili Recep Uncuoğlu. Başkanvekili AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, komisyon sözcüsü AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz ve komisyon kâtibi MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı.
Bu isimler dışında raporda imzaları bulunan komisyon üyeleri ise şu şekilde:
AK Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç
AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Demir
AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Güler
AK Parti İstanbul milletvekilleri Hulusi Şentürk
AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır
AK Parti Konya Milletvekili Selman Özboyacı
AK Parti Malatya Milletvekili Ahmet Çakır
AK Parti Samsun Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz
MHP İstanbul Milletvekili Cemal Çetin
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin
CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç
CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır
CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu
HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan Işık
HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu
İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar
© The Independentturkish