Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Sözlerinin başında, Dünya Engelliler Günü'nün anlamına vurgu yapan Karamollaoğlu, engelli bireylerin istihdam, yaşam ve eğitim konularına yönelik sorunlarının acilen çözüme kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
"Tedbirden Önce Destek Açıklanmalıydı"
Hükümetin aldığı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını tedbirlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu, tedbirlerin ekonomik etkilerinin altını çizdi.
Alınan tedbirlerden önce vatandaş ve esnaf için ekonomik desteklerin açıklaması gerektiğini vurgulayan Karamollaoğlu şunları kaydetti:
Bu yasak kararı alınırken ekonomik sıkıntılar dikkate alınmazsa ülkemizde başka sıkıntılar doğar ilerde. Lakin bir devlet tedbirden önce millete yapacağı desteği açıklaması lazım gelirken Mart ayından bu yana bu millete kredi dağıtıp, bankaya borçlandırmaktan başka doğru düzgün bir destek verilmedi. Bakınız şimdi hafta sonu sokağa çıkmak yasak lakin evini günlük kazandığı yevmiye ile geçindiren yüz binlerce insanımız var. Bu insanların durumu ne olacak? Kahvehaneler ve lokantalar kapandı, kahvehane ve lokanta esnafı perişan olmuş durumda bu esnaf ne yapacak.Bu noktada bir çağrıda bulunmak istiyorum; çok acil bir şekilde esnafa faizsiz destek kredileri sağlanmalı. Türkiye’de her haneye verilecek şekilde nakit desteği yapılmalıdır.
"Asgari ücretteki vergi ve sigorta primleri kaldırılmalı"
Karamollaoğlu, 2021 yılı için toplanan Asgari Ücret Zam Komisyonu'na ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye şartlarında asgari ücretliye ödenen 2 bin 324 liranın yeterli olmadığını belirten Karamollaoğlu, "Bakınız bugün ülkemizde açlık sınırı; 2.482 Lira, yoksulluk sınırı ise 8.085 Lira civarındadır. En azından iktidar sene içinde açlık sınırı yükseliyorsa işçi ücretlerini de o seviyeye çıkarması icap eder" dedi.
Karamollaoğlu asgari ücretle ilgili şu önerileri dile getirdi:
Şu an yapılması en basit iş asgari ücret üzerindeki vergilerin kaldırılmasıdır. Vergiler kalkınca asgari ücret 3000 liraya yaklaşıyor. Aradaki fark vergi harç ve sigorta primlerine gidiyor. İlk adım olarak bunu kaldırıyoruz deseler ne işveren ne de işçi mağdur edilecek. O yüzden bu rakamlara göre işçinin emekçinin hakkı gözetilmeli, zam miktarı buna göre belirlenmelidir. Bugün devlet kendisine bir hedef koymalı; "10 yıl sonra asgari ücreti yoksulluk sınırına getireceğiz" diye. Böyle bir hedef olmadan asgari ücreti belirlemek kesinlikle çalışana zulümdür.
"İcraata gelince Kisra gibi yaşıyorsunuz"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın 10 milyon lira değerindeki Mercedes marka makam aracına binmesiyle ilgili "Mercedes meraklısı değilim. Devleti temsilen biniyorum" sözlerine de tepki gösteren Karamollaoğlu, "Kısacası itibardan tasarruf etmeyiz diyor" ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu tepkisine şöyle devam etti:
Bakınız Hz. Ömer’e Sasani ve Roma elçileri karşısına yamalı elbise ile çıkmamasını tavsiye edenlere karşı bu teklifi reddetmiştir. Lafa gelince Ömer’in adaleti ve yönetim anlayışı diyorsunuz lakin icraata gelince Kisra gibi yaşıyorsunuz. Milletin yediği kadar yemeden, milletin giydiği kadar giymeden insanımızın derdini anlayamazsınız da çözemezsiniz de.
Kisra ne demek?
Kisra, Sasani İmparatorluğu'nda 590–628 yılları arasında krallık yapmış, II. Hüsrev'in kullandığı ünvanlardan biriydi.
Tarihi kaynaklar, Kisra'nın kendi döneminde Sasani sarayların lüks ve eğlence içinde yaşadığını belirtir.
Kisra kelimesi, şairler tarafından İslam edebiyatında da kullanılmış ve şiirlerde gücü, zenginliği ve görkemli hayatı sembolize etmiştir.
Independent Türkçe