Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyon hazırlığı yaptığı Menbiç’te bir Türkmen nüfus yoğunluğu da bulunuyor. Türkiye’nin uzun dönemdir yakın ilişki içinde bulunduğu Türkmenleri Suriye savaşına dahil olan her yapı kendi saflarına çekmek için çaba harcıyor. Ancak hiçbir unsur hiçbir etnik grubu tamamen kendi saflarına çekmeyi başaramadı.
Türkiye’nin Menbiç’e operasyon hazırlıkları devam ederken şehri elinde bulunduran PYD/YPG de Türkmen kartını kullanmaya başladı.
Önceki gün Menbiç’teki El-Beledi Stadı’nda bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklaması “Menbiç ve kırsalı Türkmenleri” adına Türkçe ve Arapça olarak gerçekleştirildi. Kameraların karşısına geçen yaklaşık 30 kişi adına konuşan İmad Musab isimli Menbiçli Türkmen şu ifadeleri kullandı:
“Minbic ve çevre köylerinde yaşayan Türkmen halkı olarak tüm halklara, kentimizde tüm kesimlerle birlikte özgürlük ağacını ektiğimizi ve şehitlerin kanıyla suladığımızı duyuruyoruz. Hep birlikte demokratik, özgür ve merkezi olmayan bir Suriye’nin inşası için mücadele ettik. Bu yüzden düşmanımız sesini çıkarmaya başladı ve kendi savunmamızı yapamamamız için yalan iddialar yaydı. Herkes bilmelidir ki, Türkiye'nin tehditleri karşısında durabiliriz. Biz kendimizi ve değerlerimizi savunmaya çabalıyoruz. Kanımızın son damlasına kadar birliğimizle tüm halkımıza özgür yaşamı sunacağız.”
Bu açıklamanın hemen ardından, merkezi Türkiye’de bulunan Suriye Türkmen Meclisi bu açıklamayı yalanlayan bir bildiri yayınladı. Bildiride şöyle denildi:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Özgür Suriye Ordusu’nun Münbiç ile Fırat’ın doğusunu özgürleştirmeye odaklandığı bu günlerde, Münbiç’te kendilerini sözde Türkmen olarak tanıtan bir grup terör örgütü YPG/PKK yandaşı korsan bildiri yayınlamıştır. Suriye Türkmenlerinin yegane meşru temsilcisi olan Suriye Türkmen Meclisi olarak bu bildiriyi tanımıyoruz. Bölücü terör örgütünün böyle bir yola tevessül etmesi korkunun ifadesidir. Ancak bilinmeli ki korkunun ecele faydası yoktur. Suriye Türkmenlerini kirli oyunlarına alet etmek isteyen YPG/PKK çok yakında bunun karşılığını ÖSO bünyesindeki yiğit Türkmen, Arap ve Kürt savaşçılardan alacaktır.”
Akrabalar karşı karşıya geldi
Suriye Türkmen Meclisi’nin bu açıklaması Meclis Başkanı Vecih Cuma’nın adıyla yayınlandı. Menbiç’te yapılan ve Türkiye’nin operasyonuna karşı çıkan açıklamayı yapan İmad Musab, Vecih Cuma’nın akrabası. Aşiret ilişkilerinin yoğun yaşandığı Suriye’de akrabalar da bölünmüş durumda. Birçok Türkmen Suriye Türkmen Meclisi’ni desteklerken YPG güdümündeki Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) destekleyen Türkmenler de bulunuyor.
SDG'nin Türkmen Komutanı
YPG’nin, uluslararası silah ve teçhizat yardımını bir sorunla karşılaşmadan alabilmek için kurduğu iddia edilen SDG’nin içinde faaliyet gösteren silahlı Türkmenler de var. O Türkmenler uzun süre SDG bileşeni olarak duyurulan Selçuklu Tugayı içinde faaliyet gösterdi. Tugayın komutanı olan Türkmen Talal Sülo uzun süre SDG’nin sözcülüğünü yürüttü. Sülo’nun Kasım 2017’de Türkiye’ye teslim olması üzerine Selçuklu Tugayı büyük ölçüde dağıldı.
35 bini kaçtı, 20 bini kaldı
Suriye Türkmen Meclisi kaynaklarına göre SDG’nin Fırat’ın doğu yakasındaki bölgeleri ele geçirmesinin ardından bölgeden 35 bin Türkmen kaçtı. Ancak hala 20 bine yakın Türkmen o bölgelerde yaşamaya devam ediyor.