Almanya’da yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) salgınına yönelik kasım ayındaki tedbirler öncesi tuvalet kağıdı ve un gibi gündelik malların satışlarında yüksek artış olduğu bildirildi.
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), Kovid-19 krizinde tüketicilerin mevcut satın alma davranışlarına yönelik yılın 43 ve 44'üncü haftalarına ilişkin istatistiklerini yayınlandı.
Buna göre, kasım ayındaki Kovid-19 tedbirleri öncesi Alman tüketiciler un, makarna ve maya gibi yiyecekler ile tuvalet kağıdı, dezenfektan ve sabun gibi seçili hijyen malzemelerini giderek daha fazla stokladı.
Ülkede 19-24 Ekim 2020'deki (43.hafta) tuvalet kağıdı satış rakamları, Kovid-19 krizi öncesi Ağustos 2019-Ocak 2020 döneminin ortalamasına göre yüzde 139 arttı.
Avrupa'nın diğer ülkelerine göre Kovid-19 krizinde daha başarılı sınav verdiği değerlendirilen ülkede, tuvalet kağıdı satışları 26-31 Ekim 2020'de ise yüzde 84 artış gösterdi. Bu dönemde dezenfektan satışları yüzde 104, sabun satışları yüzde 51 arttı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
AA'nın derlediği Destatis’in rakamlarına göre belirli gıdalara olan talep de önemli ölçüde artış gösterdi.
Kriz öncesi ortalamaya göre un satışları 44.haftada yüzde 101, maya satışları ise yaklaşık yüzde 74 arttı. Buna karşılık erişte gibi makarna satışlarda artış yüzde 8’de kaldı.
Tedarikte sorun yok
Almanya Perakendeciler Birliği (HDE), ülkede gündelik malların tedarik durumunu güvenli olduğunu belirterek, dağıtımda sorun yaşanmayacağını açıkladı.
İnsanlar neden tuvalet kağıdına yöneliyor?
2009'da yayımlanan Pandemi Psikolojisi (The Psychology of Pandemics) kitabının yazarı Steven Taylor, mart ayında The Independent'a konuşmuş "Niçin tuvalet kâğıdı? Bu mantıklı görünmüyor, değil mi? Çünkü bu sizin enfekte olmanızı engellemeyecek" demişti.
Taylor, “Pandemi sırasında, insanlar enfeksiyon tehdidi altındayken gerçekleşen şeylerden biri iğrenme duyarlılığının artmasıdır. İğrenme hissini deneyimleme ihtimali daha fazladır ve insanlar iğrenmeyi önlemeye yönelik harekete ederler" ifadelerini kullanmıştı.
Taylor şöyle devam etmişti:
İğrenme, sizi bazı kirlenmelerden kaçınmanız için uyaran alarm mekanizması gibidir. Eğer salya kaplı bir korkuluk görürsem ona dokunmam, tiksinti hissederim. Ve bu bizi güvende tutar. Bu yüzden enfekte olma korkusuyla tiksinti arasında çok sıkı bir bağlantı var. Ve tiksinti veren maddeleri ortadan kaldırmak için tuvalet kağıdından daha iyi bir araç yok. Bence tuvalet kağıdının koşullu bir güvenlik sembolü haline gelmesi bu yüzden.
British Columbia Üniversitesi'nde profesör olan klinik psikolog Taylor'a göre, umumi malzemelerin stoklanması insanların hazır olduklarını hissetme ihtiyacıyla kısmen açıklanabilir:
Pandemiyle, büyük, yeni, korkutucu bir şeyle karşılaştığınızda ve hükümet bununla başa çıkmak için özel bir şey yapmamız gerekmediğini söylediğinde (sadece ellerinizi yıkayın ve benzeri şeyler söylediğinde) insanlar hazırlanmak için bir şeyler yapma ihtiyacı hisseder. Bu yüzden insanlar kendilerini hazırlamanın yolu olarak stok yapıyor. İnsanlar bunu yaptığında, bazılarının aşırı alışveriş yapması kaçınılmaz. Tuvalet kağıdının hazırlık ve güvenliğin sembolü olma potansiyelini artırmasını sosyal medya sağladı. Burada kartopu etkisi söz konusu.
Taylor, "Başlangıç için tuvalet kağıdı büyük, hacimli ve ayırt edilebilir olduğundan insanlar onu daha çok fark ediyor. Ardından insanlar için giderek psikolojik değer kazanmaya başlıyor. Mağazadan kucak dolusu tuvalet kağıdıyla çıktıklarında alışveriş yapan bu kişilerle konuşmak ilginç. Neden bunu yaptıklarını sorduğunuzda bazıları şöyle diyor; 'Bilmiyorum, herkes böyle yapıyordu.' Korku çok bulaşıcıdır. Bu tür şeyler viral hale geldiğinde, etrafınızdaki insanları panik halinde bir şeyler satın alırken gördüğünüzde, bu sizi daha endişeli hissettirecektir. Başlama işaretini diğer insanlardan alıyoruz" diye açıkladı.
Pandemi sırasında stoklama konusunda tarihsel bir gelenek de mevcut. Taylor'a göre, 1918 İspanyol gribi salgını sırasında insanlar yığınla Vicks VapoRub stoklamıştı.
Independent Türkçe