Beşiktaş taraftar grubu Çarşı üyeleri, Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ve firariler eski CIA danışmanı Henri Barkey ile Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 52 sanığın, "15 Temmuz darbe girişimi" ve "Gezi Parkı olayları”na ilişkin iddialar kapsamında yargılanmasına başlandı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, sanık Osman Kavala’nın tutukluğunun devamına karar verildi.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, bazı CHP ve HDP milletvekilleri, İngiltere, Hollanda, Danimarka, Fransa, İsviçre ve Almanya başkonsolosları, ABD konsolosluk görevlisi, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Kampanya Sorumlusu Milena Büyüm ve Sanık Osman Kavala'nın eşi Ayşe Buğra Kavala da duruşmayı takip etti.
Duruşma öncesi açıklama
Duruşma öncesi adliyenin karşısındaki meydanda "Gezi umuttur. Umut yargılanamaz" pankartı açan bir grup basın açıklaması yaptı.
Açıklamaya, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekilleri Zeynel Özen ve Zübeyde Gülüm, Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm ve babası Sami Elvan da destek verdi.
"Yeryüzündeki tüm renklere sahip çıkan Gezi Direnişi'nin siyah ve beyazı olan Çarşı ailesi bir kez daha yargılanmak isteniyor"
Açıklamada şöyle denildi:
Gezi'yi kirletemezsiniz! Gezi Direnişi'ni suçla, terörle, darbeyle, kalkışmayla anılan bir eyleme dönüştüremezsiniz! Gezi Direnişi'ni bir kez daha yargı marifetiyle karalama çabanız beyhudedir. Gerçekleri çarpıtmanıza izin vermeyeceğiz. Sipariş senaryolarınızla, milyonlarca insanın, demokratik hak ve talepleri için, parklarda, meydanlarda, sokaklarda; özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam için ortaya koyduğu direnişi kirletmenize izin vermeyeceğiz!
2017 yılından bu yana, somut hiçbir delil olmadığı halde siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Mehmet Osman Kavala bir kez daha yargılanmak isteniyor. Yeryüzündeki tüm renklere sahip çıkan Gezi Direnişi'nin siyah ve beyazı olan Çarşı ailesi bir kez daha yargılanmak isteniyor. Bu beyhude çabanıza izin vermeyeceğiz! Çünkü haklıyız: Dayanışma, paylaşma, emek, yargılanamaz.
Davanın derhal geri çekilmesi, kurgu ithamlarla yargılanmak istenenler hakkındaki iddiaların düşürülmesi ve somut hiçbir delil olmadığı halde siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Mehmet Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını istiyoruz. Gezi Direnişi bu ülkenin eşitlik, özgürlük ve adalet umududur. Gezi'yi suçla, terörle, darbeyle, kalkışmayla anılan bir eyleme dönüştürmenize asla izin vermeyeceğiz! Biliyor ve inanıyoruz ki: Gezi hep haklı. Gezi umuttur, umut yargılanamaz.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Çarşı'nın avukatları salonu terk etti
'Çarşı’ grubu mensubu olan bazı sanıkların avukatları, birleştirme kararının hukuksuz olduğunu ve dosyalar arasında hukuki bağlantı bulunmadığını savunarak birleştirme kararına itiraz etti.
Avukatlar, dosyaların ayrılmasıyla birlikte dosyaya sonradan eklenen delillerin hukuka aykırı elde edildiğini öne sürerek, dosyadan çıkarılması talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, oy birliğiyle tüm taleplerin reddedilmesine karar verildiğini açıkladı. ‘Çarşı’ avukatları mahkemenin bu kararına tepki göstererek duruşma salonunu terk etti.
Çarşı davasının geçmişi
Gezi Parkı olaylarına ilişkin aralarında Beşiktaş taraftar grubu Çarşı mensuplarının da bulunduğu 35 sanığa, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet", "terör örgütü kurma veya yönetme ile örgüte üye olma" suçlarından verilen beraat kararları Yargıtay tarafından bozulmuştu.
Bozma ilamında, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Gezi Parkı olaylarına ilişkin dosya ile bu dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu belirtilerek, "örgüt üyeliği suçunun özelliği nazara alınarak, her iki dosyanın birleştirilmesi cihetine gidilmesi, sanıkların hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma neticesinde beraatlerine karar verilmesi"nin bozma nedeni sayıldığı aktarılmıştı.
Bozma ilamının ardından 35 sanık 12 Temmuz'da, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden hakim karşısına çıkmıştı.
Mahkeme heyeti, usul ve yasaya uygun bulduğu Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına uyulmasına karar vermişti. Sanıklar ve avukatlarına, birleştirme ve dosyanın esası hususunda yazılı beyanlarını sunmak üzere süre veren heyet, birleştirme hususunda muvafakat verilip verilmeyeceği hususunun celse arasında değerlendirilmesine hükmetmişti.
Gezi Parkı olayları davasının geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Osman Kavala, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Mücella Yapıcı ve Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 16 sanık hakkında dava açılmıştı.
İddianameyi kabul ederek yargılama yapan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Şubat 2020 tarihli duruşmada, Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı ve Şerafettin Can Atalay'ın da aralarında olduğu 9 sanığın, yüklenen suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine yönelik hüküm kurmuş, firari 7 sanığın dosyasını ayırmıştı.
Kararın temyiz edildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi (istinaf), Osman Kavala'nın da arasında yer aldığı 9 sanık hakkında verilen beraat kararlarını bozmuştu.
Tutuklu sanık Osman Kavala ve eski CIA danışmanı Henri Jak Barkey'in, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin "Anayasa'yı ihlal" ve "siyasal veya askeri casusluk" suçlarından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın 5 Şubat 2021'deki duruşmasında, mahkeme heyeti, dava dosyasının Gezi Parkı olaylarına ilişkin İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesine, dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesine hükmetmişti.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 28 Nisan 2021'deki duruşmada, ana dava dosyasında 9 sanık yönünden verilen beraat kararlarının istinaf mahkemesi tarafından bozulduğu ve karar veren bu mahkemeye gönderildiği hatırlatılarak, o kararla birlikte firari 7 sanık yönünden dosyanın ayrıldığına işaret edilmişti.
Mahkeme heyeti, 7 firari sanık yönünden ayrılan bu dosyanın, istinaf mahkemesince bozulan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Osman Kavala ve Henri Barkey'in yargılandığı "15 Temmuz darbe girişimi" davası ile yine Kavala'nın 9 sanık ile yargılandığı "Gezi olayları" dava dosyasıyla birleştirilmesine hükmetmişti. Böylece birleşen 3 dava dosyasındaki sanık sayısı 17'ye ulaşmıştı.
Çarşı davası da birleşmişti
"15 Temmuz darbe girişimi" ve "Gezi Parkı olaylarına" ilişkin Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ve firariler eski CIA danışmanı Henri Barkey ile Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 17 sanığın yargılamasını yapan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Çarşı mensuplarının da aralarında bulunduğu 35 sanıklı davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı yazarak, dava dosyalarının birleştirilmesine ilişkin görüşlerini istemişti.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen yazıda, Kavala'nın da arasında bulunduğu 17 sanıklı dava dosyası ve 35 sanıklı Çarşı davası dosyası arasında yargılama konusu eylemler açısından hukuki ve fiili irtibat bulunduğu belirtilmişti.
Çarşı grubu davasının iddianamesinin 17 sanıklı davanın iddianamesinden eski ve Çarşı davası ilk kararının daha üst bir kanun yolu olan Yargıtay incelemesinden geçmiş olduğuna işaret edilen yazıda, Kavala'nın yargılandığı "15 Temmuz darbe girişimi" davası ve "Gezi Parkı olaylarına" ilişkin 17 sanıklı dosyanın, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davayla birleştirilmesine muvafakat verilip verilmediği sorulmuştu.
Söz konusu talebi değerlendiren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi de iki dosyanın kendilerinde birleşmesine muvafakat verdiklerini bildirir yazıyı 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.
Dava dosyaları İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde birleştirilmişti.
AA, Independent Türkçe