Aslında yeni değil, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Avrupa ülkelerini 2,5 ay önce koronavirüs salgınında üçüncü dalgaya karşı uyarmıştı.
Virüsün mutasyona uğraması ve daha hızlı yayılır hale gelmesi, pek çok ülkeyi yeniden alarm durumuna geçirdi.
Türkiye de koronavirüs mutasyonlarının görüldüğü ülkeler arasında yer aldı.
Geçen günlerde Bilim Kurulu toplantısının ardından yazılı açıklama yayımlayan ve sosyal medyadan paylaşımlarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, riskli mutasyonların sınır tanımadan yayıldığını, Türkiye’deki İngiltere mutasyonunun 196’ya yükseldiğini, 2 Güney Afrika, bir de Brezilya varyantı ile karşılaşıldığı bilgisini paylaştı.
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyelerinden Prof. Dr. Tevfik Özlü, Prof. Dr. Kenan Midilli ve Prof. Dr. Yeşim Taşova gibi isimlerin de üçüncü dalga riskine ilişkin açıklamalarda bulunması, mart ayında yeni dalga ile karşılaşılacağına ilişkin beklentileri büyüttü.
Sosyal medyada, 'ilgili kurumların mart-nisan aylarında yaşanacak vaka artışlarına hazırlıklı olmaları yönünde uyarıldıkları'nı da içeren çeşitli iddialar ortaya atıldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Her türlü dalgaya hazırız"
Salgında üçüncü dalga riskine ilişkin görüş almak için ulaştığımız İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, sağlık kuruluşlarına bu anlamda gönderilen bir yazının bulunmadığını belirtti.
"Dünyanın en iyi sağlık sistemlerinden birine sahibiz" diyen Prof. Dr. Memişoğlu, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
Altyapımız da hekimlerimiz de çok iyi. Bu konularda öngörüde bulunmak istemiyorum ama biz, salgında üçüncü dalga ihtimaline karşı her zaman hazırlıklıyız. Her türlü dalgaya hazırırız, hiçbir sıkıntımız yok.
"Üçüncü dalgaya en hazır ülke Türkiye"
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Reşat Bahat da İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ile benzer görüşler paylaştı.
Op. Dr. Bahat şu sözleri söyledi:
Koronavirüste yeni bir dalgalanma görülme ihtimali, pandemi bitene kadar hem Türkiye'de hem de dünya dünya genelinde hep var olacak. Buna hep hazırız. Zaten üçüncü dalgaya en hazır ülke Türkiye.
"Aşı uygulamasında yavaşız, enfeksiyonu kontrol etmemiz zor görülüyor"
Salgında üçüncü dalganın gerçekleşeceği beklentisinin bulunduğunu dile getiren Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elif Dağlı ise Prof. Dr. Memişoğlu ve Op. Dr. Bahat ile farklı görüşte.
Hafta sonları uygulanan kısmi kapanmayla birlikte düşüşe geçen vaka sayılarının son günlerde yeniden yükseliş eğiliminde olduğunu belirten Dağlı, haziran ayı başında da benzer bir durum yaşandığını hatırlattı.
Aşılama konusunda yavaş davranıldığını ifade eden Prof. Dr. Elif Dağlı, Türkiye'nin hazırlıklı olmadığını ve enfeksiyonu kontrol altına almanın zor göründüğünü savundu:
Ülkemizde de Birleşik Krallık tipi mutant virüs saptanmaya başladı. Bu virüsün son derece bulaşıcı olduğunu ve ölümleri arttırdığını biliyoruz. Okulların yarı yıl tatiline girmesiyle, seyahat edenler arttı. Bu seyahatlerde konaklanan otellerin iç mekanlarında pandemi kurallarına uyumun izlemi yapılamıyor. Yine değişik illerden otellerin özel gruplara restoran hizmeti verdiği bildiriliyor. Toplum olarak karantina önlemlerine uymaktan çok, virüsü kandırmaya çalışıyor gibiyiz. Aşı uygulamasında yavaşız. Toplumsal bağışıklık sağlanması için 60 milyon kişinin aşılanması gerekiyor. Şu anda 2 milyonu biraz geçtik. Enfeksiyonu kontrol etmemiz zor görülüyor.
"Mevcut uygulamalar yeterli olsaydı, hasta sayısında düşme yaşardık"
Salgını kontrol altına almak için uygulanan tedbirleri yetersiz bulan Dağlı, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
Mevcut uygulamalar yeterli olsaydı, hasta sayısında düşme yaşardık. Sokağa çıkma yasağını tam olarak ve kesintisiz uzun süre uygulayan ülkeler başarılı oluyor. Belli yaş gruplarının verilmiş saatlerde dışarı çıkması bilimsel bir karantina yöntemi değildir ve yararı yoktur. Çünkü akşam saatlerinde o kişilerin evlerine gündüz çalışan başka yaş grupları gelmektedir. Yine karantina sırasında marketler sadece yaşamsal öneme hazi ürünler satmalıdır, kuruyemiş ve tütün ürünleri yaşamsal öneme haiz değildir. Alkol nasıl yasaklandıysa tütün de yasaklanmalıdır. Kısa süreli kapanma etkili değildir. Şehirler arası hareketliliğin devam etmesi halinde karantina uygulanamaz. Avrupa ülkeleri kapanmayı aylarca hareketliliğin tam yasaklanması ile gerçekleştiriyor. İstisnası olan uygulamalar başarılı olmaz. Bizim uygulamalarımızda maalesef istisna çok.
© The Independentturkish