Erdoğan'dan "Boğaziçi protestoları" açıklaması: Osman Kavala denen kişinin karısı da bu provokatörlerin içinde

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protesto gösterileriyle ilgili konuşan Erdoğan, muhalefet partilerini eleştirerek, "Ana muhalefet bunun içinde, dağdan beslenen HDP bunun içinde, İP de bunun içinde. Bir daha Gezi olaylarıyla aynı yere getiremeyecekler" dedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı sonrası basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşmeye ilişkin detayları paylaşan Erdoğan, görüşmede yeni anayasa konusunun gündeme geldiğini ifade etti.
Erdoğan, "Yepyeni bir Anayasa'ya ihtiyacımız olduğunu kendileri de söylemişlerdi. Bu konu üzerinde görüş alış verişinde bulunduk. Seçim kanunu, siyasi partiler kanunuyla ilgili neler yapabiliriz bunların üstünde durma fırsatı bulduk" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Protestoların öğrencilerimizle yakından uzaktan alakası yok"

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protesto gösterilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Şu anda Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olayları oradaki öğrencilerimizin olayı olarak tanımlamak, o şekilde kabul etmek mümkün değil. Bunun öğrencilerimizle yakından uzaktan alakası yok" dedi.

Muhalefet partilerini de eleştiren Erdoğan şöyle devam etti:

Bu işin başını hem siyasetin bir boyutu çekiyor, ki dün akşam işte görüyorsunuz dağdan beslenenlerin yani HDP'nin Kadıköy'de yapmış olduğu çağrı ve oradaki gösteriler bunun çok açık net ifadesidir. Aynı şekilde ana muhalefetin başının bu işte üstlendiği görev ortadadır. Tüm bunlarla beraber ortak hareket ettikleri akademisyenler de bu işin içinde yer alıyor. Şunu da söyleyeyim. Akademisyenlerin içerisinde bu işe teşne olanlar da var.

Erdoğan, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu belirterek, "YÖK'ün yetki alanı var ve bu ülkenin cumhurbaşkanının yetkileri var. Bundan önce ben iki tane rektör atadım. Onların atamasını da yine ben yapmıştım. YÖK teklifini yapmıştır, ben de onadım. Bunları ben yaptım" ifadelerini kullandı.

"Osman Kavala denen kişinin karısı da bu provokatörlerin içinde yer alıyor"

Rektör olarak atanan Melih Bulu için yapılan istifa çağrılarına da tepki gösteren Erdoğan, "Yürekleri yetse Cumhurbaşkanı da istifa etmelidir diyecekler" dedi.

Erdoğan, Osman Kavala'nın eşi Ayşe Buğra Kavala'nın da gösterilere katılmasını eleştirerek şöyle devam etti:

Osman Kavala denen kişinin karısı da bu provokatörlerin içinde yer alan bir kadındır. Böyle nadide bir üniversitemizi, 'Alın istediğiniz gibi karıştırın' mı diyeceğiz? ABD veya Avrupa ne diyor 'Kınıyoruz'. ABD'ye şunu söylerim; seçim öncesinde ABD'deki olaylardan demokrasi adına hiç utanç duymuyor musunuz? Irkçılıkta tavan yaptınız zenci vatandaşları nasıl öldürdüler bunları nasıl izah edeceksiniz? Macron sesleniyor; sen önce Sarı Yelekliler meselesini hallet. Benim ülkemde böyle bir sıkıntı yok, biz huzurluyuz, rahatız. Ana muhalefet bunun içinde, dağdan beslenen HDP bunun içinde, ne yazık ki İP de bunun içinde. Bir daha Gezi olaylarıyla aynı yere getiremeyecekler. 

"Boğaziçi Üniversitesi geri gidiyor"

Melih Bulu'nın atanmasıyla Boğaziçi Üniversitesi'nin kalitesinin artacağını savunan Erdoğan, "Boğaziçi Üniversitesi geri gidiyor. Melih Bey burayı ayağa kaldırma iddiasıyla gelmiş olan bir hocamız. 206 üniversitede sıkıntı yok. Kimse kalkıp da '206 üniversite, 207 Boğaziçi ne oluyor' diye duyuyor musunuz? İşi bilmeden konuşuyorlar; bunlar mikser. Oradaki yavruları teröre peşkeş çekmeyecekler. Siz kalkıp da rektörü odasını işgale yeltenirseniz, 'Hoşgeldin' demezler" ifadelerini kullandı.

"Kadınlara sadece" vitrin süsü" olarak bakan bir siyasi hareketin, milleti temsil etmesi mümkün değildir"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Adıyaman, Edirne, Erzurum, İzmir, Kırşehir, Mersin ve Osmaniye il kadın kolları kongrelerine canlı bağlantıyla katılarak açıklamalarda bulundu.

Türkiye'de kadınları yok sayan, görmezden gelen bir siyasetin başarıya ulaşamayacağını belirten Erdoğan, "Kadınlara sadece vitrin süsü olarak bakan bir siyasi hareketin milleti temsil etmesi mümkün değildir" dedi.

Erdoğan, kadınların tüm kademelerde hak ettikleri konumlara gelmeleri için çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, "Kadınların siyasete ve sosyal hayata katılımları konusunda hep AK Parti'nin imzası bulunuyor. Birileri kadınları istismarın peşindeyken biz haklarına, özgürlüklerine kavuşturmak için çalıştık" ifadelerini kullandı.

Erdoğan şöyle devam etti:

Hayatın yarısında erkek, diğer yarısında kadın vardır. Kadınlarımızdan kendi haklarına sahip çıkmalarını istiyorum. 15 Temmuz gecesi, darbecilere dünyayı dar eden kadınlarımıza haklarını teslim etmezsen bu zafer eksik kalır. Geçmişin zaferlerini nasıl birlikte yazdıysak, büyük ve güçlü Türkiye'yi de birlikte inşa edeceğiz. Büyük başarılar ancak milletle birlikte yürünen yolların sonunda elde edilir. Hep söylediğim gibi, AK Parti Türkiye'nin partisidir. Milletin tamamının partisidir. Bu partide kimse cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa maruz kalamaz. Bu partide kimse sahip olduğu kültürel çeşitlilik, inancından, meşrebinden, hizipçilik, çetecilik nedeniyle ayrımcılığa maruz kalamaz. AK Parti, Türkiye'nin partisidir. Şayet kadınlarımızın çoğunluğunun desteğini yanımızda tutmayı sürdürürsek, Allah’ın izniyle AK Parti’nin yükselişinin önüne kimse geçemez. Bu lezbiyenlerin söylediklerine takılmayalım biz analarımıza bakalım. Ailenin direği anne. Bu annelerimizle birlikte geleceğe emin adımlarla yürüyeceğiz. Son dönemde İstanbul’daki hadiselerde örneklerini gördüğümüz şekilde zihni ve kalbi olarak ülkesiyle milletiyle değerlerimizle bağı kopmuş bir kesimin varlığına üzüntüyle şahit oluyoruz. 

"Vitrin mankeni" tartışması

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski Bakan Fikri Sağlar'ın "başörtülü hakim" ile ilgili görüşleri hakkında gazetecilerin sorusu üzerine dün yaptığı açıklamada, “Çağın neresindeyiz biz? Kişi başörtüsü takar takmaz, o onun tercihidir. Peki benim görevi nedir? Onun tercihine saygı duymaktır" yanıtını vermişti.

Kılıçdaroğlu’nun Sağlar’la ilgili açıklamayı yaptığı sırada yanında CHP Parti Meclisi Üyesi Sevgi Kılıç bulunuyordu.

Erdoğan bunun üzerine Ayasofya’da kıldığı cuma namazının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada Kılıçdaroğlu için, “Bay Kemal yanına 2 tane başörtülü alıp milleti aldatama sürecini bıraksın. Aldatamazsın. 2 değil 20 tane de başörtülü koysan yanına milleti aldatamazsın, senin ne olduğunu millet iyi biliyor. Hakim, savcı, polis bu ülkenin her kurumunda görecekler. Şartlar belli. Devletin hangi kurumuna hangi şartlarla girilir bellidir. Bunlar daha çok şey görecekler. Bu kuralları da ayaküstü bunların değiştirme hakkı ve yetkisi yoktur. Oy almak için bazı yerlerde başörtülü birkaç kişiyi de vitrin mankeni gibi getirip koymak kimseyi inandırmıyor" diye konuşmuştu.

CHP Parti Meclisi Üyesi Sevgi Kılıç, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak Erdoğan’ın “vitrin süsü” benzetmesine tepki göstermişti.

Muhalefet partileri de yaptıkları açıklamalarda Erdoğan'ın sözlerine tepki göstermiş ve Kılıç'a destek vermişlerdi

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU