Akşener: 19 Mayıs törenlerine katılmadık çünkü iktidar partisi ve ortağının şovuydu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener 19 Mayıs'ta Samsun'daki törene neden katılmadığını açıkladı. Partisinin grup toplantısında konuşan Akşener "Samsun'daki tören devlet töreni değildi, iktidarın şovuydu" diye konuştu. Meral Akşener Samsun'daki törenleri "tam anlamıyla bir riya" olarak niteledi.
 

samsun 19 mayıs liderler AA.jpg
19 Mayıs törenlerinde Erdoğan ve liderler Samsun'da bu fotoğrafı vermişlerdi / Fotoğraf: AA


Akşener'in konuşmasından satır başları şu şekilde:

Dediler ki Meral Akşener 19 Mayıs'ta düzenlenen devlet törenine katılmadı. Bu karar üzerinden binbir türlü fısıltı yaydılar.

Katılmadığımız o tören bir devlet töreni değil, iktidarın şovuydu.

TC ifadesini devlet binalarından sökenlerin yaptığı o tören tam bir riyadır.

Mustafa Kemal Atatürk'ün adını hastanelerden, havalimanlarından silenlerin 23 Haziran'da ihtiyaç duydukları oylar yüzünden, soluğu Samsun'da almaları tam anlamıyla riyadır.

6 Mayıs darbesiyle YSK eliyle Türk milletinin iradesini sayanların, Türk milletine kastetmiş bir caniye özgürlükler verenlerin hadi gelin Samsun'a demelerinin bir tutarlılığı yoktur.

Sayın Erdoğan AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla o törene katıldı. 

Milletimizin feraseti bunu söyluyordu biz de onu yaptık, var mı diyeceğiniz?

İş şova geldiğinde elindekini avucundakini döken iktidarın mesele vatandaşın refahı olduğunda ne kadar cimri olduğunu görüyoruz. 

Vesileyle "Ben doyurdum ama oy vermiyorlar" diyen muktedire sesleniyorum sen buraların ağası değilsin, millet de maraba değil.

Türk milletinin karnı senden önce daha toktu. 

Türkiye damat, kayınpederi ve ortağı eliyle uçurumun eşiğine getirilmiştir. 

Türkiye'de bugün demokrasi askıda, hukuk guguk olmuştur. 

Bir ülkede toplumsal eşitliği sağlamanın yolu hukukun üstünlüğünden geçer. 

Dünya Bankası verilerine göre Türkiye hukukun üstünlüğü konusunda Fas'ın gerisinde.

Türkiye çalışanların sağlığı konusunda Mısır ve Filipinler'le aynı sırada. Sağlık hizmetleri sunulmasına yatırım yapmak ahlaki olduğu kadar istihdamda da önemlidir.

23 Haziran seçimleri

İstanbul seçimleri gösterdi ki bu muktedirlerin beka diye bir sorunu yokmuş. Beka sorunu seçim gecesine kadarmış.

Kendilerine oy vermeyeni vatandaştan bile saymıyorlar. Televizyon dizilerinde Abdulhamid Han'a parti içi ayar verdirtenler bunu da yaparlar.

Nitekim Karadeniz'in Trabzon'un evlatlarına ettikleri lafı duyduk. İmamoğlu üzerinden Trabzonlulara Yunan imasında bulundu.

Kendisi de bir Karadenizli olan Erdoğan'dan ses yok. 

Ben buradan sesleneyim, Karadeniz Türk'ün bayrağına bakıp çırpınandır.

Karadeniz 15'inde şehadete koşmuş, iyi ki varsın dediğimiz Eren Bülbül'dür. 

Trabzon Türkiye'nin T'sidir. 

Bitti ağalar bitti, o devran bitti. İstediğiniz gibi konuşma devri bitti. Bu milletin tek bir ferdine hakaret ettiğinizde karşınızda bizi bulacaksınız. 

Buradan 16 milyon İstanbulluya sesleniyorum, 23 Haziran seçiminde bir karar vereceğiz. Bu karar binlerce kişi hiç çalışmadan belediyenin kasasından maaş alsın mı, almasın mı, İstanbullunun parası yol olarak, sağlık hizmeti olarak harcansın mı yoksa bu haramzadelerin cebine mi girsin kararıdır.

Öcalan'a avukatlarıyla görüşme izni verilmesi

Peki İstanbullular sadece bunları mı oylayacak, bir de cumhur ittifakının terör örgütünün başıyla yeniden alevlenen aşkını oylayacak.

Bizi utanmadan terör örgütüyle ittifak yapmakla suçlayanlar şimdi "Öcalan'a özgürlük" diye bağırmaya başladılar.

Gitti bebek katili yeniden geldi sayın Öcalan. Oy için yapmadıkları kalmadı. Habur'u Oslo'yu görmezden geldiler.

Çözüm süreci macerasının bedelini 793 şehidimizle ödedik. Şehitlerimizden utanın. Babasız büyüyen çocuklardan utanın.

Siyaset der ki kim sürekli bayrakla, dinle, diyanetle konuşuyorsa bilin ki bir şeyler saklıyordur.

Hükümetin öncelikli görevi işsizlik ve yoksulluğa çözüm bulmaktır.

Millet açken bunların uğraştığı işlere bakın. 2019 yılında 41 yeni cezaevi inşa edeceklermiş, bunu müjde diye veriyorlar.

Türkiye hür ve tok insanların ülkesidir. Anadolu'yu zulüm ve sefalet ülkesine çeviremezsiniz. 

Geçmediğimiz köprülerin parasını bizden kesip 5'li çeteye aktarmayın. Milletimizi açlığa mahkum edenler maalesef birtakım değerlerimizi perde olarak kullanıyor.

Vakıflar milletten almaz, millete verir. Yeni moda şu; çocuğa, eşe, dosta bir vakıf kurduruluyor sonra belediyelerden milletin parası bu vakıflara aktarılıyor. 

Sadece İBB'den bu vakıflara 850 trilyon para aktarılmış. Okçular vakfına 16,5 trilyon lira aktarılmış. Yahu Malazgirt Meydan Muharebesi'nde bu kadar ok atılmadı. Sanki S-400 füzesi. 

Ok atacaksanız gidin babanızın kesesinden atın, beytül maldan elinizi çekin.

Bilmeniz lazım devletin hesabından şahsi yardım olmaz. Devletin kasasından bu kuruluşlara ne kadar para aktarılmışsa geri alınmalıdır.

İstanbul seçimlerinin iptal edilmesinin asıl gerekçesi budur. Yaptıkları vurgunun devam etmesini sağlamak.

KPSS ücretini 225 TL yapmışsınız, iş arayan bir gençten para istenir mi?

Sınav zaten formalite, 92 alsan da torpilin yoksa atanamıyorsun. KPSS derhal ücretsiz yapılmalı.

Kıdem tazminatından fon tartışması

Biliyorsunuz damat bir reform paketi açıkladı. Paketten çıka çıka, kıdem tazminatlarına çöküp, yandaşlara aktarma planı çıktı.

Nasıl işsizlik fonunu işsizler için değil de, yandaşlar için kullanıyorlarsa, şimdi de milyonlarca çalışanın emeklilik hayallerini, yandaşlara peşkeş çekmek istiyorlar.

Çalışanları köleleştirmek anlamına gelen bu plan, derhal rafa kaldırılmalıdır.

Sayın Erdoğan; Sosyal güvenliksiz bir çalışma hayatı anlamına gelen bu düzenlemeden, bir an önce vazgeçin.

Kazanılmış haklara göz dikeceğinize, verdiğiniz sözleri tutun. 3600 ek gösterge için söz vermişlerdi. Ama kanun teklifimizi reddettiler.

Öğretmenlerimizin, polislerimizin, sağlık çalışanlarımızın ve din görevlilerimizin ek göstergelerinin 3600'e çıkarılması için, geçtiğimiz hafta bir araştırma önergesi daha verdik.

Ama, AK Parti ile küçük ortak yine reddettiler. İYİ Parti olarak, ek gösterge meselesinin, EYT'lilerin haklarının, asgari ücretten vergi alınmamasının, takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Kıdem tazminatlarının fona devredilmesine, milyonların emeklilik hayallerinin, ellerinden alınmasına ve zorunlu BES denilerek, ücretlerden kesinti yapılmasına karşı, çalışanlarımızın yanında olacağız.

 

Independent Türkçe

 

DAHA FAZLA HABER OKU