Sanayi ve üretim sektöründe Türkiye'nin diğer kentlerine göre iyi bir gelire sahip olmayan Güneydoğu bölgesinin çiftçileri, mısır, arpa ve buğday gibi hububat ürünlerinden beklenen verimi alamadıkları için alternatif ürün arayışında çareyi baklavadan çikolataya, hamurlu tatlılardan yemeklere kadar birçok alanda kullanılan fıstık ekiminde buldu.
Arazilerinde donlara karşı dayanıklı, sıcak ve kurak iklimlerin bitkisi olan fıstık fidanı ekimine başlayan yöre halkı, fıstık gelirinin yüksek olmasından dolayı buna yöneldiklerini belirtiyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Gaziantep ve Şanlıurfa gibi illerden sonra fıstık ekimine yönelen illerin başında Siirt ve Batman geliyor.
Konunun uzmanları, İllerin Tarım Müdürleri, Fıstık Üreticileri Birliği Başkanları ve çiftçiler talep, öneri ve beklentilerini Independent Türkçe’ye değerlendirdi.
“Keşke fıstık işine daha önce başlasaydık”
“Keşke fıstık ekim işine daha önce başlasaydık” diyerek kaçırdığı fırsatlara hayıflanan Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı Eymir Köyü Muhtarı Abdulbaki Gök, şu bilgileri paylaştı: “Mesela bir araziyi düşünün, buğday veya arpa ekiyorsunuz ve yıllık 2 bin TL geliriniz oluyor. Aynı araziye fıstık ekip ortalama 7-8 seneden sonra 30 ile 50 bin lira arası gelir elde edebiliyorsunuz. Dolayısıyla bu geliri elde eden üreticiler ‘keşke daha önce fıstık ekim işiyle tanışsaydık’ diyorlar.”
Fıstık üretiminin diğer tarımsal ürünler gibi fazla ilgi ve maliyet istemeyen bir iş olduğunu ve kendisinin de fıstık bahçelerinin olduğunu dile getiren Gök, şöyle devam etti:
“Sene içerisinde 2 defa sürme, ilaç, çapa ve budama gibi bir takım bakımları var. Örnek vermek gerekirse 180 dönüm ekili fıstık bahçesi olan köylümüz bu sene 450 bin liralık gelir elde etti. Daha önce çiftçilik işi ile uğraşanlar için çok iyi bir gelir. Köyümüzün 6 bin 500 dönüm ekili fıstık alanı var ve üreticiler olarak fıstık fabrikası da kurduk. Kesinlikle çok verimli ve kazançlı bir iş olduğunu söyleyebilirim.”
“Hububattaki yüksek maliyetler çiftçileri fıstık ekimine yönlendiriyor”
Çiftçilerin daha çok fıstığa yönelmelerini arpa, buğday ve mercimek gibi hububat ürünlerinde oluşan yüksek maliyetin ve istenilen verimin alınmamasına bağlayan Batman Fıstık Üreticileri Birliği Başkanı Hifzullah Aktaş, orta vadede fıstık ekiminden iyi gelir elde edildiği için, çiftçilerin yoğun ilgi gösterdiklerini söyledi.
Fidan temini konusunda çiftçilerin taleplerini karşılayamadıklarını ve Batman İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün dağıttığı fidanların da yetersiz kaldığını söyleyen Aktaş, çiftçilerin fidan temininde zorluklar yaşadığını belirterek bahçelerin etrafına örülen tel ve ilk fidan ekiminde verilen desteğin artırılmasını istedi.
“Batman’da fıstık ekim alanı 3 yılda 18 bin dekardan 60 bin dekara çıktı”
Batman İl Tarım ve Orman Müdürü Nurettin Kıyas da kurum olarak fıstık ekimine önem verdiklerini, Dicle Kalkınma Ajansı ve Batman İl Özel İdaresi’nin destekleri ile çiftçilerin taleplerini karşılamak için yoğun çaba sarfettiklerini belirterek; 3 sene içerisinde yoğun çalışma ve destek neticesinde 18 bin dekarlık dikili fıstık alanını 60 bin dekarlık alan düzeyine çıkardıklarını söyledi.
Son 5 yılda Batman ve ilçelerinde yaklaşık 1 milyon 200 bin fıstık fidanını çiftçilere dağıttıkları bilgisini paylaşan Kıyas, hem çiftçilerin kendi imkanları hem de müdürlüğün sunduğu desteklerle 2023’e kadar bölgede dikili alanı 100 bin dekarlık alana çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti.
Fıstığın daha çok susuz ve çorak arazide yetiştiğini ve dikiminden yaklaşık 2 sene sonra fidanın aşılanması gerektiğini söyleyen Kıyas, “Eğer aşısı tutarsa 5. seneden itibaren ürün vermeye, ortalama 7-8 seneden sonraysa getirisi olacak şekilde ürün vermeye başlar. Tarım ve Orman Bakanlığı ayrıca dekar başına 100 TL hibe veriyor. Çiftçi kendisi gidip fidanını alıyor, faturasını bize getiriyor bizde uygun gördüklerimize dekar başına 100 TL para veriyoruz. Üreticileri teşvik etmek adına fıstık fidanı yanı sıra çit teli verdiğimiz de oluyor” diye konuştu.
Batman’ın Gercüş, Beşiri ve Kozluk ilçelerinde boş, çorak ve ekilmemiş arazinin fazla olması nedeniyle halkın bu sektöre yöneldiğini ve fıstığın hem Türkiye hem de dünya genelinde tarımsal getirisi olan en iyi ürünlerden birisi olduğunu söyleyen Kıyas, kazanç elde eden çiftçilerin arazilerinin diğer bölümlerini de fıstık bahçesine çevirdiğini belirtti.
“Siirt’in fıstık üretiminde başarı hikayesi var”
Siirt’in fıstık üretiminde bir başarı hikayesi olduğunu, 2002 yılında 40 bin dekar civarında olan ekim alanının 2008’de 150 bin ve 2018 yılında 300 bin dekara ulaştığını aktaran Siirt İl Tarım ve Orman Müdürü Ergün Demirhan, il genelinde 10 milyon civarında fıstık ağacının bulunduğunu söyledi.
Demirhan, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Siirt Valiliği başta olmak üzere kurum ve kuruluşlardan sağlanan kaynaklarla Siirt Fıstığı Geliştirme Projeleriyle hem ekim alanlarının artırıldığını hem de verim artışına yönelik çalışmaların yapıldığını ifade etti.
Siirt fıstığının 15 bin tonu aşan verimi ve sağladığı yüksek gelirle ilde tarımsal ürün olarak büyük talep gördüğüne dikkat çeken Demirhan, “Siirt fıstık üretiminde Gaziantep ve Şanlıurfa’dan sonra Türkiye’de 3’üncü sırada yer almaktadır. Fıstık bahçelerinde uygulanacak bilimsel doğru üretim teknikleri ve bahçelerin sulamaya açılması ile yüksek verim artışı sağlamayı hedeflemekteyiz” dedi.
Fıstık tarımında aşılama, budama, besleme, yetiştirme, hastalık ve zararlılar konusunda üreticilere yardımcı olduklarını söyleyen Demirhan, yanlış uygulama teknikleri konusunda üreticileri bilgilendirmek, verim artışı konusunda çalışmalar yapmak üzere İl Müdürlüğü bünyesinde 4 ziraat mühendisi ve bir ziraat teknikerinin görev aldığı “Siirt Fıstıkçılık Birimi”ni ve birime ait “Alo Siirt Fıstıkçılık Danışma Hattı”nı kurduklarını aktardı.
“Siirt’te yıllık 30 bin ton rekolteye ulaştık”
İllerinde 9 binin üzerinde fıstık üreticisinin 5 bin 380’in Türkiye’deki meslek örgütlerine üye olduğunu ifade eden Siirt Fıstık Üreticileri Birliği Başkanı Şuayip Aslan ise 2000 yılına kadar ağaç sayısı 1 milyon 500 bin iken yapılan çalışmalar sonucu yaklaşık olarak 8 katına ulaştıklarını söyledi.
Siirt’te rekoltenin 30 bin ton düzeyinde olduğunu buna rağmen devletten fıstık konusunda yeterli desteği alamadıklarını söyleyen Aslan, “Devlet Karadeniz’de fındık üreticisine dekar başına 170 TL destek verirken bize hiçbir şey vermiyor. Fıstık üreticileri olarak bizim Güneydoğu’da henüz bir havuz sistemimiz bile yok. Makine, sulama ve ekipman gibi kısmi yardımlar yapıldı ama bunlar yetersiz. Çünkü fidan ilk ekildiğinde 5-6 yaşına kadar emek ister. 5-6 seneden sonra üretici başının çaresine bakar. Ayrıca tüm ağaçlarımızın kayıt altına alınmasını istiyoruz” dedi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Avrupa Birliği’nin ortaklaşa yürüttüğü proje kapsamında Ekim 2017’de 12 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere 25 bin metrekare alandan oluşan ve 43 milyon TL’ye mal olan dünyanın en büyük 3’üncü fıstık entegre tesisini Siirt’e kazandırdıklarına işaret eden Aslan, İran gibi ülkelerden Türkiye’ye kaçak yollardan fıstık geldiğini ancak Fıstık Üreticileri Birliği’nin girişimleriyle bunun bertaraf edildiğini ifade etti.
“Fıstıktan daha iyi kazanç sağlayan başka bir ürün yok”
Mardin’in Midyat ilçe merkezine bağlı Kayalıpınar Köyü sakini Şükrü Akyüz de, fıstık ekiminden ve veriminden memnun olan bölge sakinlerinden birisi.
Akyüz, fıstık üretiminin diğer ürünlere göre daha az masraf ve az emek isteyen bir iş olduğu için buna yöneldiklerini anlattı.
Fıstık üreticiliğine 1986 yılında bağlarının kurumasından sonra menengiç ağaçlarını aşılayarak başladıklarını anlatan Akyüz şunları söyledi:
“Bölgenin coğrafi ve iklim yapısına göre fıstıktan daha iyi kazanç sağlayan başka bir ürün yok. Üstelik Midyat bunun için tam uygun bir yer. Kesinlikle iyi para ediyor. Hem hasadı hem de fiyatı sürekli artıyor. Eş dosta fıstıkçılığa başlamaları için sürekli telkinlerde bulunuyorum. İmkanı olmayanlar devletin yetkili kurumlarından yardım alarak bir an önce başlamalı.”
“Üretim alanlarının artırılması bölgeye büyük katkı sağlar”
Türkiye'nin, potansiyeliyle dünyanın önde gelen fıstık üreticileri arasında yer aldığını ve Güneydoğu ikliminin buna tam uygun olduğunu vurgulayan Harran Üniversitesi (HRÜ) Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzet Açar, ülkedeki fıstık üretiminin yüzde 90’ını bölgenin karşıladığını ve üretim alanlarının daha da artırılması gerektiğini söyledi.
Bölgedeki tarıma uygun olmayan kıraç toprakların fıstık üretimi için kullanılabilecek potansiyelde olduğuna dikkat çeken Açar, " Kilis’ten Kahramanmaraş’ın bir kısmı, Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, soğuk bölgeler hariç Diyarbakır, Batman, Siirt ve Mardin’de ürünün yetişme potansiyeli var. Bu bölgelerde normal tarım üreticiliğinin üretimi çok uygun olmayan eğimli araziler ve erozyona açık yerlerin ağaçlandırılması noktasında da fıstık çok önemli bir ürünümüzdür. Çok kuvvetli bir kök sistemine sahiptir, çünkü enine ve derine yayılan bir üründür. Kuraklığa da çok dayanıklıdır ve su olmadan da yetiştirilebiliyor"
Devletin desteği ile kıraç toprakların fıstık bahçelerine dönüştürülebileceğini ve bunun bölgeye önemli katkılar sağlayacağını anlatan Açar, “Bu konuyu Eşref Fakıbaba’yla da (Eski Tarım ve Orman Bakanı) da paylaştım. Tarıma uygun olmayan alanlara toprak taşınarak fıstık bahçesine dönüştürülmesi çok önemlidir. Devlet tarafından dönüm başına 400-500 lira destek verildiği takdirde üçüncü sınıf ve üzeri araziler verimli fıstık bahçelerine dönüştürülebilir. Sonrasında da bunların aşılanması verimin arttırılması için de 7-8 yıl süresince bakım desteğinin sağlanması durumunda kıraç ve boş olan arazilerimiz fıstık bahçelerine dönüşecektir. Bu olursa devletimizin bu bölgeye çok büyük bir yatırımı olur” şeklinde konuştu.
“Ürün verme süresi 5-6 yıla düşürüldü”
Ağacın meyve verme yaşını erkene çekebilmek ve rekolteyi artırmak için Tarım Bakanlığı, Antep Fıstığı Araştırma Enstitüsü gibi kurumların ortaklaşa bilimsel çalışmalar yaptıklarını kaydeden Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, çalışmaların sonuç vermeye başladığını belirtti.
Bölgede ürün alma döneminin 50 yılı bulması nedeniyle "dede diker, torun yer" ve "zahmeti dedeye, fıstığı toruna" gibi yakıştırmalar yapılan fıstıkta ürün verme süresinin 5-6 yıla kadar gerilediğini söyleyen Tiryakioğlu, “Yakın zamana kadar ürün için sulama kullanmayan hatta bunun zararlı olduğuna inanan üreticiler, özellikle toprak altı sulama sistemleriyle rekoltelerini artırdı” ifadelerini kullandı.
Sevilen kuruyemiş türlerinden biri olan ve hem lezzeti hem de sağlık için faydalarından dolayı halk arasında severek tüketilen fıstık, genetik yapısı itibarıyla bir yıl fazla ertesi yıl ise daha az ürün vermektedir. Tam verim döneminde 50-60 kiloya kadar ürün verebilen fıstık, her bir dönüm arazide yaklaşık 15 fidan dikilerek yetiştiriliyor. Kimi araştırmalara göre 700-800 yıla kadar yaşayabiliyor.
© The Independentturkish