Tunus ve İhvan'dan arındırılmış parlamento seçimi

Nahda yanlıları, üçüncü ve dördüncü derece adayların arkasına saklansa da Tunus halkı onları ifşa etti

Başkent Tunus sokaklarından birinin duvarında Tunus Parlamentosu seçimleri için adayların kampanya afişleri görülüyor / Fotoğraf: AFP

Tunus, Nahda yönetimi ve parlamento çoğunluğu altında kara bir 10 yıl yaşadı.

Bu süre zarfında Nahda yönetimi ülkeyi ekonomik durgunluktan ve tarımsal başarısızlıktan kurtaramadı.

Eskiden yeşil Tunus, zeytinin başlıca üreticilerindendi. Ancak Nahda'nın siyaseti Tunus'u bir parça ekmek arayan bir ülkeye dönüştürdü.

En sonuncusu Fahfah hükümeti olmak üzere birbiri ardına gelen Nahda hükümetlerinin politikaları, ülke hazinesinin iflas etmesine ve kaynaklarının kurumasına neden olduktan sonra Tunus, Dünya Bankası'na borçlu bir ülke haline geldi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Tunus bugün, siyasi kriz durumunun ardından anayasa maddeleri uyarınca Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından askıya alınıp feshedilen önceki parlamentodan kurtulmak için taze bir siyasi hayata kapı aralayacak yeni bir seçimin arifesinde.

Kara para aklama ve gençleri ülke dışındaki çatışma bölgelerine göndermekle suçlanan Tunus liderlerinin Tunus yargısı karşısına çıkarılmasının ardından şimdi Tunus halkı, Tunus kamuoyunda ve siyasi kesimlerinde istenmeyen İhvan-ı Müslimin'i (Müslüman Kardeşleri) ve yandaşlarını kapı dışarı ettikten sonra, İhvan'ın olmadığı bir parlamento seçimine doğru gidiyor.


Gözlemcilere göre, 17 Aralık seçimleri Tunus'taki Nahda Hareketi'nin sonunun geldiğinin duyurulması niteliğinde olacak ve kara 10 yılı sona erdirecek yeni bir parlamento ile sonuçlanacak.

Bu 10 yıl içerisinde Tunus'u yöneten Nahda, ülkenin ve halkın iflas etmesine yol açmış ve en nihayetinde Raşid el-Gannuşi'nin başkanlık ettiği parlamentoyu işlemez hale getiren bir siyasi tıkanıklık baş göstermişti.

Tunus krizi ve siyasi çıkmazı, Gannuşi'nin kötü yönetimi nedeniyle işlemez bir hal alan Tunus parlamentosu ile başladı.

Gannuşi kendisini parlamento başkanı pozisyonundan daha yüksekte gördü ve böylece Tunus anayasasında belirlenen parlamento başkanı yetkilerini aşarak, dış temsilcilik de dahil olmak üzere cumhurbaşkanının bazı yetkilerini gasp etmeye kadar gitti

Ancak Nahda artık yalnız. Zira Nahda hükümetinin, destek gösterisi için doğru düzgün adam toplayamayan destekçileri olduğunu sandığı kişiler arasında bile ağlayanının olmadığı kesinleşti.

Önceleri noksanlıklarını örtmek için parlamentoyu kullanan ve yolsuzluk suçlarından kovuşturulan bazı yandaşlarını ise siyasi kılıfla örten Nahda Hareketi, Gannuşi'den başlayarak yargı önüne çıkmak zorunda bırakıldı.

Gannuşi, Tunusluların DEAŞ ve El Kaide saflarına katılmaları için kiralık tetikçiler olarak çatışma bölgelerine gönderilmesi ve Nahda'nın siyasi suikastlarla suçlanan gizli aygıtı ile ilgili yargılanmak üzere mahkeme karşısına çıktı.

İhvan'ın Tunus kolu olan Nahda Hareketi, bir grubun veya hareketin lideri olma fikrinden kurtulamayan Gannuşi'nin 'paralel cumhurbaşkanlığı' sapkınlığını tekrar tekrar uygulama girişimlerine ilave olarak, parlamento içinde ve dışında dışarıya tabi olmakla ve ulusal egemenliği ihlal etmekle suçlanıyor.
 


Tunus'ta Nahda'nın ve ondan önce de Mısır'da İhvan grubunun başarısız olması, siyasal İslamcı grupların siyasetteki dar deneyimlerinden kaynaklanıyor.

Zira hep İhvan'a bağlı olduklarını vurguladılar ve dolayısıyla bir ulusu veya bir halkı temsil etmediler.

Bunun sebebi kendilerini bir araya getiren bir grubu ve örgütü temsil etmeye alışmış olup, milli egemenlik ve vatana aidiyet hissetme duygularını yitirmiş olmalarıdır.

Nahda Hareketi, siyasi ve kamuoyu düzeyinde bir parya haline geldiği ve sokaklarda bile destekçileri kalmadığı için beyin ölümü gerçekleşmiş olarak kabul ediliyor.

Sokaklarda bile destekleri kalmayınca, Nahda, Tunus'ta bir süredir siyasi hayatın dışında kaldı.

Şimdi parlamento seçimleri, beyin ölümü gerçekleşen bu oluşumun defin tarihini ilan etme mesabesinde olacak.


Tunus, İhvan'ın şaibelerinden arınmış bir parlamento seçmeye doğru gidiyor.

İhvan'ın destekçilerinden geriye kalanlar, yeni parlamentonun zayıf olacağını ve "sadece cumhurbaşkanının emirlerini yerine getiren bir organ olacağını" iddia ediyor.

Bu da Nahda'nın ve seçimlerdeki geri kalan destekçilerinin başarısız olduklarını ve kaybedeceklerini peşinen bildiklerini gösteriyor.

Nahda yanlıları, üçüncü ve dördüncü derece adayların arkasına saklansa da Tunus halkı onları ifşa etti.

Şimdi ellerinde, İhvan'dan yoksun yeni kurulacak parlamentoya şaibe bulaştırmak için kullandıkları bu sahte sloganlardan başka bir şey kalmadı.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat 

DAHA FAZLA HABER OKU