Müzisyenler sahnedeyken karşılaştıkları riskleri anlattı: "İstek şarkısını peçeteye yazıp, içinde mermiyle gönderenler oldu"

Onur Şener'in öldürülmesinin ardından müzisyenlerin çıktıkları mekanlarda yaşadıkları sorunları yıllardır sahne alan 3 isme sorduk. Birçok insana renkli gelen bu yaşam aslında pek çok riski barındırıyor

Sahne alan müzisyenler kimi zaman sorunlu dinleyiciler nedeniyle ciddi riskler de yaşayabiliyor

Sahne ışıkları altında olmak birçok insana cazip görünüyor. 

Ancak o ışıklar aynı zamanda birçok riski de barındırıyor.

Onur Şener'in öldürülmesi bu gerçeği bir kez daha acı şekilde hatırlattı.

Şener, Ankara'nın Çankaya ilçesinde bir eğlence merkezinde sahne alıyordu. 

Mekana gelen bir grup Şener'den bir istekte bulundu. Ancak Şener, istek şarkıyı bilmiyordu. 

Bunun üzerine gerginlik yaşandı. Bunu uzatmayacağını sanan Şener, mekan çıkışında aynı kişilerin saldırısına uğradı. 

Birinin elindeki bira bardağını vurması sonucu boğazından ağır yaralanan Şener yaşamını yitirdi.

 

onurşener1.jpg
Onur Şenerr, uğradığı saldırıda yaşamını yitirdi 

 

 

İstek parçasını söyleyemeyince vuruldu

Aslında Şener'in istek şarkı talebini yerine getirmediği için saldırıya uğrayan ne ilk kişiydi, gidişat son olmayacağının da göstergesi. 

Daha önce de benzer olaylar yaşandı Türkiye'de.

2010'da Mersin'de Sarp Öztürk adlı bir müzisyenin sahne aldığı mekanda kendisinden Kürtçe türkü isteğinde bulunuldu.

Öztürk, isteği "Kürtçe bilmediği" için geri çevirince çıkışta uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.

 

bülentersoy1.jpg
Bülent Ersoy, 1989'da konser için gittiği Adana'da Hacı Tepe adlı kişiden gelen "Çırpınırdı Karadeniz" adlı şarkı isteğini geri çevirdiği için aynı kişi tarafından sahnede vurulmuştu.

 

Tanınmış isimler de sahnede kurşunların hedefi oldu

Kamuoyunda yakından tanınan Bülent Ersoy, İbrahim Tatlıses, Muazzez Ersoy, İsmail Türüt, Özcan Deniz gibi isimlerde dinleyicilerinden gelen talepleri reddettikleri için sahnede veya sahne çıkışında uğradıkları saldırılarda kurşunların hedefi olarak yaralanmışlardı.

Bodyguardların olduğu daha korunaklı mekanlarda sahneye çıkan tanınmış isimler bile korunmaktan zorlanırken daha mütevazi ancak alkollü eğlence merkezlerinde sahne alan müzisyenler nelerle karşılaşıyorlar?

Bu soruyu yıllardan beri farklı mekanlarda sahne alan 3 müzisyene sorduk.

 

erdaldoğan1.jpg
Erdal Duman / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Boynundan vuruldu, ölümden döndü

Erdal Duman, yıllardan beri sahnelerde olan bir müzisyen.

Anlattığına göre 2014'te uğradığı saldırıda ağır yaralandı.

Aydın Didim'de bir mekanda hem sahne alıp hem de işletmeye orkat olduğunu ifade eden Duman, başından geçen bir olayı şu sözlerle dile getirdi:

"Bir kişi gelip oturdu. 'Kürtçe biliyor musunuz? Patronunuz kim?" diye garsonlara sert bir şekilde çıkıştı. Sahneden inip yanına gidererek sakinleştirmeye çalıştım. Gerginlik sürünce polis çağıracağımızı söyleyince özür dileyip çıktı. Biz gitti derken dışarıdan motosikletinden silahını alıp bir şarjör mermiyi mekana boşalttı. Boynumdan vuruldum. 2 yıl yarı sakat yaşadım. Adam 5 yıl firar gezdikten sonra yakalandı ama ne acı ki 3 yıl sonra serbest kaldı."

 

saldırganlar1.jpg
Onur Şener'in öldürülmesi olayına karışan üç kişi tutuklandı 

 

"2 - 3 içki içip bizim üzerimizden deşarj oluyorlar"

Duman'a göre, sahne alan müzisyenlerin her gün irili ufaklı sorunlar ve gerginlikler yaşayabiliyor. 

2-3 kadeh içki içip gaza gelip kişilerin sanatçıların üzerine deşarj olduklarını ifade eden Duman, "Egolarını ortaya koyum bizim üzerimizden tatmin oluyorlar. Yanındaki sevgilisine, arkadaşına bizim üzerimizde artistlik yapma derdinde olan bir sürü insanla karşılaşıyoruz" dedi. 

"Bizi müzik kutusu sanıyorlar" diyen Duman, şunları kaydetti:

"'Nasıl bilmezsin' diye çıkışıyorlar. Herkes ağır abi olmuş. Dünkü çocuk yanına 3-5 kişi alıp ahkam kesiyor. En zayıf halka olarak da sahnedeki sanatçıyı görüyor. Peçeteye isteğini yazıp, içine mermi koyarak gönderen insanlarla karşılaştım. Bu işte artık doğru dürüst para da kazanamıyoruz. Gerek geçim derdinden gerekse bu tür insanlardan dolayı ben dahil birçok arkadaşım gündüz çalışabileceğimiz işler arıyoruz." 

 

serkanboran1.jpg
Serkan Boran / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"3 kuruş para için her türlü insan içeri alınıyor, barlarda şiddete maruz kalıyoruz"

Serkan Boran da yıllardır sahnelerin tozunu yutarak evine ekmek götürmeye çalışan müzisyenlerden biri.

Konserler de düzenleyen Boran, bir çocuğu olduktan sonra mümkün olduğunca bar ortamlarından sahne almamaya çalıştığını ifade etti. 

Boran'a göre sanatçılar barlarda çok tacize ve şiddete maruz kalıyor. Bunda gelenler kadar bar sahibi ve çalışanların da suçu var.

3 kuruş kazanmak için içeri her türlü insanın alındığını dile getiren Boran, "Müzisyenler olarak bu insanlarla yüz yüze muhatap olmak zorunda kalıyoruz" ifadelerini kullandı.

Kimi zaman aynı türküyü 5 kere söylemek zorunda kalındığını ve garsonlara para vermek zorunda oldukların vurgulayan Boran, "Garson da isteği getiriyor. Sonra bir diğeri kalkıp 'niye aynı türküyü söyledin' diye çıkışıyor. Düğünden çıkıp eğlenmek için gelenle, cenazesi olduğundan teselli bulmak için gelen yani aynı anda birbirinden farklı ve duygudaki insanları idare etmek zorunda kalıyorsun. Birini eğlendirirken, birini dertlendirmen gerekiyor" diye konuştu.

 

sarpöztürk1.jpg
Sarp Öztürk, 2010'da Kürtçe istek parçasını Kürtçe bilmediğinden söyleyemediği için başlayan tartışma sonucu vurularak öldürülmüştü

 

"En gariban müzisyen görüldüğünden en çok onların başı belaya giriyor"

Müzikli mekanların aynı zamanda alkol alınan yerler olduğunu hatırlatan Boran, şöyle devam etti:

"Alkol aldıktan sonra insanlara ayrı bir cesaret geliyor. Aynı insanı gündüz görsen belki farklı biri. O nedenle mekanların çok dikkatli olması lazım. Alkol alınan yerde her şey olabilir. Ama en çok da müzisyenlerin başına bela geliyor. Çünkü orada en gariban müzisyen görülüyor. Müzisyeni parayla satın alabileceğini düşünüyorlar. '200 lira verirsem her şeyi söyler' diye düşünülüyor. O nedenle ne gelirse müzisyenlerin başına geliyor." 

"'Ayaklarına kurşun sıkarız' dediğinden mekan sahibi bizi sahneye çıkarmadı"

Yıllarca Beyoğlu'ndaki mekanlarda çalıştığını buralara gelenlerin çoğunun silahlı olduğunu öne süren Boran, "Bir keresinde bazı adamlar, 'Bir daha orkestra burada çıkarsa ayaklarına sıkarız' dediğinden mekan sahibi bizi ertesi gün sahneye çıkartmadı. Mersin'de istek parçayı söylemediği için öldürülen meslektaşımızın dövüldüğü mekanın yanındaki başka mekana hemen sonrasında sahne almak üzere gittim. Çekindiğimden tam bilmediğim iki istek parçasını bile söylemeye çalıştım" diyerek başında geçenleri anlattı.

 

şener1.jpg
Onur Şener, Ankara'da sevilen bir müzisyendi 

 

"Kıskançlık krizleri de müzisyenlere patlıyor"

Bazı insanların resmen olay çıkarmak için kendini bileyerek mekana geldiğini kaydeden Boran, kıskançlık krizlerinin de müzisyenlerin baş belalarından olduğunu söyleyerek, "Bu tiplerle çok karşılaştım. Müzisyenin tipi düzgünse adam yanındaki eşini, sevgilisini kıskanıyor. Dışarıda yakalayıp dövmeye çalışan oldu ancak cüsseli olduğumdan başarılı olamadı. Ancak böyle saldırıya uğrayan çok oluyor. Mesela gelip başından para dökmek isteyenler oluyor ben sevmediğimi söyleyince tepki gösteriyorlar" yorumunda bulundu.

"Müzisyeni korumayan mekan sahibi de suçlu"

Müzik örgütlerinin müzisyenlere daha fazla sahip çıkması gerekirken bunu yapmadıklarını öne süren Boran, "Mekanda risk varsa sahibi çıkışta da müzisyenini korumalı, gerekirse bir yere kadar götürmelidir. Bunu yapmıyorsa o da katiller kadar suçludur" diyerek sözlerini tamamladı. 

 

filizaker2.jpg
Filiz Aker / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"İstek parçasını bilmeyince tedirgin oluyoruz"

Filiz Aker, sanat müziği yapan bir solist. Yıllardan beri bu alanda yoğunlaşan mekanlarda sahneye çıkıyor.  

Bugüne kadar fiziki bir saldırıya maruz kalmadığı için kendini şanslı kabul ediyor.

Ancak yaşanılan olaylar kendisini de huzursuz ettiğini aktararak, "Bundan sonra bir istek parçasını bilmeyince tedirgin olacağız" dedi. 

Onun da en çok rahatsız olduğu olayların başında bilmedikleri şarkılarla ilgili gelen ısrarlı talepler.

Aker, buna dair "Sanat müziği söylediğimi belirttiğim halde ısrarla arabesk veya türkü isteyen oluyor. Repertuarımda olmadığını söylediğimde saygıyla karşılayanlar olduğu gibi ısrar etmeye devam edenler oluyor" şeklinde konuştu.

Kadın solistlerle taciz ve ısrarlı tanışma taleplerine de maruz kalıyor

Kadın müzisyenlerin erkek meslektaşlarından farklı olarak ayrıca taciz riskiyle de karşı karşıya olduğunu söyleyen Aker, şunları söyledi:

"Kartvizit yollayıp tanışmak isteyenler, ısrarcı olanlar oluyor. Bu kartvizitleri yırtıp atıyoruz. Fakat 'çıkışta takip edecek' diye huzursuz da olabiliyoruz. Sonuçta biz solistler dinleyicilerimize gülümser ve göz teması kurmaya çalışırız. Bunu yanlış anlayan insanlar olabiliyor." 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU