Cemaat yurdunda hayatına son veren tıp öğrencisi: Beni burada kalmaya zorladılar, yaşama sevincimi kaybettim

Cemaat yurdunda kalan Enes Kara, arkasında bir video not bırakıp intihar etti

Fotoğraf: Twitter

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrenci olan Enes Kara, gelecek kaygılarını ve ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdunda yaşadıklarını anlattığı bir video çektikten sonra yaşamına son verdi.

Elazığ Yerel Haber’den Ecem Ulusoy’un aktardığına göre 20 yaşındaki gencin cansız bedeni dün sabah saatlerinde vatandaşlar tarafından Hilalkent Mahallesi’nde yaşadığı 8 katlı binanın önünde bulundu.

Olay yerine gelen sağlık ekibi, üniversite öğrencisinin olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Polis ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı. Hilalkent Mahallesi’nde arkadaşlarıyla birlikte öğrenci evinde kalan gencin cenazesi otopsi yapılmak üzere Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı.

Aile baskısı, cemaat evi baskısı, mobbing…

Enes Kara’nın yaşamına son vermeden önce yayımladığı videoda ve daha sonra bıraktığı mektupta yazdıklarına göre intihar nedeni, uğradığı yoğun aile baskısı, kaldığı cemaat evindeki baskıcı tutum, okulunda maruz kaldığı mobbing ve tüm bunlarla birlikte gelecek kaygısı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Namaz ve cemaat dersi zorunlu”

Kara’nın videoda kaldığı yurda dair ifadeleri şöyle:

Şu an onların (aile) zoruyla cemaat yurdunda kalıyorum kalıyorum. Lisede ve ortaokulda yine böyle medreselere sıkça geliyordum bazı tatillerde yatılı kalıyordum. O zamanlar da istemiyordum ama ailem zorluyordu ve haftada bir-iki gün geliyordum ya da yılda bir-iki hafta yatılı kalıyordum çok da zor değildi bir de en fazla üniversiteye kadar gelirim zaten diye düşünüyordum. Burada vakit namazları zorunlu. Cemaat şeklinde kılıyoruz namazdan sonra ders var vs. 30 dakika sürüyor yaklaşık her vakit, günlük bir saat burada olan kitaplardan okuman zorunlu haftanın üç günü cemaat dersine katılman zorunlu yemekleri yine öğrenciler yapıyor, haftanın bir günü temizliği yine biz yapıyoruz.

“Kendime 3 saat ayırabiliyorum”

Sabah namazıyla uyanıyorum, okula gidiyorum geliyorum, akşam namazı, yemek, okuma, yatsı namazı, cemaat dersi sonra saat 10 zaten ertesi gün tekrar 6.30 gibi tekrar namaza uyanıyorum. Pazartesileri böyle, diğer günler de cemaat dersi yok bir tek 8’de serbest oluyorum,hafta sonu da benzer yine 3 saat gibi bir şey kalıyor ve kalan zamanda adam akıllı ders de çalışamıyorum çünkü psikolojik olarak yorgun oluyorum. Bu iki sorunu ayrı ayrı düşününce aslında katlanalamayacak şeyler değil ama bunları birleştirince tüm yaşama sevincimi alıyor, özgür hissetmiyorum kendimi 24 saatten kendime ayırabildiğim üç saat falan.

“Müslüman değilim, ailem bilmiyor”

Kara’nın bıraktığı notta da özetle şu ifadeler yer alıyor:

Herkes doktorluktan kaçıyor, çünkü mobbing var, uzun süreli nöbetler var, hastadan şiddet görme ihtimali var, köle gibi çalışıyorsunuz, ben böyle bir gelecek istemiyorum. Bulunduğum cemaat yurdunda namaz kılma ve cemaatin dersine katılmak zorunlu, verdikleri kitapları okumak zorunlu, kendim müslüman değilim, ailem bilmiyor, buradan ayrılmak istediğimi söylediğimde hayır cevabını aldım.

Baba konuştu: 25 yıldır cemaatteyim, kaldığı yerde sorun yoktu, kimseden şikayetçi değilim 

TELE 1’den Fırat Yeşilçınar’a konuşan Enes Kara’nın babası Mehmet Kara, yaşananları anlattı. Kendisinin 25 yıldır cemaat içerisinde olduğunu ifade eden baba Mehmet Kara şunları söyledi:

Sürekli telefonla oynuyordu. İçine kapanık birisiydi. Fazla konuşmazdı. Çevresiyle falan da konuşmazdı. Videosunu izledim. Kaldığı yer güzel insanların kaldığı yer. Talebelerin kaldığı yer. Orada kalmasını tavsiye ettim. Devlet yurdunda başvuru yapmadık. Durumumuz iyi. Manevi olarak ahiretine faydası olsun istedim. Ben 25 yıldır Risale-i Nur okuyorum. Bir zararını görmedim. Ben bu cemaatin 25 yıldır içindeyim. Kaldığı yerde hiçbir sorun yoktu. Sürekli arkadaşlarıyla iletişim halindeydik. Birkaç ay kalır sonra alışır dedim.  Cenazeyi aldık şu an dönüyoruz Hatay’a. Biz kimseden şikayetçi değiliz. Olaydan sonra durumunu daha iyi anladık.

Babacan'dan "Enes Kara" paylaşımı

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Enes Kara için sosyal medya hesabından bir mesaj paylaştı.

Babacan paylaşımında, "Bu ülkenin gençleri kendi akılları ve inançları doğrultusunda hareket edebilene dek, onların fikri ve ekonomik bağımsızlıklarını sağlayana dek hiçbirimiz özgür olamayacağız.  Çok üzgünüm. Başımız sağ olsun" dedi. Babacan mesajında ayrıca "EnesKara" etkiketini de kullandı.


Çelik'ten, Enes Kara'nın ölümüne ilişkin açıklama:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın ölümüne ilişkin paylaşımda bulundu.

Enes Kara'nın hayatını kaybetmesinin derin üzüntüsünü yaşadıklarını belirten Çelik, şunları kaydetti:

Yüreğimiz yandı. Enes Kara kardeşimizin yakınlarının ve sevenlerinin acısını yürekten paylaşıyoruz. Gencecik bir insanın ölümü üzerinden kindar bir dille kavga, ideolojik hesaplaşma ve ayrışma üretenlerin yaptığı şey asla kabul edilemez ve ahlaki değildir. Her ölüm insanı kendi ruhuyla yüzleştirmelidir. Bu büyük imtihandır. Hayatını kaybedenin acısı bizi buna götürmelidir. Ölüm üzerinden bile ayrışma üretenler, ideolojik egolarının kavgasını bir kenara bırakmalıdır.

Arkadaşları, Enes Kara için basın açıklaması yaptı

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri,  Enes Kara için kampüs içerisinde bir basın açıklaması yaptı.

Fakülte binası önünde beyaz önlükleriyle bir araya gelen öğrenciler ellerinde karanfiller taşıdı. Kara’yı intihara iten politikalara tepki gösteren öğrenciler basın açıklaması yaptı.

Bir çok öğrencinin Enes’le aynı sorunları yaşadığına dikkat çekilen açıklamada şunları akydetti:

Bir şeyler yapmak için daha kaç canımızı kaybetmemiz gerekiyor? Daha kaç gencin dünyayı kucaklayacak gülüşünün solması gerekiyor? Artık bu durumun ele alınmasını ailelerin, öğretmenlerin, yönetimin bu durum hakkında bir şeyler yapmasını talep ediyoruz. Bugün burada Fırat Tıp Öğrencileri ve Enes’in arkadaşları olarak Enes’i anmak için toplanmış bulunuyoruz. Sen hep 19 yaşında kalacaksın.

Mansur Yavaş: Kamu yurt kaynaklarımız artırılmalı ki bir daha Enes'lerimizi kaybetmeyelim

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, cemaat yurdundan gördüğü baskı ve gelecek kaygısı nedeniyle yaşamına son veren tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın ardından sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Yavaş, "Kamu yurt kaynaklarımız artırılmalı ki bir daha Enes'lerimizi kaybetmeyelim" düşüncesini dile getirdi. 

Yavaş Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Bu yıl binlerce gencimizi misafir ettik, seneye on binlercesine kucak açacağız ki geleceğimiz karanlıkta hapsolmasın. Evlatlarımızı emanet ettiğimiz tüm kurumlar denetlenmeli, kamu yurt kaynaklarımız artırılmalı ki bir daha Enes'lerimizi kaybetmeyelim. Çok üzgünüm Enes..." ifadesini kullandı. 

Saadet Partisi Sözcüsü Aydın: Enes'in vefatında hiç kimse kendisini “sorumsuz” görmesin

Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın da mesajında şu ifadeleri kullandı:

Tıp Fakültesinde öğrenim görecek kadar “başarılı”; fakat henüz 20 yaşındayken hayatını kendi eylemiyle sonlandırma kararı alacak kadar “(u)mutsuz!”

Enes'in vefatında hiç kimse kendisini “sorumsuz” görmesin.

Gençlerin bu duruma gelmesine seyirci kalmak, geldiğini görememek, hazin süreçleri ve sonuçları engelleyememek; her mekanizma, işleyiş, sistem, kurum ve kuruluş açısından “görevi ihmal”dir.

Bu kadar başarılı bir gencin hayatla bağını kendi elleriyle kopartma noktasına gelmesi; ekonomik, sosyolojik ve pedagojik olarak incelenmeli ve irdelenmelidir.

Bu vehametin tekrar etmemesi için yapılması ve yapılmaması gerekenler ve ilgili kurumlara, ailelere, bireylere düşen sorumluluklar ortaya konulmalıdır.

Gençlerin kendi olmasını, kendilerini inşa etmesini zorlaştıran, kimlikleriyle başkalaştıran zorluklara, "muhtaciyeti aidiyet davetine dönüştüren" yaklaşımlara da hep birlikte son vermeliyiz.

İnsanı yaşatan devlet olmak; söylem değil, istikrarlı eylem olmalıdır.

Gençlere umut veremeyen devlet, ne güne ne de geleceğe umut  olabilir. #EnesKara; son acımız, son kaybımız ve son ayıbımız olsun..

Tarkan: Asli görevimiz çocuklarımızı korumak, kollamaktır

Sanatçı Tarkan da tepkisini sosyal medya hesbaındna paylaştı. Tarkan paylaşımında "Unutmayınız ki asli görevimiz çocuklarımızı korumak, kollamaktır. Bağnaz ve yobaz zihniyetlerin sömürülerine hizmet ettirmek değildir" dedi

Tarkan'ın mesajı şöyle:

Enes Kara'nın intihara sürüklenip hayatına son vermesine ne kadar üzüldüğümü anlatamam.

Ne yazık ki Enes Kara'nın durumunda olup korku içinde, baskı altında yaşayan, yaşam sevincini ve umudunu kaybetmiş, çaresiz binlerce genç var ülkemizde.

Ey analar babalar! İş işten geçmeden çocuklarınızın duygu ve düşüncelerine hassasiyetle, sevgiyle kulak verin, koşulsuzca yanlarında olun. Özgür iradelerine, istek ve seçimlerine saygı duyun. Önceliğimiz onların mutluluğu olmalıdır.

Yaşadıkları hayat onların hayatıdır. Çocuklarınız ne sizin malınızdır ne de size aittir. Onlar, biz anne babalar vesilesiyle dünyaya gelmiş özgür ruhlardır. Çocuklarınızın ışığını söndürmek yerine bırakın o ışıkla aydınlatsınlar yüreklerimizi.

Unutmayınız ki asli görevimiz çocuklarımızı korumak, kollamaktır. Bağnaz ve yobaz zihniyetlerin sömürülerine hizmet ettirmek değildir.

İmamoğlu: Üniversite yurtlarını bu yüzden hizmete açtık"

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da paylaşımında, "Çocuklarımızı yıllarca bazı vakıf, dernek, cemaat yurtlarına teslim ettiler. İBB tarihinde ilk kez üniversite yurtlarını bu yüzden hizmete açtık. #EnesKara’nın acı kaybına çok üzüldüm. Gençlerimize daha çok destek olacağız, hiçbir genç kendini yalnız ve çaresiz hissetmeyecek" ifadelerine yer verdi.

Kılıçdaroğlu: Paylaşacağımız içeriklerde hepimiz sorumlu davranmak zorundayız

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise paylaşımında isim vermedi. "Etik sebeplerden dolayı paylaşım yapmayacağını" açıklayan Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

Gençlerimizle ilgili canımızı yakan olgular söz konusu olunca, paylaşacağımız içeriklerde hepimiz sorumlu davranmak zorundayız. Bana kızanları anlıyorum ama etik sebeplerden dolayı paylaşım yapmayacağım. Zamanı gelince gereken yapılacaktır. Tepkileri anlıyor ve saygı duyuyorum. Bu tarz haberleri paylaşmakla ilgili bilimsel makaleler söz konusudur. Oluşan öfkeyi politik puana döndürme adına, bilimin uyarılarına kulak asmamayı doğru bulmuyorum.

 

 

 

Independent Türkçe, Elazığ Yerel Gündem, TELE 1

DAHA FAZLA HABER OKU