Leanne Maskell - The Independent
Pek çoğumuz gibi modelliği göz alıcı kılan bir dünyada büyüdüm. Genellikle bir “masal” gibi gösterilen bir kariyer alanı. Biçimsiz bir ergenken, sizi bir yetenek avcısı “keşfeder” ve tanrıçaya dönüştürür. Podyumlarda süzülür, parlak dergi sayfalarında pozlar verirsiniz.
Ancak tam da bu deneyimi yaşamış bir insan olarak söyleyebilirim ki bunun tamamı bir aldatmaca. Güzellik ve lüksün arkasında, kendimi ilerleme ihtimali olmayan bir işte her açıdan sömürülürken ve sonuç olarak da akıl sağlığı sorunlarıyla uğraşırken buldum.
Annem yerel bir ajansa fotoğrafımı gönderince, 13 yaşında modelliğe başladım. Görünüşüm nedeniyle senelerce akran zorbalığına maruz kalmıştım. Bu yüzden modellik, aklımda yoktu. Ancak fotoğraflarımın moda dergilerinde yayımlanacağı söylendi. Ve bu da 10 yılı aşkın kariyerimin başlangıcı oldu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bir manken olduğunuzda, sözleşmeleriniz veya deneyimleriniz üzerinde çok az kontrol sahibi olacağınız size pek söylenmez. Oysa mankenler bir gün için kiralanan nesnelerdir. Bu da onların da hakları olduğunu unutmamıza neden olur.
Gerçekte, manken olarak tek yetkiniz ajansınızı seçmek. Ancak piyasada gerçek bir danışma veya resmi bir kalite kontrol sistemi olmadığından, doğru seçimi yapıp yapmadığınızı da bilmeniz zor olur.
Bir seferinde prestijli bir ajansı seçmeme rağmen kısa süre sonra ücretsiz deneme çekimleri için kendi cebimden 400 euro’ya kadar (yaklaşık 2 bin 800 TL) para ödediğimi fark ettim. Büyük markalarla deneyimim olduğu için kendimi savunabiliyordum ama ajans tarafından baskılandığımı hissettim.
Bir hafta sonra, önümde ücret alacağım herhangi bir iş olmaksızın, kendimi bin euro’luk (yaklaşık 6 bin 890 TL) borç içinde buldum. Bu durum akıl sağlığımı o kadar kötü etkiliyordu ki sürekli panik atak geçiriyordum. Ayrılmaya çalışırsam, bana karşı yasal işlem başlatılabilirdi.
Seçmelerde aşağılandım ve iş sırasında benden bir obje gibi bahsedildi. Bir müşterim kaş yüksekliğimin eşit olmaması nedeniyle 2 saat şikayet etti.
Tanıdığım mankenlerin çoğu kilo vermeye zorlandı. Kalçalarımdan 7,6 cm incelmem gerektiğini söyleyen bir ajanstan teklif aldım. Reddettiğimde ise taleplerini 3 cm’ye çekti. Ajansta haftada bir ölçülerim alındıktan sonra “kısa bir sohbet” için davet edildim. Yeterince ince olmadığım için sürekli azarlanmak, hem aşağılayıcı hem de küçük düşürücüydü. Kendimi zavallı ve değersiz hissettim.
Etrafımdaki herkes bunun kolay olması gerektiğini düşünüyordu. Sonunda istedikleri kiloyu verince bir 2 cm kadar daha incelmem istendi. Bu noktada asla yeterince iyi olamayacağımı anladım.
İnsanlar mankenlerin bedenlerini genellikle kolay hedef olarak görür. Bu yüzden vücudumla karmaşık bir ilişki kurdum. Tüm bunların sonunda yeme bozukluğu geçirdim ve hala beden dismorfik bozukluğum var. Bu durum bizi aynı zamanda, cinsel taciz ve istismara da açık hale getiriyor.
Seçmeler ve çekimlerin otel odalarında yapılması ne kadar normal görünse de bu bizleri rahatsız edebiliyor. Bir seferinde erkek bir müşteri soyunmamı istediğinde bir otel odasında seçmeler için yalnızdım. Kendimi rahat hissetmedim ve reddettim. Sonra bana, Dubai’de eskortluk yapabileceğim ve bir günde çok para kazanabileceğimi söyledi. Ben bir seks işçisi değilim ama bu adama öyle göründüğüm hissi, aşırı derecede güvensiz hissetmeme neden oldu.
Diğer bir deneme çekimindeyse içki içmeye ve bir yabancının yatak odasında çıplak poz vermeye zorlandığım için çekimi yarıda bıraktım.
Bir çekimde de fotoğrafçı, diğer mankenin poposuna pinpon raketiyle vurmamı ve “yüzümü saçımla” kapamamı istedi. Kabul etmeyince de alındı. Ekibin beni seks pozisyonuna sokmaya çalıştığı ve utançtan ağladığım dahi oldu. Amatör gözükmemek için çekimi bırakıp gidemedim. Ancak çekimden para bile almıyordum.
Ajanslar muhtemelen mankenlerinin olumsuz deneyimler yaşamasını istemez. Ancak piyasa çok kontrolsüz olduğu için, bizi gönderdikleri fotoğrafçı profesyonel mi yoksa korkunç bir amatör mü bilmeleri pek mümkün olmuyor. İşini yaparken sürekli cinsel obje olarak görülmek bir süre sonra insana zarar veriyor.
Mankenlerin kendi haklarının farkında olması durumunda bu gibi olayların başka insanların başına gelmeyeceğini düşünüyorum. Zaten deneyimlerimi paylaşmak için bir kitap yazmamın nedeni de bu. Umarım kitabım, bu piyasanın nasıl gelişeceğine dair evrensel bir tartışma başlatmama yardımcı olur.
Leanne Maskell’in Manken Manifestosu: Moda Endüstrisinde A’dan Z’ye İstismar Karşıtı Kılavuz (The Model Manifesto: An A-Z Anti-exploitation Manual for the Fashion Industry) adlı kitabı 2 Mayıs’ta yayımlandı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/life-style/women
Independent Türkçe İçin çeviren: Özlem Sakın
© The Independent