Çavuşoğlu: Kraliçe Elizabeth'in cenaze törenine Türkiye'yi temsilen sadece ben katılacağım

Çavuşoğlu, BM Genel Kurulu'nda ABD ile ikili görüşmelerin olup olmayacağı sorusuna henüz planlanmış bir görüşme olmadığı yanıtını verdi

Fotoğraf: AA

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, diplomasi muhabirlerleri ile bir araya geldiği toplantıda değerlendirmelerde bulundu.

Ukrayna’da Türk şirketlerine yönelik internette yayınlanan yaptırım çağrısına yönelik soruya yanıt veren Çavuşoğlu, "Ukrayna tarafından başlatılan bu kampanyanın sadece Türk firmalarına yönelik olduğuna ilişkin bir algı yaratıldı. Sadece Türk firmalarına yönelik değil. ABD ve AB ülkeleri gibi Rusya ile bağlantılı ve iş yapan pek çok ülkenin şirketlerini de buna eklemişler. Bu listede 18 binden fazla kişi ve şirket yer alıyor. Bizi ilgilendiren kendi firmalarımız. Hem Kiev hem de Ankara’da girişimlerde bulunduk. İzahat istedik. Üzerinde çalışıyoruz" dedi.

"BM Genel Kurulu'nda ABD yetkilileriyle planlanmış bir görüşme yok"

Yunanistan ile yaşanan gerilime ve BM Genel Kurulu'nda bir görüşme olup olmayacağına ilişkin de konuşan Çavuşoğlu, şunları söyledi:

Planlanmış bir görüşme yok. Böyle bir girişim de yok. Yunanistan’ın esas rahatsızlığı Türkiye’nin son zamanlarda çok önemli bir aktör olması. Önce Libya ile  Deniz Yetki Alanları Anlaşmamızı imzaladık. Arkasından kıta sahanlığımızın batı sınırlarını belirledik. Buraya bir buçuk yıldır hiçbir gemiyi sokmadık. Bunlara, Yunanistan’ın, Rum kesiminin, üçüncü ülkelerin gemileri de dahil. 9 defa bunu delme girişiminde bulundular. Bu girişimlerin hepsini diplomatik çaba ve sahadaki tedbirlerle engelledik. 

Diğer taraftan Türkiye özellikle Ukrayna ve Kafkasya konularında,  Balkanlarda her yerde attığı adımlarla çok gözde bir ülke oldu. Herkesin yüzünü döndüğü bir ülke oldu. Gıda güvenliği, enerji güvenliği konusunda da yine önemli bir ülke haline geldi. Bu Kovid’le başladı aslında. Güvenli bir tedarik merkezi oldu. Sonuç olarak Türkiye’nin uluslararası arenadaki görünürlüğü ve başarıları Yunanistan’ı çıldırtıyor. Ayrıca Yunanistan bu nedenle Türkiye’yi kışkırtmak da istiyor. İşte tacizler, kilit atmalar bunun örneği. Bir de, Yunanistan Türkiye’nin yaptırımlara katılmamasını ve dolayısıyla turistlerin Türkiye’ye gelmesi gibi konuları da sürekli gündeme getiriyor. Belli ki bundan da çok rahatsız olmuşlar. Buna benzer ucuz hesaplar yapıyorlar. Yunanistan’ın attığı adımları buna bağlıyoruz. 

Çavuşoğlu, BM Genel Kurulu'nda ABD ile ikili görüşmelerin olup olmayacağı sorusuna ise henüz planlanmış bir görüşme olmadığı yanıtını verdi.

"Cenazeye temsilen ben katılacağım"

Çavuşoğlu, Kraliçe Elizabeth'in cenaze törenine Türkiye'den kimin katılacağı ile ilgili soruya da yanıt verdi.

Çavuşoğlu, "Türkiye’yi temsilen ben katılacağım. Ardından BM Genel Kurulu için New York’a geçeceğim. Daha sonra da 27 Eylül’de Japonya’da eski Başbakan Abe için düzenlenecek resmî cenaze törenine katılacağım" dedi.

"Yunanistan yaptırımların bypass edilmesine aracı oluyor"

"Rus petrolünün Yunanistan üzerinden AB'ye gönderdiğine ilişkin haberler var. Türkiye'nin bu konudaki tutumu nedir?" sorusuna ise Çavuşoğlu şu yanıtı verdi:

Tipik Yunanistan ikiyüzlülüğü, bir taraftan yaptırımlara katılmıyor diye her toplantıda Türkiye’yi şikâyet ediyor, diğer taraftan da bu yaptırımların bypass edilmesine aracı oluyor. Zaten biz de bunu ifşa ettik. 

Her platformda da dile getiriyoruz. Biz açık konuşuyoruz, biz yaptırımlara katılmayacağız diyoruz ama üzerimizden yaptırımların bypass edilmesine de izin vermeyeceğiz diyoruz. Nitekim vermiyoruz. Montrö’yü uyguluyoruz. Suriye’ye gidecek askeri uçaklara hava sahamızı kapattık. Net bir şekilde, Ukrayna’nın tahılının Rusya tarafından bize satılmasına izin vermeyeceğimizi söylüyoruz. Hatta takip sistemini teknik bir arıza dışında kapatan gemilerin bile Türk limanlarına yanaşmasına izin vermeyeceğiz diyoruz. Ama Yunanistan bir taraftan böyle konuşuyor bir taraftan yaptırımların bypass edilmesine aracı oluyor.

"Şam ile istihbarat düzeyinde görüşmeler devam ediyor"

Türkiye ve Suriye arasındaki görüşmelere ilişkin detay veren Çavuşoğlu,  "Bizim Astana Formatı, Anayasa Komitesi ve diğer konularda zaten masa etrafında görüşmelerimiz devam ediyor. Rejimle muhalifler arasında güven arttırıcı adımlar, yani esir takası, rehine takası gibi konularda da Astana formatı çerçevesinde arabuluculuk yapıyoruz. Onun dışında ikili düzeyde herhangi bir siyasi görüşme yok. Biraz önce de söylediğim gibi istihbarat düzeyinde görüşmeler devam ediyor" ifadelerini kullandı.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın iki ülkenin yakınlaşması için Türkiye'nin Suriye topraklarından çekilmesi gerektiği yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu şu yanıtı verdi:

O doğru ve gerçekçi bir açıklama değil. Neden gerçekçi bir açıklama değil. Bugün biz o topraklardan çekilirsek oralara rejim hakim olamaz. Terör örgütleri hakim olur. Bu bizim için de risk, rejim için de risk. Yani Suriye için risk aslında. Ayrıca ciddi bir göç baskısıyla karşı karşıya kalırız. Şimdi bu konuyu sürekli gündeme getiriyorlar. Belgrad’da ayaküstü yemek öncesi diğer bakanlarla beraber yaptığımız kısa görüşmede de rejimin Dışişleri Bakanı bu konuyu gündeme getirdi. Ben de kendisine şunu söyledim: Sizin Suriye’de istikrarı sağlayabilmeniz için önce iç uzlaşının olması gerekiyor. Teröristleri bir kenara bırakın. Anayasa konusunda muhaliflerle uzlaşarak adım atın, ülkeyi seçime götürün. Biz her zaman söylüyoruz, Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Ama şu anda biz olmadığımız zaman bize yönelik çok ciddi tehdit oluşacak ortamlar hayat bulur.

"İsrail ile karşılıklı büyükelçilerin atanma aşamasına geldik"

Çavuşoğlu, Arap ülkeleri ve İsrail ile normalleşme süreçlerine ilişkin de konuştu.

Mısır ile devam eden normalleşme adımları ile ilgili Çavuşoğlu, "Olumsuz bir şey yok ama olumlu somut adım da yok. Uluslararası platformlarda birbirimize karşı çıkmama prensipleri vs. bunlar devam ediyor. Olumsuz bir durum yok. Mısır’da bir kabine değişikliği oldu. Mısır kendi iç dinamiklerine odaklandı" dedi

Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır ve İsrail ile normalleşme süreçleri kapsamında atılan somut adımların ne olduğu ile ilgili soruya ise Çavuşoğlu şu yanıtı verdi:

Mesela Suudi Arabirstan ile son 4 ayda ticaretimiz yüzde 115 arttı. Okullarımız tekrar açıldı. 7 tane okul vardı biliyorsunuz. Ve birçok alanda olumlu adımlar atıldı. Aynı şey BAE için de geçerli. İsrail ile karşılıklı Büyükelçilerin atanma aşamasına geldik, sivil havacılık anlaşması yaptık. İsrail hava yolları uçuşlarına Ekim’de başlayacak.  Öte yandan Filistin konusunda da özellikle Ramazan ayında Cumhurbaşkanımızın Herzog’u araması ile Mescid-i Aksa’ya Müslüman olmayanları sokmama kararı alındı. Geçmişte olan bir uygulamaydı. Ama Netanyahu zamanında bu uygulamayı maalesef askıya almışlardı. Yani Filistin’le ilgili Filistinlilerin bize ilettiği konuları biz İsrail tarafına aktarıyoruz. Bazı konularda adımlar da atıldı. Gerek Ramallah ile yapılan görüşmeler gerek Cumhurbaşkanımızın, biliyorsunuz Abbas’ı misafir etti, o yaptığı görüşmelerden sonra Filistinlilerin bize ilettiği konuları da İsraillilere aktarıyoruz. Yani hem ikili konularda hem bölgesel konularda somut adımlar atılıyor.  

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU