IŞİD’le mücadele için kurulan ABD öncülüğündeki koalisyon, örgüt üyelerinin ailelerinin tutulduğu Suriye’deki kamplarda “yeni nesil cihatçıların” yetiştiğini ileri sürdü.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
The Independent’a konuşan ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun Komutan Yardımcısı General Alexus Grynkewich kamplardaki radikalleşme potansiyelini IŞİD’le devam eden mücadelede “uzun vadede en büyük stratejik risk” şeklinde tanımladı.
Grynkewich sözlerine şöyle devam etti:
Teslim olan çocuklu kadınların aktardığı anektodlara göre kamplarda kararlı IŞİD ideologları da mevcut. Bu kamplarda çalışan bazı partnerlerimizden aldığımız bilgiler de buralarda bu ideoloji kesinlikle epeyce yaygın olduğunu gösteriyor. Çocuklar bu ideolojiyle büyütülüyor. Yani bugün bu kamplarda bir sonraki IŞİD neslini görebiliyorsunuz diyebiliriz. Bu çok büyük bir sorun.
Binlerce kadın ve çocuk IŞİD halifeliğinin son toprak parçası Deyrizor bölgesinin Bağoz Köyü’nden kaçarak bu kamplara sığınmıştı. Geçen martta ABD'nin desteklediği Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Bağuz'u ele geçirdiğini duyurmuştu.
Bu kadın ve çocukların bazıları savaş yüzünden IŞİD’in kontrolündeki bölgelerde kapana kısılan Suriyeliler. Ancak çoğunluk buraya savaşmaya gelen IŞİD üyelerinin eşleri, çocukları ve aile üyeleri.
Şimdilerde bunların çoğunluğu Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) ait gözaltı kamplarında tutuluyor. Bu kampların en büyüğü El-Hul’da, çoğu Suriye ve Irak’tan gelen kadın ve çocuk olmak üzere nüfusun 70 bini aştığı belirtiliyor. Bu sayının yaklaşık 9 bininiyse Suriye dışından gelen savaşçılar oluşturuyor.
El-Hul’da yaşayanların neredeyse yarısı 12 yaş altındaki çocuklar. Yıllarca IŞİD’in beyin yıkamasına maruz kalmış bu çocuklara bugün hala bu telkinler veriliyor olabilir.
Kampı ziyaret eden gazeteci ve insani yardım çalışanları buradaki bazı kadınların IŞİD sloganları attığını ve IŞİD yanlılarının kamptaki diğer kişileri örgütün sıkı kurallarına uymaları için zorladığını iddia ediyor. Geçen çarşamba günü gözaltındaki yabancı bir IŞİD üyesi kadının Kürt bir muhafızı sırtından bıçakladığı ve olayın ardından sivil toplum kuruluşları çalışanlarının alandan tahliye edildiği kaydedildi.
General Grynkewich, “Askeri boyutun dışında bu ideolojinin devamı ve bunun bu çevreleri zehirleme kabiliyeti bana göre uzun vadede görünen en büyük stratejik risk” diye konuştu.
Uluslararası toplum El-Hul kampında ve diğer küçük kamplarda yaşayan geleceği belirsiz binlerce kişinin ne olacağına dair henüz bir yanıt bulamadı.
Öte yandan yabancı devletler IŞİD’e katılmak üzere ülkeden ayrılan vatandaşlarını güvenlik gerekçeleriyle geri almak istemiyor.
Bu yıl başında IŞİD’e katılmak için 2015’te Suriye’ye giden İngiliz vatandaşı Şamima Begüm’ün ülkesine geri dönme isteği İngiltere İçişleri Bakanlığı tarafından reddedilmişti. Begüm’ün yeni doğmuş İngiliz vatandaşı bebeği de El-Hul’da hayatını kaybetmişti.
Radikal akımları inceleyen uzmanlar IŞİD’in, ideolojisini taşıyacak gelecek nesli yetiştirebilmek için çok çaba gösterdiğini belirtiyor.
King’s College London’daki Uluslararası Radikalizasyon Çalışmaları Merkezi’nde araştırmacı Gina Vale, The Independent’a yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
IŞİD yenilgiyi ‘imtihan’ şeklinde tanımlayarak halifeliğin fiziksel olarak gelecekte yeniden ortaya çıkmasına veya canlanmasına açık kapı bıraktı. Örgüt bunu aynı zamanda kendi değerleri ve dünya görüşünün de devamı için de yaptı. IŞİD’in bunu eyleme döktüğü yöntemlerden biri sistematik şekilde beyin yıkamaktı. Bunu bazen kendi bölgelerindeki çocuklara askeri eğitim verirken yapıyorlardı. IŞİD bu çocukları kendi ideolojileri için güçlendirmek ve geleceğin muhafızları ile savaşçıları yapmak istiyordu. Kadınları da çocuklarını öyle yetiştirmeleri ve büyütmeleri için görevlendiriyorlardı.
Bu gruplar arasında radikalleşme riski bulunsa da görünen manzara biraz daha karmaşık.
Vale sözlerini şöyle sürdürüyor:
IŞİD’in radikal ideolojisine ve yönetimine maruz kalan çocukların çoğu travma ve zorbalıktan muzdarip. Bu çocuklar her şeyden önce ayrıntılı bir rehabilitasyon ve desteğe ihtiyaç duyuyor. Ancak yine de bazı kişilere göre bu çocukların güvenlik riski oluşturduğunu söylemek lazım.
Diğer yandan Vale binlerce kadın ve çocuğu bir süre daha kamplarda tutmanın örgütü destekleyenlerde “adaletsizlik ve zorluk duygularını tetiklediğini” de sözlerine ekledi.
ABD öncülüğündeki koalisyon yetkilileriyse IŞİD’le askeri mücadelenin henüz bitmediğinin altını çizdi. Halifeliğin resmi olarak çökertilmesinden beri IŞİD’in Irak’ın kırsal alanlarında yeniden kurulduğu ve Suriye’de her hafta Kürt güçlerinin gruba ait hücre baskınları yaptığı biliniyor.
IŞİD’in yeniden hortlama işaretlerine rağmen örgütün gücü büyük oranda silindi. Ancak yine de dikkatler grubun yeniden kurulmaması için alınabilecek önlemlere çevrilmiş durumda. General Grynkewich’e göre bu mücadelenin bir kısmı da örgütün ideolojisini yıkmak.
Grynkewich “Geçmişte IŞİD zulmüne maruz kalan bir popülasyonun bu ideoloji devreye girdiğinde hikayeye artık inanacağını düşünmüyorum. Bununla beraber El-Hul’daki kamplarda yaşananlar biraz farklı. Oradakiler IŞİD ideolojisine dışardan katıldılar” dedi.
General, meselenin ancak “radikalleştirmeyi tersine çevirecek bir programla” çözüleceğini düşünüyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/world/middle-east
Independent Türkçe için çeviren: Ayşe Yıldız
© The Independent