Pandemi nedeniyle alınan yeni kısıtlama kararları kapsamında, kafe ve restoran gibi işletmeler yine paket servis dışında hizmet vermeyecek.
Bu gelişmeyi en çok endişeyle takip edenler ise bu tür işletmelerde çalışanlar oldu.
Kafe ve restoran çalışanlar turizm iş koluna bağlılar.
Çoğunlukla az bir ücret ve uzun çalışma şartları altında çalışan turizm çalışanları koronavirüs sürecinin en büyük mağdurları.
Pandeminin ilk günlerinde mekanların kapatılması nedeniyle aylarca işlerinden uzak kalan çalışanlar bir kez daha işlerine ara verilmesi endişesi yaşıyor.
Çalışanlar hasta olmak ile işsiz, parasız kalma kaygısı arasında sıkışıp kalmış durumda.
Sektördeki son durumu kafe ve restoran çalışanlarının da örgütlendiği DİSK'a bağlı Turizm İş Sendikası Marmara Bölge Temsilcisi Turgay Özdemir anlattı.
Pandemi sektördeki krizi derinleştirdi
Özdemir, turizm sektöründeki ilk sarsıntının 2015 yılında Rusya ile yaşanan uçak kriziyle başladığını ve o tarihten sonra tam anlamıyla toparlamayan sektörün pandemiyle birlikte tam krize girdiğini söyledi.
Turizm sektöründe 1 milyonu kayıtlı, geri kalanı kayıtdışı olmakla birlikte 3,5 milyon çalışan olduğunu söyleyen Özdemir, bunun dışında bir de bulaşıkta temizlikte arka planda çalıştırılan göçmen işçilerin olduğunu kaydetti.
Pandeminin başlangıcındaki ilk kapanmada çalışanların yüzde 70'inin evlerine gönderildiğini belirten Özdemir, benzer bir durumun yine yaşandığını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
Sadece İstanbul'da 150 bin turizm işçisi var. Bunun yüzde 70 işsiz kalacak. Bunu Türkiye geneli için de geçerli.
Eve gönderiyorlar ama herhangi ücret garantisi vermiyorlar
Yeni tedbirlerin duyurulmasının ardından çok sayıda başvuru aldıklarını belirten Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
Arayanlar işverenlerce bir miktar çalışan dışında evlerine gönderileceklerinin söylendiğini belirtiyor. Evlerine gönderiliyor derken yanlış anlaşılmasın. Eve gidenler belli sektörlerdeki gibi evden çalışamıyor. Aslında bu insanlar bir nevi işsiz durumuna düşüyor. İşverenler eve gönderdikleri çalışanlara ücretsiz izin veya kısa çalışma ödeneği için başvuracaklarını ancak çıkıp çıkmayacağını bilemediklerinden garanti veremeyeceklerini söylüyorlar. Bir nevi bu insanlar işsizliğe, açlığa mahkum ediliyor.
"İnsanlar açlığa mahkum ediliyor"
Zaten düşük bir ücrete çalışan ve yüzde 4 oranı dışında örgütsüz olan turizm çalışanlarının oldukça zor durumda olduğunu kaydeden Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı:
İnsanların ücretleri yeterli olmadığından her birinin ciddi borçları var. Geçen mart ayındaki borç ertelemesinin de süresi bitti. Borcum yok diyenin bile kredi kartına en az beş bin lira borcu vardır. Sonuçta fabrikalar çalışıyor. 22 iş dalı olmasına karşın tedbirler sadece eğlence, turizm ve spor sektörünü kapsıyor. Patron kilidi vurduktan sonra kendisini bir süre idare edebilir ama çalışanlar nasıl idare edilecek. İnsanlar adeta açlığa mahkum ediliyor. Durum vahim. Bu insanlar kaderlerine ve açlığa mahkum edilmemeli.
© The Independentturkish
