İran’da Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in ses kaydının sızdırılmasıyla çıkan kriz, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin ofisinde, 29 Nisan’da ilk firenin verilmesine yol açtı. Diğer yandan milletvekilleri de yargının Cumhurbaşkanı’nın ve Dışişleri Bakanı’nın yargılamasına olanak sağlayacak bir yasanın yürürlüğe girmesi için hükümete baskıyı artırdı.
Ruhani, İran Dışişleri Bakanı’nın geçen mart ayında kaydedilen gizli ses kaydının sızdırılmasından 4 gün sonra baskıya boyun eğdi. Ses kaydında, İran’ın bölgesel politikayla ilgilenen kurumları, yani Dışişleri Bakanlığı ve İran Devrim Muhafızları’nın dış politikadan sorumdan Kudüs Gücü arasındaki anlaşmazlıklara ilişkin ayrıntılara yer alıyor.
Cumhurbaşkanı Ofisi, Ruhani’nin kültür danışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Hüsameddin Aşina’nın istifa ettiğini duyurdu. Aşina, gelecek ağustos ayı başlarında görev süresi sona erecek olan Cumhurbaşkanı’nın 8 yıl boyunca en yakınındaki 3 isimden biriydi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ruhani, yakın ortaklarından Hükümet Sözcüsü Ali Rebii’yi Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin başına atadı.
İran'ın resmi haber ajansı IRNA Aşina’nın, ses kaydının sızdırılması ve İran siyasi çevrelerinde alevlenen tartışma nedeniyle görevinden istifa ettiğini bildirdi. Devlet televizyonu, bir yargı kaynağından aktardığı haberinde Zarif’in ses kaydının sızdırılmasına ilişkin yargı dosyasıyla ilgili olarak 20 kişi hakkında ülke dışına çıkış yasağı getirildiğini aktardı. İranlı Öğrenciler Haber Ajansı (ISNA), 15 isme atıfta bulunurken İranlı kaynaklar da Aşina, Cumhurbaşkanlığı Ofisi’ndeki halkla ilişkiler yetkilisi Ali Rıza Muazi, ekonomist Said Leylaz ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde araştırmacı Diyako Huseyni’nin seyahat yasağına maruz kalan isimler arasında olduklarını bildirdi. Tahran Başsavcısı Ali el-Kasi Mehr, resmi bir televizyona yaptığı açıklamada yargı dosyasının oluşturulması sonrasında kimsenin tutuklanmadığını ancak olaya karışanların sorumlu tutulması gerektiğini vurguladı.
Aşina’nın istifası, İran Parlamentosu’nun Stratejik Araştırma Merkezi hakkında soruşturma açılması talebinin ertesi günü geldi. İran yönetimini eleştiren internet siteleri de kültürel işler danışmanını sızdırma eyleminden sorumlu olmakla suçladı.
İstifasından birkaç saat sonra hükümetin ‘bakanlarla söyleşileri kaydetmesini’ eleştirenler, ‘siyasi saldırılar yoluyla programın yararından şüphe ettirmek isteyen haydutlar’ olarak nitelendirildiler. İsimleri belirtilmeyen taraflar, ‘kaydı çalmak, uygunsuz bir zamanda yayınlamak, eğitimsel, sistematik ve gizli olmayan bir programın siyasi ve medyada istismarına neden olmak’ ile suçladı.
Aynı şekilde ses kaydının sızdırılmasından sorumlu olan taraflar konuyu ‘bir güvenlik ve siyasi sorun’ olarak sunmakla itham edildi. Yapılan bir eleştirilerde şu ifadeler kullanıldı:
“Umuyorum ki ilgili yetkililer, ihlal yollarından en az birini itiraf edecekler. Böylece Cumhurbaşkanı’nın kapsamlı ve şeffaf bir soruşturma için kırmızı çizgilerinin olmadığını ve bu ulusal mirasın çalınması hakkında gözlem yapılmasığını bilirler.”
Analistler de söz konusu istifanın İran Dışişleri Bakanı üzerindeki baskıyı hafifletmek için yapıldığı görüşünde. Ancak parlamenterlerin baskısı daha da hız kazandı. ISNA’ya göre İran Meclisi Başkanlık Heyeti üyesi Milletvekili Hüseyin Ali Hacı Deligani, bir soruşturma başlatılmasının ve İran Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırma Merkezi’nin soruşturulmasının yanı sıra milletvekillerinin Cumhurbaşkanı Ruhani ve Zarif’in yargılanmasını öngören bir yasa tasarısı beklediklerini aktardı.
Eski Dışişleri Bakanı Manuçehr Muttaki, diplomat meslektaşı Zarif’i görevinden istifa etmeye çağırdı. Muttaki, geçen çarşamba gününü perşembeye bağlayan gece, ‘Clubhouse’ uygulaması aracılığıyla yaptığı açıklamada, Zarif’e ‘günahının kefaretini ödeme’ çağrısında bulundu. Muttaki, kefaret olarak Zarif’in istifasını istedi.
Ruhani geçen çarşamba günü güvenlik birimlerin kayıttan sorumlu olanları ‘merhamet göstermeden’ kovuşturmaya çağırmıştı.
Diğer yandan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, kaydın ilk olarak İran içerisindeki gazeteciler arasında dolaştığını ve İran dışındaki kanallara ulaşmadan önce Dışişleri Bakanlığı’nın kaydın yayınlanmasına ilişkin bilgiye ulaştığını kaydetti. Pazar akşamı da kısa bir bölümünün yayınlandığın bilgisini paylaştı.
Hükümetin, başlangıçta 7 saat olduğunu söylediği ancak 3 saatlik kısmı sızdırılan kayıt, Zarif’in diplomatik birimin bölgesel siyasetteki rolünü baltalaması ve Devrim Muhafızları’nın saha faaliyetlerinin önceliğine odaklanması dolayısıyla eleştirildi. Dahası ses kaydında Rusya nükleer anlaşmaya karşı komplo kurmakla suçlandı. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Viyana’daki anlaşmayı ilan etmesine ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in General Kasım Süleymani’ye yönelik davetine dikkat çekildi. Görüşmenin, Suriye savaşında Rus hava müdahalesinin kapılarını açtığı ve Devrim Muhafızları’nın sahada genişlemesini sağladığı kaydedildi.
Zarif’in ifadeleri, Devrim Muhafızları’nın ‘Süleymani’nin Putin’i Suriye’ye hava kuvvetleri göndermeye ikna etmesine’ ilişkin açıklamalarını çarpıtıyor.
Ses kaydı, Zarif’in bçlge turuyla eş zamanlı olarak gerçekleşti. Bu, Zarif’in İran içerisinde yol açtığı, General Süleymani ve Suriye ile bağlantılı ikinci kriz oldu. Zarif aynı şekilde 25 Şubat 2019 tarihinde, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in Tahran’a gerçekleştirdiği ziyaretinden ve Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile görüşmesinden birkaç saat sonra Instagram üzerinden istifa açıklaması yapmıştı.
İstifasından birkaç saat sora İran’daki bir internet sitesi, “Bugünkü fotoğraflardan sonra Cevad Zarif’in Dışişleri Bakanı olarak dünyada hiçbir değeri bulunmuyor” diye yazdı. Ancak iki gün sonra Zarif, Ruhani’nin kabul etmemesinin ardından istifasını geri çekti.
Zarif’in hukuk işlerinden sorumlu yardımcısı Muhsin Bahaverend, tartışmalara ilişkin diplomatik misyonu savunan bir makale yazdı. Yetkili “Biz diplomasi yetkilileri, iç siyasete karışmaktan kaçınmak gibi temel bir ilkeye sahibiz” diyerek, siyasete karışmayı ‘utanç verici ve mesleki itibarlarına zararlı’ olarak nitelendirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde siyasi partilere ve adaylara ‘Dışişleri Bakanlığını siyasallaştırmama’ çağrısı yapan yetkili ‘ulusal çıkarlara’ yönelik olası sonuçlar konusunda da uyardı.
Yetkili, kaydın sızdırılması hususunda Zarif’in miyoksa ‘ulusal sırları’ sızdıranların mı suçlanması gerektiğini sorguladığı makalesinde “Zarif, ulusal çıkarlar için kaygılı olsaydı, konuşmaktan sakınır ve otosansür uygulardı” dedi.
Hükümet, Devrim Muhafızları çevrelerinden gelen suçlamalarla da karşı karşıya kaldı. Söz konusu suçlamalar arasında ‘ses kaydı sızıntısının İran sokaklarının ilgisini seçimlerle yaşam koşullarının iyileşmesinden dış politikaya, iç kapanma korkularına ve nükleer anlaşmanın çöküşüne değiştirmeyi amaçladığı’ yer aldı.
Tartışmalar sürerken hükümet yanlısı ve reformist medya organları, 29 Nisan’da Zarif’in ifadelerinden kesitler yayınladı. Muhafazakâr hareket ve Devrim Muhafızları hususunda bir karşı kampanya başlattı. İran’ın Yemen, Afganistan ve Irak’taki müdahalelerine verdiği destek, Rusya dışında nükleer anlaşmayı engellemeye çalışan ülkelerin yanı sıra General Süleymani’nin yaklaşımıyla tutarlı adımlara yönelik tavrı ön plana çıkarıldı.
Devrim Muhafızları’na bağlı kanallar ve ajanslar, Süleymani ile ilgili röportajlar, tanıklıklar ve marşların yer aldığı bir ‘klip’ ile kampanya başlattı.
Diğer yandan IRNA ajansı, Zarif eski ifadelerinden alıntılar ve Süleymani ile kucaklaştığı görüntüler içeren bir video yayınladı. Reformist İtimad da Zarif ve Süleymani arasındaki ilişkinin derinliğine işaret eden bir video hazırladı. Videoyu “Bakan halen generalin boşluğunu hissediyor” ifadeleri ile yayına verdi. Hükümet medyası da “Zarif’in ses kaydında duyulmayanlar” başlığı altında ses kaydından kesitler paylaştı.
Kum kentinde de 29 Nisan’da din okullarının öğrencilerinin protesto için hazırladığı bir standda Ruhani ve Zarif’in yargılanması çağrıları yapıldı. Ayrıca bazı vatandaşlar, Tahran’da toplanırken İran Cumhurbaşkanı’nın yargılanması çağrısı yapıldı.
Reformist aktivist Cevad İmam, ILNA’ya yaptığı açıklamada kaydı istismar edenler ile kaydı sızdıranlar arasında fark olmadığını vurguladı.
Tahran Üniversitesi’nden Siyaset Bilimi Profesörü ve reform teorisyeni Sadık Ziba Kelam da Ruhani’ye sert bir mesaj göndererdi. Mesajda şu ifadeler yer aldı:
“Hukukçu olmakla övünen Sayın Cumhurbaşkanı, öfke ve yakışıksız ifadeler kullanmak yerine Dışişleri Bakanı’nın söylediklerinin doğru mu yoksa yanlış mı olduğu sorusuna cevap vermelidir. Sayın Ruhani; eğer Zarif’in sözleri doğruysa 24 milyon oy ne fayda sağlar?”
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Şarku'l Avsat