Türkiye ile Azerbaycan iyi ilişkiler içinde olan iki ülke.
Bunun temelinde iki ülkede yaşayanların çoğunluğunun ortak bir kökenden gelmesi ve Türkçe konuşmalarının etkisi var.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla 1991'de bağımsızlığına kavuşan Azerbaycan'ın Türkiye ile sıkı ilişki kurduğu alanlardan biri de askeri işbirliğinde hayata geçirildi.
Bağımsızlığını yeni kazanan Azerbaycan, 1991'den itibaren kendisini Dağlık Karabağ'da Ermenistan ile ciddi bir çatışmanın içinde buldu.
Henüz teşkilatlanmasını tamamlayamayan Azerbaycan'ın topraklarının bir kısmı o günlerde Ermeni güçlerince işgal edildi.
Bunun da etkisiyle Türkiye-Azerbaycan arasında ilk askeri işbirliği anlaşması 1992'de yapıldı.
1990'lardaki dağınıklığı yıllar içinde atlatan Azerbaycan ordusu, 27 Eylül - 10 Kasım 2020 tarihleri arasında yaşanan ve "II. Karabağ Savaşı" olarak adlandırılan 44 günlük çatışmada Ermenistan'a karşı ciddi üstünlük kurarak işgal altındaki topraklarının önemli kısmını kurtardı.
Azerbaycan ordusunun bu başarısında Türkiye'nin askeri konularda verdiği eğitim desteği ile Türkiye'den alınan SİHA'ların da etkili olduğu öne sürüldü.
Azerbaycan ordusunun, Türk ordu modelini benimsediği iddia edildi
Gerçekten de iki ülkenin askeri işbirliği neredeyse kesintisiz 1992'den beri gelişerek sürüyor.
1992'den sonra Türkiye ile askeri işbirliğini 1996, 2010 yılında yapılan yeni anlaşmalarla geliştiren Azerbaycan açısından 2016 yılı önemli bir dönüm noktası oldu.
Uluslararası İlişkiler Analizler Merkezi'nden Dr. Cavid Veliev'in Kriter dergisinin Ocak 2022 sayısında çıkan "Türkiye-Azerbaycan Diplomatik İlişkilerinin 30 Yılının Özeti" başlıklı yazısında verdiği bilgilere göre süreç şu şekilde gelişti:
Nisan 2016'da Türkiye'de askeri eğitim almış olan Azerbaycanlı askerlerin Ermenistan sınırındaki çatışmalarda gösterdiği başarı ülkede, Türk ordu modeline geçilmesi gerektiği konusunda görüşlerin artmasına neden oldu.
Türk ordusunun Suriye ve Libya'daki çatışmalarda gösterdiği başarı Azerbaycan'da da dikkati çekti ve Rus modelinin bırakılarak Türk ordu modeline geçilmesi fikrini savunanların elini güçlendirdi.
Tartışmalar sonuç verdi. 2020'den itibaren Azerbaycan ordusu, Türk ordu modeline geçiş süreci başlattı.
Ağustos 2020'de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar'la yaptığı görüşmede Azerbaycan ordusunun Türk ordu modeline geçeceğini açıkladı.
Türkiye'de askeri eğitim alan Azerbaycanlı askerler, Karabağ'daki çatışmada başarılı oldu
Veliev'in yazısında belirttiğine göre 2020'de II. Karabağ Savaşı'nda Türkiye'de askeri eğitim almış ve Türk ordu modeline göre kurulan özel birliklerin gösterdiği askeri başarı bu süreci daha da hızlandırdı.
15 Haziran 2021'de Şuşa'da yapılan yeni görüşmenin ardından açıklanan beyannamede, "İki kardeş ülkenin silahlı kuvvetlerinin modern taleplere uygun oluşturulması ve modernleştirilmesi yönünde birlikte çalışacakları" vurgulandı.
Ağustos 2021'de Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararları çerçevesinde Türkiye'den Azerbaycan'a bu süreci hızlandırmak ve gerçekleştirmek için dört general atandı.
Aynı süreçte Türkiye'nin de desteğiyle Azerbaycan açısından önemli olan Hadrut'ta Azerbaycan komando birliklerini kuruldu.
Danışman oldu, Azerbaycan üniformasıyla görüntülendi
Bütün bu gelişmelerin ardından tam da bugünlerde iki ülke arasındaki askeri işbirliğini gösteren önemli bir atama yapıldı.
Azerbaycan Görev Grup Komutanı olarak görev yapan korgeneral Bahtiyar Ersay, Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov'un danışmanı oldu.
Ersay bu göreve atandıktan sonra ilk kez Azerbaycan üniformasıyla görüntülendi.
Azerbaycanlı gazeteci Nigar İbrahimova görüntüyü Twitter'da, "Azerbaycan Savunma Bakanı danışmanı olarak atanan korgeneral Bahtiyar Ersay paşamız Azerbaycan ordu üniforması giyerek görevine başladı" ifadeleriyle paylaştı.
Balyoz davasından 31 ay cezaevinde kaldı
Ersay, kurmay albay olduğu dönemde "Balyoz" davası kapsamında tutuklanmış, 16 yıla mahkum olmuş ve 31 ay cezaevinde kalmıştı.
Ersay, FETÖ'ye yönelik operasyonların başlamasıyla Balyoz davasının "kumpas" olarak kabul edilmesiyle birlikte diğer sanıklarla birlikte beraat ederek TSK'daki görevine geri dönmüştü.
Onunla ilgili en detaylı bilgileri 19 Eylül 2016 tarihli Hürriyet gazetesinde nüshasında "Bavuldaki Kahraman" başlıklı yazısında gazeteci Fikret Bila kaleme aldı.
15 Temmuz'dan sonra tuğgeneralliğe terfi etti, Irak sınırında görev yaptı
Bila'nın verdiği bilgiye göre 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimin ardından iki kez toplanan YAŞ'ın 29 Temmuz'da yapılan oturumunda Ersay tuğgeneralliğe terfi ettirilerek, 4 Ağustos'ta Hakkâri-Çukurca 2. Hudut Tugay komutanı olarak görevine başladı ve buradaki terör operasyonlarında aktif rol oynadı.
Çemişgezekli ve köy enstitüsü öğretmen babanın oğlu
Kaletepe üs bölgesine yönelik baskın yapmaya çalışan kalabalık bir PKK'lı grubu başarılı bir operasyonla püskürttüğü öne sürülen Ersay'la ilgili Bila yazısında memleketinin Tunceli Çemişgezek olduğunu ve babasının da köy enstitüsü mezunu bir öğretmen olduğunu belirtti.
Harp okulundan devre birincisi ve topçu teğmen olarak mezun olan Ersay, başka yurtdışı görevlerde de bulundu.
Bila yazısında, Ersay'ın askeri ataşe olarak gittiği Tunus'ta da önemli hizmetlerde bulunduğu, Kaddafi'nin ölümüyle sonuçlanan olayların ardından gerek Libya'dan gerekse iç karışıklıkların yaşandığın Tunus'tan Türk vatandaşlarının tahliyesinde önemli rol oynadığı belirtti.
Tutuklandığını duyan annesi felç geçirdi
Bila'nın Ersay'ın ailesiyle ilgili verdiği bilgiler dikkat çekici. Ersay'ın annesi, Balyoz soruşturması sırasında gözaltına alınan oğlunun tutuklanma haberiyle felç geçirdi. Babası ise bu olaya tanık olmadan 2010'da hayatını kaybetti.
Ersay'ın öğretmen eşi ve iki çocuğu maaş kesintisi nedeniyle tutukluluğu sırada büyük bir maddi sıkıntıya düştü. O dönemde tek evlerini satmak zorunda kaldılar.
Beraatının ardından zor günleri atlatıp tekrar görevinin başına dönen Ersay, son olarak korgeneral rütbesiyle Azerbaycan Görev Grup Komutanı olarak görev yapıyordu.
"Ersay, bölgeye hakim biri. II. Karabağ Savaşı'nda da Azerbaycan'da görevliydi"
Ersay'ın Azerbaycan Savunma Bakanı'nın danışmanlığa getirilmesini komutanın üniformalı fotoğrafını paylaşan Azerbaycanlı gazeteci Nigar İbrahimova'ya sorduk.
İbrahimova, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki işbirliği kapsamında Türkiye'den gelen danışmanların farklı alanlarda hizmet verdiklerini belirtti.
"Orduda ve başka mevkilerde de Türkiye'den atananlar var" diyen İbrahimova, "Ersay Paşa, zaten bölgeye hakim birisi. Bildiğim kadarıyla II. Karabağ Savaşı döneminde de Azerbaycan'da görevliydi. Atanması Türkiye'nin bölgede hakimiyeti açısından önemli bir adım oldu. En son gerçekleşen askeri tatbikat da etkisini gösteriyor" ifadelerini kullandı.
"Bu atama Azerbaycan ordusunun Türk modeline uyarlanması yönünde atılmış bir adım anlamına geliyor"
Bir başka Azerbaycanlı yazar-gazeteci İrade Celil de Ersay'ın 2020'deki 44 günlük çatışma sürecinde de Azerbaycan'da görev yaptığını kaydetti.
Bu atamanın Azerbaycan ordusunun Türk modeline uyarlanması yönünde atılmış bir adım anlamına geldiğini aktaran Celil, "Geçen yıl Azerbaycan ve Türkiye cumhurbaşkanları, ülkelerin dış saldırı durumunda birbirlerine askeri yardım sağlamayı taahhüt ettiği Şuşa Deklarasyonu'nu ortaklaşa imzaladı. Geçen günlerde TSK ile Azerbaycan ordusunun İran sınırında ortak askeri tatbikatlar düzenledi. Ersay'ın danışman olarak atanmasının Azerbaycan ordusunu daha da güçlendireceğine inanıyorum. Azerbaycan'ın Türk ordusunun tecrübesine ihtiyacı var" diye konuştu.
Azerbaycan'a giden ilk subaylardan Işık, komando eğitimi verdi
Yukarıda bahsettiğimiz gibi Türkiye ile Azerbaycan arasında askeri işbirliği 1992 yılında başladı.
O tarihten sonra pek çok Türk subayı bu ülkeye giderek Azerbaycan ordusuna eğitim desteği verdi veya danışmanlık yaptı. Yine birçok Azerbaycanlı asker ve askeri öğrenci de eğitim amaçlı Türkiye'de bulundu.
Eski Özel Kuvvetler Alay Komutanı Albay Mithat Işık, Azerbaycan'a ilk giden subaylar arasında.
Emekli asker Işık, 1993'te bu ülkede 6 ay süreyle bulunarak savaşın en zorlu dönemlerinde Azerbaycanlı komandolarının eğitilmesinde görev aldı.
Işık, o günleri şöyle anlattı:
İlk olarak bir sistem kurularak, Azerbaycan'a bir askeri ateşe atandı. Önce komando birliklerinden ve özel kuvvetlerden birimler gitti. Orada 4 eğitim merkezi oluşturuldu. Bu eğitim merkezlerinin her birinin başına Türkiye'den albay ve diğer personel getirilip, Türkiye'deki eğitim merkezlerine benzer bir sistem kuruldu. Merkezlerin her birinde farklı eğitim veriliyordu. Birinde komando, özel kuvvetler eğitimi, birinde tank, birinde top eğitimi veriliyordu. Biz komando eğitimi verdik. Sonraki süreçlerde deniz kuvvetlerinin eğitimi için de Türkiye'de denizciler geldi. Ayrıca Azerbaycan'da harp okulunun açılması için de 40 kişilik bir eğitmen grubu geldi. Azerbaycan'dan da askeri personel de getirilip Türkiye'de eğitimden geçirildiler."
"Azerbaycan ordusunun bugünkü haline gelmesinde Türkiye'nin önemli katkısı oldu"
2010 ve 2012 yılları arasında Azerbaycan'da görev yapan emekli kurmay albay Ünal Atabay da Türkiye ile Azerbaycan arasındaki askeri işbirliği kapsamında Türkiye'nin eğitim ve danışmanlık noktasında önemli destekler verdiğini hatırlattı.
Atabay, bu desteklerin Azerbaycan ordusunun bugünkü noktasına gelmesinde ve son başarılarında önemli katkısı olduğunu sözlerine ekledi.
© The Independentturkish