Avrupa Birliği Genişleme Raporu ile ilgili ilk değerlendirmeyi Dışişleri Bakanı Yardımcısı Faruk Kaymakcı yaptı.
Yıllık bazda çeşitli iniş-çıkışların yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen Kaymakcı rapordaki eleştirileri "haksız ve orantısız" olarak tanımladı.
Söz konusu eleştirileri Türkiye'nin kabul etmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Dışişleri Bakanı Yardımcısı rapordaki ifadeler için "AB’nin kendi var oluşssal krizi" yorumu yaptı.
Raporun AB'ye katılım perspektifinden uzak bir dil ile yazıldığını belirten Kaymakcı, Avrupa Parlamentosu'nda (AP) kendine yer bulan popülist akımların AB'nin farklı kurumlarına da sirayet ettiğini söyledi.
Birliğin iç sorunlarından kaynaklı önyargılarının bulunduğunu ifade etti.
31 Mart yerel seçimleri
Raporda 31 Mart yerel seçimleri ile ilgili gözlemlere de yer verildi.
Bununla ilgili YSK'ya yönelik eleştiriler de yer aldı.
Dışişleri Bakanı Yardımcısı Faruk Kaymakcı 31 Mart'taki yerel seçim için Türkiye'ye AB'den bir gözlemci heyetin geldiğini ve bu heyetin seçim sonunda YSK'nın çalışmalarını övdüğünü anımsattı.
Türkiye'nin demokratik olgunluğunu kanıtladığını söyleyen Kaymakcı oyların yeniden sayıldığı ilk ülke olmadığını ifade etti.
Kaymakcı, AB kurumlarının Türkiye'deki yüksek yargı kurumlarına saygı göstermesi gerektiği belirtti.
"Türkiye AB'den uzaklaşmayı değil katılım müzakerelerinin ilerlemesini istemektedir" dedi.
Rapordaki Doğu Akdeniz detayı
Dışişleri Bakan Yardımcısı rapordaki Doğu Akdeniz ve Kıbrıs detayına da değindi.
Türkiye'nin adada iki halkın siyasi eşitliğini desteklediğini ancak raporda sadece Rum tezlerine yer verildiğini; bunun ise tek taraflı bir bakış açısı yarattığını belirtti.
Kaymakcı bu durumun Doğu Akdeniz'deki istikrarı teklikeye atacağını söyledi.
Independent Türkçe