Saadet Partisi’nin AK Parti ve MHP’nin bulunduğu Cumhur İttifakı’na katılacağına yönelik iddialar gündemdeyken Milli Gazete yazarı Zeki Ceyhan’dan dikkati çekici bir yazı geldi.
Saadet Partisi’ne yakınlığıyla bilinen gazetenin yazarı Zeki Ceyhan, “Kapımız herkese açıktır” başlığıyla kaleme aldığı yazıda şunları yazdı:
Bizim kapımız herkese açıktır! Ama bu demek değildir ki kapımızı her çalanın peşine takılıp gideriz! Kapımızı çalanlarla oturur ilkelerimizi konuşuruz! İlkelerde anlaşma sağlandığında birlikte yola koyuluruz. Anlaşamazsak herkes kendi yoluna devam eder.
Ve biz kiminle yola çıkmışsak mutlaka “lokomotif” rolünü üstleniriz. Yani “çekici güç” ya da “yönlendirici güç” oluruz. Birkaç koltuk hatırına vagon rolünü üstlenmeyiz. Tarih bizim birilerinin peşine takılıp gittiğimize tanıklık edemez. Zira böyle bir politikamız, böyle bir tavrımız olmamıştır. Kapımızı çalanlar ilkelerimize saygı gösterirlerse ne âlâ! Kendilerine “doğru bildiklerimizi” daima söylerken, “yanlış bulduklarımızı” da hatırlatırız.
Hiç kimseye küsmeyiz. Hiç kimseyi düşman gibi görmeyiz. Hiç kimseyi dışlamaz ve yok saymayız. Bizim “hayra motor, şerre fren olmak” gibi oldukça güzel bir prensibimiz bulunmaktadır. Şayet “hayra motor” olamıyorsak, mutlaka “şerre fren” olmaya gayret gösteririz.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Bizim açımızdan kapımızı çalanların niyetleri önemlidir” diyen Zeki Ceyhan, şu ifadeleri kullandı:
Gerçekten bize ihtiyaç duyduklarını hissediyorsak ona göre davranırız. Yok, bize gerçekten ihtiyaç duymuyor ya da istismar etmeye çalışıyorlarsa o zaman da tavrımız ona göre olur. Ülke yönetimi söz konusu olduğunda “bir takım koltuklarda” oturuyor olmak elbette önemlidir. Ama “o koltuklarda oturuyor” olmaktan çok daha önemlisi de “ilkeler konusundaki” hassasiyetimizdir.
Şayet bugün siyaset piyasasında “özgül ağırlığımızdan” sıkça söz ediliyorsa bu ilkelerimize olan bağlılığımızdandır. Yardımımıza ihtiyacı olanın yanında oluruz. Elinden tutulması gereken herkesin elinden tutarız. Ancak “gelin beraber intihar edelim” türünden bir çağrıya muhatap olmuşsak o eli tutmayız. Dedik ya ilkemiz hayra motor, şerre fren olmaktır.
Yardıma ihtiyacı olana yardımı hayra motor olmak olarak görür elimizi uzatırız. “Gelin beraber intihar edelim” çağrısına da şerre fren olmak adına el uzatmayız. Evet, biz siyaset sahnesinin özgül ağırlığı en yüksek olan ve ilkeli siyasetten hiç vazgeçmeyen bir unsuruyuz. Ve siyasette tatlı dilin önemli olduğuna inanırız.
Milli Gazete, Independent Türkçe
