Süper Lig'in 40. haftası, şampiyonluk düğümünü çözmesi beklenen Galatasaray-Beşiktaş derbisine sahne olacak.
Ligde geride kalan süreçte 37 maça çıkarak 81 puan toplayan Beşiktaş zirvede yer alırken, 75 puana ulaşan Galatasaray ise üçüncü sırada bulunuyor.
Şampiyonluk düğümünün çözülebileceği derbi maçta Beşiktaş, Galatasaray'ı mağlup eder veya berabere kalırsa hem rakibini saf dışı bırakacak hem de lig ikincisi Fenerbahçe'nin Ankaragücü deplasmanında alacağı sonuca göre şampiyonluğunu ilan edecek.
Sarı-kırmızılılar ise müsabakayı kazanıp iki maçta şampiyonluk umutlarını son haftaya taşımak, en azından ligi ikinci sırada bitirerek Şampiyonlar Ligi şansını sürdürmek istiyor.
Galatasaray, Türk Telekom Stadı'nda 18 puan kaybetti
Galatasaray'ın 2020-21 sezonundaki iç saha performansı pek iç açıcı görünmüyor.
Bu sezon Türk Telekom Stadı'nda 18 kez sahaya çıkan sarı-kırmızılılar, bu müsabakalardan 10 galibiyet, 6 beraberlik ve iki de mağlubiyet çıkardı.
Sahasında oynadığı 18 maçta rakip fileleri 39 kez havalandıran sarı-kırmızılı ekip, kalesinde 15 gol gördü.
Beşiktaş deplasmanda en çok puan toplayan üçüncü ekip
Süper Lig'de bu sezon oynadığı futbol ve aldığı sonuçlarla birçok kesimin beğenisini kazanan Beşiktaş, 18 kez çıktığı deplasman maçlarında en çok puan toplayan üçüncü takım konumunda.
Geride kalan haftalarda 18 kez rakiplerine konuk olan siyah-beyazlılar, bu maçlarda 11 galibiyet, 3 beraberlik ve 4 mağlubiyet elde etti.
Sergen Yalçın'ın öğrencileri söz konusu müsabakalarda rakiplerine 37 gol atarken kalesindeki 26 gole engel olamadı.
İki takım arasında Süper Lig'in ilk yarısında Vodafone Stadı'nda oynanan müsabakayı Beşiktaş, Josef de Souza ve Kevin N'Koudou'nun golleriyle 2-0 kazanmıştı.
Spor yorumcuları Osman Şenher ile Müslüm Gülhan, Süper Lig'in kaderini belirleyecek Galatasaray-Beşiktaş derbisini Independent Türkçe için yorumladı.
Şenher: Kim kazanırsa onu alkışlayalım ama hakem konuşmayalım
Son dönemlerde alınan başarısız sonuçların ardından takımın bir toparlanma içerisine girerek oynadığı son beş maçın 4'ünden galibiyetle ayrılan Galatasaray'ı galibiyete yakın gören spor yazarı Osman Şenher, "Galatasaray ne kadar formsuz olursa olsun çok büyük maçlar oynamış, çok büyük zaferler kazanmış bir takım" diyerek, derbi maçla ilgili şu görüşü aktardı:
Beşiktaş ligin en iyi takımı ama Galatasaray da iyi bir takım. Galatasaray şampiyon olmasa bile en azından ikinciliği yakalamak, sezonu iyi bir şekilde bitirmek için bu maçı kazanmak mecburiyetinde. Bu, Galatasaray'ın olur maçı. Bu yönüyle Beşiktaş için de kolay maç olacağını düşünmüyorum. Zor bir maç olacak. Galatasaray da Beşiktaş da buradan galibiyetle ayrılabilir. Beşiktaş'ı favori gösterenler gibi düşünmüyorum. Bu maçta farklı bir Galatasaray seyredeceğimizi düşünüyorum. Galatasaray bu maçta 'Pes' demez. Beşiktaş'ın işi daha zor olacaktır.
"Birçok sorunla uğraşan Galatasaray zirve mücadelesini sürdürüyorsa başarılıdır"
Galatasaray'ın bu sezon iç ve dış etkenlerle sıkça uğraştığını ve bu durumun da takım üzerinde olumsuz etki bıraktığını dile getiren Şenher, şunları kaydetti:
Galatasaray, TFF, MHK, hakemler, kendi içinde bir sürü sorunlarla uğraştı. Tüm bu olanlara rağmen bugün zirve mücadelesini sürdürüyorsa bana göre başarılıdır diyebiliriz.
"Hangi takımın orta sahası ayakta kalırsa maçı da o kazanır"
İki takımda eksiklerin olduğunu ancak bu eksiklerin maçın kaderini belirlemede etkili olmayacağını savunan Şenher, şu yorumu yaptı:
Bu artık sezonun finali. 'Şu eksikti, bu yoktu' gibi konuları konuşmak doğru değil. Neticede Beşiktaş Hatayspor'u 7-0 yendi ama Aboubakar o maçta da yoktu. Burada eksikler konuşulmayacak. O gün sahada hangi takım daha çok gücünü, kuvvetini, taktiğini, stratejisini ortaya koyarak rakibine futbol oynatmayacaksa onun kazanacağını düşünüyorum. Bu derbi, özellikle orta sahaların maçı olacaktır. Hangi takımın orta sahası ayakta kalırsa maçı da o kazanacaktır.
"Bu maç özelinde hoca ayrımı yapmak doğru olmaz"
Sergen Yalçın'ın bu sezon en başarılı teknik adam olduğunu ve gelecek için Türk futbolunun en önemli teknik direktörlerinden birinin olacağını dile getiren Şenher, kulübelerdeki teknik adamları ise şöyle değerlendirdi:
Peki Sergen Yalçın nasıl pişecek? İşte bu maçları yöneterek pişecek. Öyle birdenbire olmaz. Fatih Hoca bu derbi gibi hayatı boyunca 140 maç idare etmiş-oynamıştır. Bu maç özelinde hoca ayrımı yapmak doğru olmaz ancak futbolcuların performansına göre sonuç şekillenir. 'Kim kazanacak, berabere mi bitecek' bu soruların cevabını sahada oynayan oyuncuların o günkü performansları belirleyecek. Beşiktaş bugün Galatasaray'dan daha çok koşuyor, daha çok mücadele ediyor. Peki Galatasaray, Beşiktaş'ın becerili ayaklarına, tekniği iyi futbolcularına o istediği boş alanları bırakacak mı? Bunların hepsi hesap kitap işi. Bu oyunu Fatih Terim'in çok iyi kuracağını düşünüyorum.
"Hakem ne olur maçın önüne geçmesin"
Karşılaşmanın hakemiyle ilgili görüşlerini de aktaran Şenher, "Ne olur maçın önüne geçmesin. Ne olur bıraksın hangisi galip gelirse gelsin. Hakem kimse isim önemli değil. Çık doğru dürüst maç yönet. Maçın önüne geçtiğin zaman biz o futboldan zevk almıyoruz. İki takım da geriliyor. Çık adaletli maç yönet. Beşiktaş kazanırsa onu, Galatasaray kazanırsa onu alkışlayalım ama hakem konuşmayalım. İnşallah da öyle olur" ifadelerini kullandı.
Gülhan: Beşiktaş'ın sistematik kurgusu Türkiye'nin çok üzerinde, bu büyük bir avantaj
Beşiktaş'ta da Galatasaray'da da avantajların ve dezavantajların olduğunu belirten spor yazarı Müslüm Gülhan, siyah-beyazlıların lig ikincisi Fenerbahçe ve Galatasaray ile arasındaki farkını hatırlatarak, şöyle konuştu:
Beşiktaş'a beraberlik yetiyor. Teknik olarak baktığımızda ise Beşiktaş'ın sistematik kurgusu bu sene Türkiye'nin çok üzerinde. Son 5-10 yılda bir teknik direktörün bu kadar kuvvetli şekilde sistemin üzerinde durması ve tüm sezon boyunca aynı istikrarı sağlaması çok zor. Sergen Yalçın bunu Beşiktaş'ta sağladı. Galatasaray'da Fatih Terim'in en iyi olduğu dönemlerinde dahi oyuncular üzerinden sistem yürüyordu. Burada isimler üzerinden gitmek çok doğru değil. Sistem üzerinden oyuncuları harekete geçirip, futbolcuların performanslarını yukarıya çıkararak hareket edilmeli. Bu Beşiktaş için büyük bir avantaj.
"Süreçte en avantajlı takım Beşiktaş"
Beşiktaş açısından beraberliğin dahi şampiyonluk için yeterli bir sonuç olacağını söyleyen Gülhan, son iki haftada siyah-beyazlıların Fatih Karagümrük ve Göztepe ile oynayacağını dile getirerek, siyah-beyazlı ekibin rakiplerine göre daha avantajlı olduğunu savundu:
Bu hafta Fenerbahçe de çok önemli bir deplasman olan Ankaragücü'ne gidiyor. Fenerbahçe'nin oyun kurgusuna baktığınız zaman Emre Belözoğlu'nun zaten donanım sorunu var ve teknik direktör gibi değil de futbolcu formatında. Oyuncular üzerinden hareket ediyor. Sistematik kurguyu oturtması da 3-4 sene içinde mümkün değil. Tüm bunlar göz önüne alındığında bu süreçte en avantajlı takım Beşiktaş ki bir takım hakem kurgularına rağmen buraya kadar geldi.
Beşiktaş'ta tüm övgünün Sergen Yalçın'a ait olduğunu ve yönetimin buradan kendisine bir avantaj çıkartmasının doğru olmayacağını dile getiren Gülan, "Sergen Yalçın Süleyman Seba ekolünden gelen Beşiktaş'taki son isim. Tek başına kalmasına rağmen ne kadar değerli olduğunu uygulamalarıyla çok net ortaya koydu. Hem Serpil Hamdi Tüzün hem Gordon Milne'den aldığı eğitim ile Süleyman Seba'dan aldığı liderlik ile Sergen Yalçın'ın kendi kişiliğini ve prensiplerini ortaya koymasını sağladı" şeklinde görüş belirtti.
"Beşiktaş'ın tek dezavantajı Aboubakar olayı"
Derbi maç öncesi Beşiktaş'taki tek dezavantajın uzun süredir gündemde yer alan Vincent Aboubakar olayı olduğunu dile getiren Gülhan, "Sene başında Aboubakar'ın sakatlığı üzerine Beşiktaş'la sözleşme imzalandı. Sözleşmede 1 buçuk milyon euro ve 30 maç oynadığı taktirde bir sonraki sene yine aynı rakam üzerinden devam edeceği yönündeydi. Ancak bir de bonservis olayı devreye giriyordu. İlk zamanlarda imzalar atılırken böyle bir durum vardı. Ancak koşulları düşündüğünüz zaman sözleşmesi bitip ortada kalacak bir oyuncunun belirli seviyeye gelmesi söz konusuydu. Bu şartlarda imzalar atılarak Beşiktaş'a gelen ve iyi bir performansla Beşiktaş'ın çıkışa geçirilmesinin ardından şu anda tıkanma noktasına geldi. Burada açık olan şey Aboubakar'ın sakatlığı değil, sözleşmeden doğan olumsuz koşulların ortadan kalkması isteniyor. Yönetim veya başkan buna olumlu bakmıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Beşiktaş'ın son haftalardaki performansının çok üst düzeyde olduğunu belirten Gülhan, "Herkes belirli bir noktaya geldi. Şampiyonluğa da inanıyorlar ve bir şekilde oynamaya çalışıyorlar" dedi.
"Terim her zaman kaostan beslenen ve bunu sahaya yansıtan bir teknik direktör"
Gülhan, Galatasaray cephesinde ise bir süredir devam eden yönetim-Fatih Terim krizinin olumsuz şartları etkilediğine değinerek, şu yorumu yaptı:
Mustafa Cengiz ve Fatih Terim bir şekilde anlaşamıyorlar. Fatih Terim üzerinde ne kadar bir başkan olsa da her zaman onun da üzerinde bir pozisyon alıp kendi sözünün geçerliliğinin idrak edileceği bir strateji belirler. Böyle yönettiği için de süreci kendi yönettiği algısıyla hareket eder. Şimdi Cengiz ile bir sorun yaşanıyor ve bu sürecin yönetildiğine dair algıyı da oturtamadı. Galatasaray'ın böyle bir sorunu var. Terim, takımındaki kurguyu sürekli kaos üzerinden yürütmeyi seviyor. 2008'deki Avrupa Şampiyonası'nda bir gazeteci 'Çok organize olmuş bir kaos sistemi görüyorum' demişti. Terim, her zaman kaoslardan beslenen ve bunu sahada oyuncuya yansıtan bir teknik direktör. Bakın son maçlarda çok fazla Türk oyuncunun sahada yer aldığını görüyoruz. Bunun nedeni o kaos ortamını yabancı oyunculara çok fazla aktaramaması. Onlar sisteme, taktiğe bakar. Ama yerli oyuncular böyle söylemlere çok müsait. Zaten oyuncu tercihlerinden karşılığını bulmaya başladı. Falcao ve Muhammed'in yedeğe çekilmesi onlara ders vermek değil. Türk oyuncular kendi söylemlerine cevap verdiği için onlarla oynuyor ve buradan sonuç alıyor. Bu maçta da bu durumdan yararlanmaya çalışacağını düşünüyorum.
"Beşiktaş'ın eksikleri maça çok büyük etki etmez"
Derbi maç öncesinde her iki takımda da eksiklikler olduğunu ve bu oyuncuların yokluğunun oyuna etki edebileceğine değinen Gülhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ne kadar sistemle oynarsanız oynayın sistemin kalitesini yukarıya çıkaran oyuncuya ihtiyaç duyar. Evet sistem oyunu oynayan bir takımda aralık fazla olmaz, alt basamak ile üst basamak arasındaki mesafe kısalır. Ancak oyuncu üzerinden gidilirse bu basamağın mesafesi artar. Anormal galibiyet de mağlubiyet de alabilirsin. Beşiktaş'ta bu aralık çok düşük olduğu için fark çok olmaz. Beşiktaş'ta Aboubakar, Atiba, Josef de Souza, Vida ve Rosier. Bu oyuncular sistemin yükselmesinin en büyük sebebi ancak bunlardan biri olmadığı zaman oyun çok aşağıya gelmez. Eksiklerin yeri bir şekilde sistemin içerisinde kendisine yer bulacak oyuncular mevcut. O yüzden çok büyük etki edeceğini düşünmüyorum.
"Galatasaray'ın oyun stratejisi maçın belirleyici unsuru olacak"
Galatasaray'da ise oyunu oynama şeklinin belirleyici unsur olacağını kaydeden Gülhan, şu değerlendirmeyi yaptı:
Burada Galatasaray'ın oyunu nerede kabul edeceği önemli. Beşiktaş'ı nerede karşılayacak? Üçüncü bölgede mi olacak yoksa arkada stoperler ve bekler üzerinde baskı kurarak mı oynayacak bunlar daha önemli. Galatasaray'ın maç içerisinde yaşadığı kırılganlıklar, Beşiktaş'tan daha fazla. O yüzden maçı belirleyecek olan Galatasaray'ın oyun stratejisi ve prensipleridir.
Karşılaşmayı yönetecek hakemlere de mesaj gönderen Gülhan, sözlerini şöyle noktaladı:
Bir tek maçın önüne geçmesinler. Bıraksın top kendisini zaten ifade eder. Maçın önüne geçmemesi yeterli olacaktır.
© The Independentturkish