Elektronik çipler uluslararası jeopolitiğin geleceğini şekillendirecek mi?

Tayvan, gelişmiş elektronik çiplerin küresel düzeydeki üretiminin yarısını tek başına TSMC şirketi aracılığıyla karşılıyor

Güney Kore yapımı iki bellek çipi. Fotoğraf: Reuters

 

Yıllardır süregelen savaşların ve ekonomik rekabetlerin, askeri çatışmaların ve silahlanma yarışının ardında hummalı bir teknolojik mücadele kaydediliyor. Bu mücadelenin neticeleri, önümüzdeki yıllarda dünyadaki güç denklemlerini ve nüfuz dağılımını belirleyecek.

Bu kıyasıya rekabette iki Asya ülkesinin adı ön plana çıkıyor: Güney Kore ve Tayvan. Bu iki ülke, modern endüstrilerin temelini teşkil eden elektronik çiplerin küresel düzeydeki üretiminin yüzde 70'ini kendi tekellerinde tutuyor. Modern endüstrilerin başında ise ABD ile Çin arasındaki uluslararası liderlik mücadelesi konumundaki ‘savaş endüstrisi’ bulunuyor.

Tayvan, gelişmiş elektronik çiplerin küresel düzeydeki üretiminin yarısını tek başına TSMC şirketi aracılığıyla karşılıyor. Tayvanlılar bu şirketten dünyanın bir numaralı elektronik gücü olarak bahsediyor. Bu, ABD’nin Çin’in bu adayı zorla ilhak etme ve bu değerli ürünü kontrol altına alma girişimine yönelik artan endişelerini açıklıyor. Zira ABD endüstrisi ve dolayısıyla ABD ulusal güvenliği çoğu bu ürüne bağlı durumda. Dolayısıyla dünyanın süper gücünün ekonomisi ve uluslararası egemenliğinin temel dayanağı konumundaki silahlı kuvvetleri, 36 bin kilometrekareden büyük olmayan, hatta uluslararası toplum tarafından bağımsız bir ülke olarak tanınmayan küçük bir adaya büyük ölçüde bağlı.

Tayvan'ın ayrılmaz bir parçası konumunda olduğu Çin'in son zamanlarda Tayvan’ı geri alma taleplerini fazlalaştırması ise ABD’yi özellikle endişelendiriyor. Çin Lideri Şi Cinping, geçtiğimiz ay Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 21'nci Ulusal Kongresi’nde yaptığı konuşmada, barışçıl bir şekilde birleşme çabaları başarısız olduğu taktirde güç kullanmaya hazır olduğunu vurgulamıştı. Washington ise Tayvan konusundaki anlaşmazlık konusundaki hamlelerine hız verdi. ABD Başkanı Joe Biden, Çin askeri harekata başvurduğu takdirde ABD'nin ise adayı savunacağını vurguladı. Ancak Washington, ada ile resmi diplomatik ilişkilerini kesmiş, ‘tek Çin’ ilkesini kabul etmişti. 

Diğer yandan ise Kuzey Kore'nin Güney Kore’ye karşı askeri provokasyonlarından kaynaklanan yüksek gerilim seviyesi de ABD’yi endişelendiriyor. Amerikalı uzmanlar ve stratejistler, gelişmiş endüstriler ve askeri yetenekler için hayati önem taşıyan söz konusu bileşenler hususunda dışa aşırı bağımlılığın sonuçları konusunda uzun yıllardır uyarıda bulunuyor.

ABD Senatosu’nun kurduğu bir komite tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre gelişmiş elektronik çip tedarikinin ABD piyasasından sadece bir yıllığına kesilmesinin maliyeti, gayri safi milli hasılanın yüzde 3,2'sine ve milyonlarca istihdama denk düşüyor. Bu uyarılar hiç şüphesiz eski Başkan Barack Obama yönetiminin ABD dış politikasının ağırlık merkezini Asya Kıtası’na, özellikle Pasifik Okyanusu bölgesine kaydırmasının sebeplerinden sayılıyor. Bu sırada savaş bütçesini her beş yılda bir ikiye katlayan Çin’in ise muazzam ekonomik potansiyelini kullanarak bu bölgede hızla yükseldiği, topraklarını hızla genişlettiği görülüyor.

ABD Kongresi kısa süre önce, ABD'deki gelişmiş çip endüstrisini canlandırmak amacıyla milyarlarca dolar tahsis edilmesine izin veren Çip ve Bilim Yasası’nı tartışmaya başladı. Zira Tayvan ve çevresinde olası bir silahlı çatışma, adadan gelen hayati elektronik malzemeleri kesintiye uğratabilir. Böylece Pentagon ve Beyaz Saray'daki stratejik analistlerin gerçekleşmeden önce önlem almaya çalıştıkları büyük bir jeopolitik riski ortaya çıkarabilir.

Bugün gelişmiş çipler, akıllı telefonlardan gelişmiş sivil uçaklara, robotlardan son teknoloji savaş uçaklarına kadar tüm gelişmiş endüstrilerin temel bir bileşeni sayılıyor. Dolayısıyla bu sektör, küresel ekonominin gelecekteki sağlığını ve yeni jeopolitik denklemlerin parametrelerini belirleyecek. ABD Kongresi tarafından tartışılan söz konusu tasarıda, elektronik devi Intel şirketinin CEO'su Patrick Gelsinger’in şu ifadelerine yer veriliyor:

“Son 50 yılda uluslararası jeopolitik parametreleri petrol belirlediyse, gelecek 5-10 yılda ise bu parametreleri çizecek olan gelişmiş elektronik çipler olacaktır.”

Günümüzün uluslararası yarışı ise daha hızlı, daha doğru, daha ucuz, daha küçük ve daha yetenekli çipler yapmak üzerine kurulu.

Söz konusu yasa tasarısında aynı zamanda Kovid-19 salgınının ilk aşamalarında kaydedilen endüstriyel felç durumunun, tedarik zincirlerindeki aksamanın ve dolayısıyla büyük şirketlerin kaydettiği mali zararların bu çiplerin önemini ortaya çıkardığına değiniliyor.

1990’lı yıllarda dünyadaki elektronik çiplerin yüzde 30'unu üreten ABD’nin üretim kapasitesi bugün ise yüzde 12’yi geçmiyor. Söz konusu yıllarda ileri düzey elektronik endüstrisine öncülük eden Intel ise TSMC (Tayvan) ve Samsung’un (Güney Kore) çok gerisinde kalmış durumda.

Söz konusu teknoloji yarışında güçlü ülkelerin çıkarlarının ne derece büyük olduğunu göstermek için açıklanan veriler yeterli. Aynı zamanda Ukrayna'da devam eden savaş ve Rus ordusunun Ukrayna direnişi karşısında yaşadığı aksilikler, ulusal güvenlikteki önemli unsuru, dünyadaki nüfuz ve güç çemberlerini ortaya çıkardı.

Yıllar önce tasarım ve gelişmiş yazılıma odaklanmaya karar vererek elektronik çip alanındaki yerini Tayvan ve Güney Kore'ye bırakan ABD, bu alanda küresel düzeydeki üretimin yüzde 30'una ulaşmak için önümüzdeki üç yıl içinde 76 milyar dolar tahsis etmeye, mevcut 10 yılın sonunda da bu miktarı ikiye katlamaya karar verdi.

Intel, Ohio ve Arizona'da iki yeni nesil çip tesisi kurmak için 40 milyar dolarlık bir yatırım yapma, gelecek yıl itibariyle Avrupa'da 30 milyar dolarlık bir yatırımda bulunma planını duyurdu.

Tayvan’ın ve ABD’nin ulaştığı noktaya henüz ulaşamayan Çin ise çip endüstrisini geliştirme yönünde 100 milyar dolarlık planını açıkladı. Analistler, dünyadaki ekonomik ve askeri dengelerin şekillenmesinde yıllardır kilit rol oynayan ve değeri yıllık 550 milyar doları aşan bu sanayi sektörünün nasıl olup da ABD, Japonya ve Almanya gibi önde gelen sanayi güçlerden gerekli ilgiyi görmediğini sorguluyorlar. Elektronik çip hususunun Washington ve Pekin arasındaki çatışmanın ana eksenlerinden biri olacağı düşünülüyor. Gelecekteki askeri çatışmalar için ise önemli bir unsur olacağı tahmin ediliyor.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU