Bilim insanları kanser hücrelerini öldürmek için DNA'yı kullanmanın, hastalığın tedavisinin önünü açabilecek yeni bir yolunu buldu.

Bu yöntem, insan rahim ağzı kanseri ve meme kanseri sonucu oluşan hücrelerin yanı sıra farelerdeki kötü huylu melanom hücrelerini de hedef alıyor.

Yöntemde, tel toka şeklinde bir çift kanser öldürücü DNA, kanser hücrelerine enjekte ediliyor.

Hücrelere enjekte edilen DNA'lar, mikroRNA adı verilen ve bazı kanserlerde aşırı üretilen moleküllere bağlanıyor.

DNA'lar MikroRNA'ya bağlandıktan sonra çözülüp daha uzun DNA zincirleri oluşturarak bir bağışıklık yanıtı meydana getiriyor.

Bağışıklık sistemi, aşırı üretilen mikroRNA hücrelerini tehlikeli olarak tanımlayarak kanser hücrelerini öldüren doğal bir bağışıklık yanıtını harekete geçiriyor.

Japon araştırma ekibi, yöntemlerinin mevcut metotlardan farklı olduğunu ve çığır açıcı kanser ilaçlarında yeni bir çağın habercisi olabileceğini söylüyor.

Kanser ne yazık ki alışıldık bir sağlık sorunu ve mevcut tedavi yöntemlerinin sınırlamaları olsa da DNA ve RNA bazlı ilaçların, bilim insanlarının sonunda kanseri yenmesini sağlaması bekleniyor.

Bunun nedeni DNA ve RNA'nın hücrelerin biyolojik işlevini kontrol edebilen, hayati önemdeki bilgi taşıyıcı moleküller olması.

Bu moleküllerin tıbbın geleceğini değiştirmesi ve genetik hastalıklarla virüslerin yol açtığı tedavisi zor diğer hastalıkların tedavisine katkı sağlaması bekleniyor.

DNA ve RNA'yı kanser tedavisinde kullanmak zor çünkü bu moleküllerin, kanserli ve sağlıklı hücreler arasında ayrım yapmasını sağlamak kolay değil.

Bu da sağlıklı hücrelerin saldırıya uğraması halinde hastanın bağışıklık sisteminin olumsuz etkilenebileceği anlamına geliyor.

Ancak bilim insanları ilk kez belirli kanserli hücreleri hedef alıp öldürmek üzere doğal bir bağışıklık yanıtını aktive edebilen tel toka şeklinde bir DNA ipliği geliştirmeyi başardı.

Çalışmanın yazarlarından, Tokyo Üniversitesi'nden Profesör Akimitsu Okamoto "Bu çalışmanın sonuçları doktorlar, ilaç keşif araştırmacıları ve kanser hastaları için iyi bir haber çünkü bunun, ilaç geliştirme ve ilaç politikaları için yeni seçenekler sunacağına inanıyoruz.

Bundan sonra, bu araştırmanın sonuçlarına dayanarak ilaç keşfini hedefleyerek ilacın etkinliğini, toksisitesini ve potansiyel uygulama yöntemlerini ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz.

Bulgular, Journal of the American Chemical Society'de yayımlandı.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar