UEFA Avrupa Ligi'nde Ranger ile Slavia Prag arasında oynanan son 16 turu müsabakasına ırkçı saldırı damga vurdu.
Çekya temsilcisinin 2-0 kazandığı maçın bitimine 5 dakika kala Ondrej Kudela ile Glen Kamara arasında yaşananlar gecenin en çok konuşulan konusu oldu.
Prag ekibinin futbolcusu Kudela'nın bir pozisyon sonrasında ağzını kapatarak Rangers'ın siyah ten renkli oyuncusu Glen Kamara'ya bir şeyler söylediği görüldü.
Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunun Rangers Teknik Direktörü Steven Gerrard, çok kızgın olduğunu ve Glen Kamara'ya yüzde 100 güvendiğini belirterek şöyle konuştu:
Bu durum hayal kırıklığı yaratıyor. Etrafındaki diğer oyuncular da bunu duydu. Tüm oyuncularımın bu durum karşısında dayanışma göstermesinden memnunum. Bu kulübün en tepesinden en altına kadar oyuncularla dayanışma içerisindeyiz. Umarım UEFA bu konuyu halının altına süpürmez. Bildiğim tek şey, oyuncumun ırkçı istismara uğradığı. Maç esnasında Glen'i yanıma çağırdım, ama gelmedi. Sahayı terk etmek isteyip istemediğini soracaktım ve kararı ne olursa olsun ona destek verirdim ama takım sahada kaldı, bu konuda kararlıydılar ve maç sona erdi.
Futbol sahalarında son yıllarda sıkça yaşanan ırkçı saldırılar, bu sezon da kendisini göstermişti.
Geçtiğimiz aylarda Paris Saint-Germain ile Medipol Başakşehir arasında Fransa'da oynanan Şampiyonlar Ligi maçının 17. dakikasında Pierre Webo, bir pozisyon sonrası hakeme itirazda bulunmasının ardından dördüncü hakem Coltescu'nun ırkçı söylemiyle karşılaşmıştı.
UEFA, yapılan soruşturmanın ardından UEFA, PSG-Medipol Başakşehir maçının dördüncü hakemi Coltescu'ya sezon sonuna kadar men cezası verdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Verilen cezalara rağmen ırkçı söylemlerin yeşil sahalardan silinemediği görülürken, Gerrard'ın "Umarım UEFA bu konuyu halının altına süpürmez" sözleri, Avrupa futbolunun patronu UEFA'nın ırkçı saldırılar karşısında yeterli adım atıp atmadığı tartışmalarını da beraberinde getirdi.
İsviçre'deki Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS), Euroleague Basketbol Tahkimi ile Doha merkezli Katar Spor Tahkim Mahkemesi'nin tek Türk hakemi olan Avukat Emin Özkurt, sporda ırkçı saldırılar karşısında verilen cezaları ve yaptırımları Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
Emin Özkurt: İnsanlık onuruna saldıran kişiye en az 10 maç veya belirli bir süre men cezası verilir
Emin Özkurt, Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) Disiplin Talimatı’nın ırkçılıkla ilgili 14. maddesinde gerekli düzenlemeleri yaptığını ve bu duruma aksi davranarak kuralı ihlal eden kulüplere uygulayabildiği sert ve ciddi yaptırımlarının olduğunu söyledi.
Irkçılık iddiasının ispatlanması durumunda Slavia Prag oyuncusu Ondrej Kudela'nın alacağı muhtemel cezalara değinen Özkurt, şu değerlendirmeyi yaptı:
UEFA Disiplin Talimatı'nın 14. maddesi uyarınca sebebi her ne olursa olsun bir kişinin veya bir topluluğun ten rengi, ırkı, dili, dini, etnik kimliği, cinsiyeti veya cinsel eğilimi üzerinden insanlık onuruna saldıran kişiye en az on müsabakadan men veya belirli bir süre aralığında men yaptırımı uygulanır.
Özkurt, ırkçılıkla ilgili verilen cezaların sadece bunlarla sınırlı kalmadığını belirterek, "14. madde uyarınca eğer bir üye federasyonun veya kulübün taraftarları bu saldırıyı gerçekleştirirse, sorumlu federasyon veya kulüp minimum kısmi tribün kapatmayla cezalandırılır. Bu suçun tekerrür etmesi halinde para cezası, stat kapatma, hükmen mağlubiyet, puan silme ve turnuvadan ihraca kadar giden sonuçlar öngörülmüştür. Durumun gerektirmesi halinde ise kulübe veya federasyona bunlara ek disiplin yaptırımları da uygulanabilecektir" değerlendirmesinde bulundu.
"Cezaların caydırıcılığı yeterli olmaz, uygulanması da önemli"
FIFA ve UEFA'nın, ırkçılıkla mücadelede sadece yasalarla değil, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yaparak da sürdürmeye çalıştığına değinen Özkurt, "Football Against Racism in Europe (FARE) örgütü UEFA ile yaptığı işbirliği uyarınca her yıl birçok ırkçılık karşıtı etkinlik yapmaktadır. Aynı zamanda oluşturdukları 'No to Racism' sloganı ile ırkçılığa karşı toplumsal farkındalığı, duyarlılığı arttırmak ve ırkçılığı yenmek için yeni fikirler, stratejiler geliştirmek için çalışmaktadırlar" diye konuştu.
Irkçılığın Türkiye'de de kanunlarla suç sayıldığını, Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesi ve yürürlükteki 6222 sayılı kanun kapsamında cezalandırmalar yapılabildiğini belirten Özkurt, şunları kaydetti:
Görüleceği üzere, yaptırımların olup olmadığı veya ne denli caydırıcı olduğunun tartışılmasının yanında, gereğince uygulanıp uygulanmadığının da tartışılması gerekmektedir. Yapılan kriminoloji araştırmaları ve yayınlanan makaleleri incelediğimizde suçun caydırıcılığına en az etki eden faktörün cezanın şiddeti olduğunu bir kısmı ise cezanın şiddetinin suçun caydırıcılığı üzerindeki etkisinin sınırlı olduğunu yani bir noktaya kadar etkili olduğunu bizlere sunmaktadır. Bu veriler ışığında ilerlersek, cezaların şiddetini arttırmaktan ziyade başka yollar aramamız gerektiği sonucuna varabiliriz.
Bu yollardan birinin "cezanın kesinliğini sağlamak" olduğunu vurgulayan Özkurt, "Futbolcu, taraftar veya kulüp ırkçılık yaptığında kesinlikle bir ceza alacağını bilmelidir. Ancak bunun henüz sağlanmadığını görüyoruz. Örneğin, Inter'in Belçikalı santrforu Romelu Lukaku, eylül ayında oynanan Cagliari maçında ırkçı tezahüratlara maruz kalmıştı. Serie A'da yürütülen soruşturma sonunda Cagliari hiçbir yaptırıma maruz kalmadı" şeklinde konuştu.
"Bu yollardan bir diğeri ve en önemlisi eğitimdir" diyen Özkurt, "Bu sorunu tamamen ortadan kaldırabilmek için toplumu ırkçılığa karşı küçük yaştan itibaren bilgilendirmeli ve eğitmeliyiz. Gençleri spora yöneltip, fair-play ruhunu küçük yaştan itibaren benimsemelerini sağlamalıyız" ifadelerini kullandı.
© The Independentturkish