CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, partisinin iktidara gelmesi durumunda Türkiye’deki ekonomiyi nasıl düzelteceklerine dair açıklamalarda bulundu.
Sözcü gazetesinden Ruhat Mengi’ye konuşan Böke, Türkiye’de ekonomik buhranın “tek adam rejimi” dolayısıyla yaşandığını ifade etti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
CHP’nin iktidara gelmesiyle bu düzenin değişeceğini ifade eden Böke, şunları kaydetti:
Güçlü parlamenter demokrasi olduğu zaman, yani “Keyfi değil, şahıslara dayalı değil, kurumlarla, ortak akılla karar verildiğinde ne olur” sorusunun yanıtını verebiliyoruz ekonomide. AKP'nin Genel Başkanı diyor ki “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur.” Bunu defalarca söyledi, söylemeye devam edeceğini de açıkça ifade ediyor. Her söylediğinde Türk Lirası değer kaybediyor. Merkez Bankası diye bir kurum kalmadı, bir siyasi partinin genel başkanının talimatıyla faizler belirleniyor. Gece yarısı kararnameleriyle Merkez Bankası başkanlarını her görevden alışta Türk Lirası değer kaybetti. Demek ki Merkez Bankası'nı bağımsız kılacak, hükümet politikasıyla uyumlu enflasyon hedeflemesini uygulayacağı bağımsızlığa kavuşturacak güçlü bir parlamenter demokrasiyi kurmamız gerekiyor. Bizim reçetemiz bu zaten. Güçlü bir kurumsal yapı, kamunun kaynaklarını üretimden yana kullanan bir ekonomik düzen, güçlü bir sosyal devleti kurduğumuzda Türk Lirası üzerindeki baskı kalkmış olacak, güven oluştuğu için faizler zaten doğal olarak düşecek.
İktidar değişmeden krizin bitmeyeceğine dikkati çeken Böke, şu ifadeleri kullandı:
Dolayısıyla erken seçim talebi “ekonomik buhranın aşılması” reçetesinin birinci adımı. CHP çok uzun süredir “128 milyar Dolar nerede” diye soruyor. Bu, Türk Lirasını savunmasız bırakmış olan iktidardan hesap sormadır. “Siyasi talimatlara boyun eğmeyin” diyerek bürokrasiye, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumlarına sahip çıkan da CHP'dir. Türk Lirası'nın değer kaybettiği anda hemen Genel Başkanımız ve heyetimizle Merkez Bankası'na bir ziyaret yaptık. Merkez Bankası'nın yasal görevinin ve sorumluluğunun Türkiye'de fiyat istikrarını ve paramızın değerini korumak olduğunu, buna karşı gelen siyasi talimatlara boyun eğmemesi gerektiğini, onun güvencesinin biz olacağımızı hatırlattık. Bunlar, bugün muhalefetteyken yarının iktidarını kurmak anlamına geliyor.
Sözcü, Independent Türkçe