Türkiye: Çatışmasız güvenli bölge istiyoruz; ABD: Koordineli kuralım

ABD ile güvenli bölgeyi görüşen Türkiye, bölgeyi çatışmasız şekilde kurma niyetini ABD'ye bildirdi ama operasyon kapısını da açık bıraktı

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey'le de Güvenli Bölge'yi görüştü / Fotoğraf: AA

Türk ve ABD’li yetkililer arasında Suriye’de kurulması planlanan güvenli bölgeye ilişkin gerçekleşen görüşmelerde iki ülkenin ortak bir harekat merkezi kurma kararı alındı. 

İki tur şeklinde yapılan görüşmelerin ilk turunda bir sonuç çıkmayınca ABD’liler tekrar Ankara’ya geldi ve görüşmeler kaldığı yerden devam etti.

Türkiye, bu toplantılarda “Çatışmasız güvenli bölge” kurma niyetlerini ABD’li heyete iletti. Milli Savunma ve Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre toplantılarda koordinasyonun sağlanmaması durumunda Türkiye’nin tek taraflı operasyon yapabileceğini de birkaç defa ABD’li muhataplarına iletti.

MSB’den bir yetkiliye göre, TSK’nın görüşmelerden önce sınır hattına yaptığı askeri sevkiyat Türkiye’nin görüşmelerdeki en önemli kozuydu

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Türkiye, Arap kentleri Güvenli Bölge sınırlarına dahil etmek istiyor

Güvenli bölgenin sınırları, derinliği ve uzunluğunda tam olarak mutabık kalınmadı ancak Türkiye’nin talepleri ABD’lilere net bir şekilde iletildi.

Özellikle daha önce IŞİD kontrolünde olan ancak ABD desteğiyle YPG kontrolüne geçen Arap karakterli şehirlerin “Güvenli Bölge”ye dahil edilmesi en net talep oldu.

O kentlerden biri Tel Abyad.

Türkiye’nin talebi Güvenli Bölge’nin Şanlıurfa sınırındaki Tel Abyad ve buranın güneyindeki Ayn İsa kasabasının güneyine kadar inmesi. Bu, söz konusu bölgenin yer yer 34 km derinliğe kadar ulaşacağı anlamına geliyor.

Öncelikli plan: Kantonlar arasındaki bütünlüğü kesmek

Bu hattaki güvenli bölgenin uzunluğu ise 140 kilometre olarak ön görülüyor. Ceylanpınar karşısındaki Resulayn kasabasının kırsalının da bu hatta dahil edilmesini isteyen Türkiye’nin diğer önemli talebi de Menbiç’in de bu Güvenli Bölge’ye dahil edilmesi.

Kurulacak bu bölgeye, Tel Abyad ve Menbiç’ten çıkan yüz binden fazla mültecinin yerleştirilmesi ön görülüyor.

YPG’nin ise bu plana itirazı var. Çünkü bu plan devreye girerse Kobani ile Cezire kantonları arasındaki bütünlük bozulacak. Suriye kuzeyindeki YPG kantonlarının sayısı daha önce üçtü. Ancak 2018’de TSK tarafından yapılan Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin Kantonu TSK kontrolüne girdi.

Ancak kimi kaynaklara göre bu durum ABD’nin yeni bir “oyalama taktiği.”

ABD geçmişte Menbiç ve Güvenli Bölge sözlerini tutmadı

ABD daha önce Menbiç’le ilgili Türkiye’ye birçok söz vermiş ancak bu sözler tutulmamıştı.

2016 yılında IŞİD kontrolündeki bölgelere yönelik gerçekleştirilen Fırat Kalkanı Harekatı’nda TSK ile YPG karşı karşıya gelmiş ve Fırat Kalkanı’nın Menbiç’i de içine alacağı şekilde genişletilmesi tartışılmaya başlanmıştı. Ancak ABD Türkiye’ye

YPG’lilerin Menbiç’ten çıkacağı garantisini vermesi üzerine ilçeye operasyon yapılmadı. 

Aradan geçen 3 yıla rağmen Menbiç’teki YPG varlığı devam ediyor. 

2015 yılında, ABD öncülüğündeki IŞİD Karşıtı Uluslararası Askeri Koalisyon, Suriye ve Irak’taki IŞİD hedeflerine operasyon yapılması için İncirlik Hava Üssü’nü kullanmak istedi. Türkiye bu üssü güvenli bölge karşılığı kullandırabileceğini belirtti. Yapılan görüşmeler neticesinde, Suriye’de 90 kilometrelik sınır hattı boyunca uçuşa yasak bölge kurulma kararı alındı. 

Ancak bu karar hiçbir zaman uygulanmadı.

Çavuşoğlu: Menbiç gibi olmayacak

Türkiye'nin bu yaşananları unutmadığını gösteren açıklama ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan geldi.

Çavuşoğlu konuyla ilgili "Bu çalışma süreci Münbiç gibi olmayacak, buna müsaade etmeyeceğiz. Bir oyalama sürecine kesinlikle müsaade etmeyiz. Çünkü bu bizim için hayati derecede önemli bir güvenlik meselesidir" dedi.


Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU