Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, 104 emekli amiralin iktidar tarafından eleştirisiyle karşılanan bildirisini köşesine taşıdı. Akit yazarı, “Bunun arkası gelir. Bu bir politik alerji testiydi. Bakalım kim ne yapıyor, nerede duruyor” dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Dilipak, bugünkü köşe yazısında bildirinin yayımlama zamanının ilginç olduğunu ifade etti ve şu görüşlerini savundu:
Zamanlama ilginç. Bir pazar günü ve gece yarısı yayınlanan bir bildiri. İsimler açıklandı. Beni daha çok, bu fikir kimden çıktı, bu bildiriyi kim yazdı ve kim açıkladı.. Ve daha da önemlisi bunun arkasında kim var! Yani yeni bir muhtıranın arkasındaki “dahili ve harici bedhahlar” kimler? Kuklaları, piyonları geçin, kuklacıyı bulun bana! Peki kuklacıyı yakalarsanız, ona dokunabilecek misiniz!?. Yani, kuklacı; ABD, NATO, İngiltere, AB, İsrail ise ne yapacaksınız!? Bildiri yayınlandı. Peki 104 amiralin işin içinde olduğu bir kumpası bizim istihbaratımız nasıl haber alamadı? Askeri istihbarat, Jandarma, MİT, emniyet ya da dinleme yapan güvenlik birimleri bu gelişmelerin hiç mi farkına varmadılar! Vardılarsa neden daha önce biz bunu basından duymadık!
Dilipak, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Bunun arkası gelir. Bu bir politik alerji testiydi. Bakalım kim ne yapıyor, nerede duruyor. Darbe olmaz diye kendinizi kandırmayın. Şeytan tatile çıkmıyor. Dış destek bulurlar, içeriden de şartları oluştururlarsa yine denerler. Bu konuyu anlamak için Balkanlar’da, Kafkaslar’da neler oluyor onlara bir bakın. Ukrayna’da neler oluyor, Yunanistan’daki askeri tatbikatın gayesi neydi ona bakın. Doğu Akdeniz’e, Kuzey Afrika’ya, Süveyş Kanalına, İran’da neler oluyor ona bakın derim. Şimdi savcılıktan gelecek bilgilere bakalım. Olayı siyasi polemik konusu yaparak bir yere varamayız. Kulağa hoş gelen sözler, çözüm yerine vakit kaybı olabilir. Toplumsa daha karamsar bir düşünceye sebeb olabilir. Bu da ötekilerin işine yarar. “Eli ayağı boş değil, tuttuğu iş değil” kabili işlerden de uzak durmak gerek. Övünmenin ve dövünmenin de kimseye faydası yok. Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz.. Fitne dönemlerinde Şeytanın tatile çıkmadığını, fazla mesai yaptığını unutmayalım!?. Bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olmayalım. Dış güçler ve içimizdeki darbeci hainleri unutmayalım. Ama kişi olarak nefsimizdeki Şeytan, aklımızı, imanımızı, topluluk olarak, cemaat, parti, vakıf, dernek, oda her neyse, muhalefetteki hainlere odaklanıp, yanımızdaki hainlerden gafil olmayalım. Yani, Şeytanın sağdan gelenine, münafık karakterlilere, fasıklara, ins’in Şeytanlarına dikkat.
Akit, Independent Türkçe