“Eski FETÖ imamı” sıfatıyla TV programlarına katılan ve gazetelere röportajlar veren Tamer Barış Terkeşli hakkında Adana’da açılan “FETÖ Borsası” davasında ilginç ayrıntılar bulunuyor.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan 28 sayfalık iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. İddianamenin kabulüyle Terkeşli dahil 5 kişi hakkında dava açıldı.
1 milyon 200 bin TL'ye anlaştık
Davanın şikayetçilerinden biri olan Mali Müşavir Metin Ünal ifadesinde yolunun Terkeşli ile kesişmesinin bir gazete haberiyle başladığını anlattı. Ünal'ın iddianameye giren ifadesine göre yerel basında "Adana'nın kara kutusu Yeminli Mali Müşavir M.Ü." şeklinde bir haber yapıldı. Bir süre sonra haber yayından kaldırıldı. Ardından bir müşterisi Metin Ünal'ı ofisine çağırdı.
Ofiste Ünal'ı kendisini istihbaratçı olarak tanıtan bir kişi bekliyordu. Ünal'a hakkında yürütülen bir soruşturma olduğunu, bu soruşturmada durumunun iyi olmadığını, hatta yakın bir tarihte gözaltına alınacağını söyledi. Ardından da FETÖ ile tüm bildiklerini anlatmasını istedi.
Ünal, FETÖ ile bir alakası olmadığını, sadece soruşturma yapılan 3 firma ile şirket olarak çalıştığını, aralarında iş ilişkisi bulunduğunu anlattı.
Metin Ünal daha sonra Ankara'ya gitti ve bir arkadaşına olan biteni anlattı. Arkadaşı kendisini istihbaratçı olarak tanıtan kişinin Tamer Barış Terkeşli olduğunu söyledi.
23.08.2016 günü saat 16.00’da Terkeşli ile ilk kez buluştuğu ofiste tekrar gittiğinde Terkeşli yine onu bekliyordu. Ünal'a gizli tanık olarak ifade vermesini, kendisine yapılacak operasyonu engelleyebileceğini söyledi.
Bir sonraki görüşmeleri bir ay sonra oldu. Terkeşli bu kez daha açık konuştu:
23.09.2016 tarihinde tekrar Terkeşli ile görüşmemizde kendisini çok zor duruma düşürdüğümü, üzerinde benim yüzümden büyük bir baskı olduğunu, neden bu adamın arkasında durduğunun sorgulandığının, 23.09.2016 tarihinde gözaltına alınma kararımın imzalandığını ve yarın sabah alınacağımı, son olarak ilgili yerler ile görüşerek yarın operasyon yapılmaması konusunda görüşeceğini, olumlu olursa kendisine bir şekilde iletileceğini söyleyerek işyerimden çıktı. Bu esnada Ahmet Duran Yaman’a bir şekilde hal yolu olup olmadığını sordum. Yaman ‘bir görüşeyim’ diyerek ayrıldı. Aynı gün akşamı Ahmet Duran Yaman ile Kervan Pastanesinde buluştuk. Buluşmada Tamer Barış Terkeşli’nin 2 milyon TL talep ettiğini söyledi. Böyle bir parayı ödeyemeyeceğimi söyledim. Bunun üzerine 1 milyon 200 bin TL teklif edilmesiyle anlaştık.
Önce tweetler başladı
İddianameye göre Terkeşli hakkında Adanalı işadamı Ali Kazım Başaran da benzer şikayetlerde bulundu.
Haziran 2017’de savcılığa ifade veren Başaran, hakkındaki iddiaların bir Twitter hesabıyla yaygınlaşmaya başladığını anlattı.
"Hakdavam" adlı Twitter adresinden kendisi hakkında FETÖ ile irtibatlı olduğu ve malvarlıklarına devlet tarafından el konulacağı şeklinde tweet'ler atılmaya başlandığını söyleyen Başaran, Terkeşli’nin bu yayınların ardından telefonla kedisini arayarak randevu istediğini söyledi.
"FETÖ'den alınacaksın diyerek rüşvet istedi. Kabul etmedim. Daha sonra tutuklandım"
Başaran’ın ifadesinin bir kısmı şöyle:
Terkeşli iş yerime tek başına geldi. Bana istihbaratta çalıştığını, FETÖ dosyalarını takip ettiğini, soruşturma kapsamı içerisinde benim de adımın bulunduğunu, adımı bu listeden çıkartabileceğini, yetkili ve güçlü olduğunu söyledi. Bunun karşılığında şahsıma ait olan Kıyıboyundaki arsanın tanıdığı bir müteahhite yüzde 30 kat karşılığında vermemi söyledi. Normal şartlarda arsa kat karşılığı verileceği zaman yüzde 50 civarı bir anlaşma yapılır. Tamer Barış Terkeşli benden yüzde 20 oranında rüşvet talep etti. Bu rakam milyonla ifade edilebilir. Bu talebi reddettim. FETÖ dosyası ile bir ilgimin olmadığını, bu teklifi asla kabul etmeyeceğimi söyledim.
Başaran'ın ifadesine göre Terkeşli bu sözlere rağmen vazgeçmedi.
Bu olaydan yaklaşık 10 gün sonra beni iş yerinden telefon ile aradı. Elinde hakkımda FETÖ ile ilgili belgelerin olduğunu, görmem gerektiğini söyledi. Belgeden bahsettiği için teklifini kabul ettim. Görüşmede konunun hassasiyetine binaen şirket ortaklarından Ahmet Doğan ve şirket müdürü Ekrem Zeki Sofuoğlu'nun da bulunmasını istedim. Terkeşli, Adana’da FETÖ'den operasyon yapılacak kişilerin isimlerinin bulunduğu uzunca bir liste çıkarttı. Listede bu kişilerin açık kimlik bilgileri ve adresleri yazıyordu. İsmim de bu listede vardı. Terkeşli, bu kişilere operasyon yapılacağını, 10 kişinin aklanacağını, tutuklanacaklar arasında kendisinin de isminin olduğunu söyledi. Teklifini yine kabul etmedim. Daha sonra iş yerimden ayrıldı.
Terkeşli hayali bir operasyondan söz etmiyordu. 6 Haziran 2016 tarihinde başlayan FETÖ operasyonunda Ali Kazım Başaran da gözaltına alındı. Sonra da tutuklandı.
İddianamede yer alan tek sanık Tamer Barış Terkeşli değil. Nasrettin Yılmaz da sanıklar arasında. Yılmaz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir şikayet dilekçesi verdi. Dilekçeyi neden soruşturmanın başlatıldığı Adana'da vermediği sorusuna "can güvenliği"ni gerekçe göstererek yanıt verdi.
Yılmaz'ın şikayet dilekçesine Independent Türkçe ulaştı. Yılmaz dilekçede Tamer Barış Terkeşli ile o dönem Adana Emniyet Müdürü olan Cengiz Zeybek'in kendisine bir liste verdiklerini yazdı. Listede yaklaşık 30 kişinin ismi vardı. Devamı şikayet dilekçesinde yer aldığı haliyle şöyle:
Bana 'Bu kişilere git, ben az önce emniyetteydim milletvekili bir dayım var onunla emniyet müdürünün odasındaydık. Kendi aralarında paralel örgüt üyesi insanlar var, isimler okunurken senin ismini duydum, seni tanıdığım için sana geldim. Eğer sana bir sıkıntı olursa benim vekil dayım ne derse olur. Emniyet müdürü onun lafından çıkmaz. Böyle bir durum olursa haberim olsun de' diyerek ne söylemem gerektiğini anlattılar. Sen bu şekil konuşursan elin güçlenir biz de operasyonu yaparız. Onlar da sana bir yakınını gönderir ve seninle pazarlık yaparlar. Gerekirse seni emniyetin içindeki bir odada görüştürürüz dediler. Ertesi gün Tamer Barış’a giderek ‘bu iş bana göre değil. Ben sadece ticaretle uğraşıyorum. Bir kum ocağı vereceğiz diyerek beni hangi noktaya getirdiniz diyerek sert çıktım. Bu kişiler paralel ile mücadele ediyoruz diyerek kendilerine çıkar sağlıyorlardı. Bu kişilerin ve yakınlarının mal varlıkları araştırıldığında gerçekler ortaya çıkar.
Emniyet müdürü takipsizlik aldı
Adana eski Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek de Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şüpheli sıfatıyla soruşturuldu ancak Zeybek hakkında takipsizlik kararı verildi.
Bu ifadeleri veren Nasrettin Yılmaz’a ise Adana Başsavcılığı tarafından "kamu görevlileri ile ilişkisi olduğundan bahisle bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık suçlamasıyla" dava açıldı.
© The Independentturkish