Muhalefet partileri, hükümetin göçmen politikasına yönelik eleştirilerinde tonu yükseltti.

İYİ Parti başından bu yana göçmenlerin, özelde de Suriyeli sığınmacıların geri gönderilmesini savunuyor.

Son olarak Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da partisinin iktidarının 2. yılında sığınmacıların geri gönderileceğini kaydetti. 

Sığınmacıların geri gönderilmesini savunanlar, bayram tatillerinde Suriyelilerin ülkelerine gidip sonrasında gelmelerine işaret ediyor.

Söylenenler ise "Bayramda gidebiliyorlarsa demek ki can güvenliği sorunu yok, o zaman hep orada kalabilirler" görüşü üzerine şekilleniyor.

İçişleri Bakanlığı'na bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre Türkiye'de 3 milyon 684 bin 412 Suriyeli sığınmacı yaşıyor.

2019 yılında bayram ziyareti için ülkelerine gidip-gelen Suriyeli sayısı yaklaşık 38 bin civarındaydı.

2020 yılında ise pandemi nedeniyle bayram ziyaretlerine izin verilmedi.  

Ağırlıklı rota: İdlib, Fırat Kalkanı ve Zeytindalı

İstanbul merkezli Suriye Dernekler Federasyonu Başkanı Dr. Mehdi Davut, bayram ziyareti için ülkelerine giden Suriyelilerin ağırlıklı olarak İdlib'in Türkiye sınırına yakın bölgelerine ya da Fırat Kalkanı ile Zeytin Dalı Harekatı'nın gerçekleştiği alanlara gittiğini söylüyor.

Bayram ziyareti için Fırat Kalkanı ya da Zeytindalı Harekatı bölgelerine giden Suriyeli sayısı 22 bine yaklaştı.

Afrin, Azez, Cerablus, Çobanbey gibi kentlere gitmek isteyen Suriyeliler Kilis'teki Öncüpınar Sınır Kapısı'nı kullanıyor.

İdlib'e gitmek isteyenler ise Hatay'daki Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan geçiyor. 

18 Temmuz'da İdlib ve Halep'teki saldırılarda yine siviller hedef alındı / Fotoğraf: AA 

"Can güvenliği riski orada da var"

"Aslında Fırat Kalkanı ve Zeytindalı bölgelerine giden Suriyeli sığınmacılar açısından da can güvenliği riski var" ifadelerini kullanan Davut, dün (18 Temmuz) Rusya uçaklarının İdlib'i bombalayarak aralarında çocukların da bulunduğu 13 kişiyi öldürdüğünü hatırlattı.

Davut, son bombalanan bölgenin TSK'ya ait kontrol noktasının birkaç kilometre uzağında olduğu bilgisini verdi. 

Geçen ay Afrin'de hastanenin füzelerle hedef alındığını ve bu saldırıda 14 sivilin hayatını kaybettiğini hatırlatan Davut, "Siviller için Suriye'nin genelinde öldürülme riski var" diye konuştu.

Dr. Mehdi Davut / Fotoğraf: Independent Türkçe

YPG bölgesi için Irak'tan, Şam'a için ise Lübnan'dan geçiyorlar

Ailesi YPG'nin ya da Suriye hükümetinin denetimi altında bulunan bölgelerde olan sığınmacıların genelde ülkelerine gitmediğini ya da çok az bir kısmının ziyaret maksatlı gittiğini ifade eden Davut, şunları söyledi:

İdlib'den veya TSK'nın kontrol ettiği kuzey alanlardan rejim ya da YPG bölgelerine geçiş mümkün değil. Kobani ya da Kamışlı gibi kentlere gitmek isteyenler Irak Kürdistan bölgesine giderek oradan Suriye'ye geçebiliyorlar. Mesela ailesi Şam'da olan biri de hava yoluyla Lübnan'a giderek Suriye'ye oradan geçebiliyor. Bu da maddi olarak bir külfet getiriyor. Tabii ki Suriye hükümetinin bölgelerine gittiğiniz zaman muhalif bir tavrınız, siyasi duruşunuz ya da aranmanız olmaması lazım. Yoksa tutuklanırsanız ve yıllarca sizden haber gelmez.

Birçok bölge giriş-çıkışlara kapalı

Suriye içindeki çoğu bölgenin zaten sivil giriş-çıkışlarına kapalı olduğunu söyleyen Davut, "Gutalı, Dumalı ya da Zebadanili Suriyeliler zaten doğup büyüdükleri kentlere gidemiyor, isteseler dahi orada yaşayamıyorlar" dedi. 

Giriş ve çıkışların yasaklandığı bölgelerden biri Şam'a bağlı Guta bölgesi. Burası 2013 yılında kimyasal silahlı saldırının hedefi olmuş, saldırıda bin 400'ten fazla sivil öldürülmüştü / Fotoğraf: Reuters

Türkiye'deki Suriyelilerin, Suriye'de kalan ailelerine maddi olarak destek verdiğini, orada kalan ailelerine para gönderdiğini söyleyen Davut, "Bayramlarda ise aylar ve hatta yıllar süren özlemlerini gidermek için birkaç günlüğüne gidiyorlar" ifadelerini kullandı.