"Cumhurbaşkanına hakaret", "terör örgütü propagandası yapmak" ve "terör örgütüne yardım" suçlarından hakkında başlatılan soruşturma kapsamında mahkemeye sevk edilen eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun tutuklandı.
Uzun, sosyal medya hesabındaki paylaşımları nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturma kapsamında 23 Nisan Salı günü gözaltına alınmıştı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Uzun'un, "Cumhurbaşkanına hakaret, terör örgütü propagandası yapmak ve örgüte yardım" suçlarından Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındığı duyurulmuştu.
Uzun'un tutuklanmasına eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan sosyal medya hesabından tepki gösterdi. Arslan "FETÖ mücadelesinde gelinen nokta. Kimse bu örgüt adını korkudan ağzına alamazken örgütün varlığını anlatan, daha 2010 yılında bu konuda ifadeler veren, yazdığı kitapla fetullahın illegal faaliyetlerini açığa çıkaran Sabri Uzun tutuklandı. FETÖ bayram edebilir" ifadelerini kullandı.
FETÖ mücadelesinde gelinen nokta. Kimse bu örgüt adını korkudan ağzına alamazken örgütün varlığını anlatan, daha 2010 yılında bu konuda ifadeler veren, yazdığı kitapla fetullahın illegal faaliyetlerini açığa çıkaran Sabri Uzun tutuklandı. FETÖ bayram edebilir.
— Emin Arslan (@Eminarslan06) 26 Nisan 2019
Sabri Uzun 17 Nisan günü Twitter hesabından yaptığı paylaşımında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu şu ifadelerle kutlamıştı:
Sn İmamoğlu;
— Sabri Uzun (@SabriUzun28) 17 Nisan 2019
İBB Bşk görevin hayırlı olsun.
İnşallah, “oğlum sıfırla” demezsin.
“750 milyon liralık saat takmazsın”.
“7 adet para kasan ve para sayma makinen olmaz”
Allah şaşırtmasın.
Terbiyeni hiç bozma.
Annenizi ve eşinizi kutluyorum.
Uzun'un sosyal medya hesabındaki son paylaşımları ise şöyleydi:
ÖSYM eski Bşk Ali Demir, FETÖ’den tutuksuz yargılanacak!..
— Sabri Uzun (@SabriUzun28) 18 Nisan 2019
Pekiyi, Ali Demir kararnamesini imzalayanların ifadeleri alındı mı?
Garipler cezaevinde, muktedirler evlerinde olursa böyle “FETÖ ile mücadele” olmaz.
Takdir Türk Milleti’nin...
CB Sn Erdoğan’ın, İmamoğlu’nun elini sıkmadığı haberlerini okudum.
— Sabri Uzun (@SabriUzun28) 21 Nisan 2019
Doğruysa çok üzülürüm. Ülkemizde iç çekişmeler yüzünden enflasyon/dolar çok yükselecek demektir.
Gerçekleri kamuoyuna açıklar mısınız?
“Partiya Harekatı Hırgür Genel Başkanı’na”:
— Sabri Uzun (@SabriUzun28) 21 Nisan 2019
Yerel Seçim öncesi söylediğin ‘zillet,illet, PKK ve Fetö ittifakı’ sözleriniz sonucu Sn Kılıçdaroğlu’na Ankara’da saldırıldı.
Dün kahramanlar Engin Alan, Levent Göktaş, Serdar Öztürk cezaevine atıldığında sinmiştin.
Vicdanın rahat mı?
FETÖ'nün hedefiydi, kitabını yazdı, FETÖ'den gözaltına alındı
FETÖ mensuplarının, hakkında 34 dava açtığı Emniyet Genel Müdürlüğü eski İstihbarat Daire Başkanı Uzun, Dink davasının da sanıkları arasında bulunuyor.
“Sizin bana yaptığınızı FETÖ bile yapmadı”
Sabri Uzun halen Hrant Dink cinayeti davasında suça iştirakten tutuksuz yargılanıyor. Bir dönem FETÖ mensubu emniyetçiler tarafından hedef seçilen isimlerden biri olan Sabri Uzun, 2016 yılında yayımlanan “İn” adlı kitabında FETÖ ile mücadelesini anlatmıştı.
Kitabının çıkmasından sonra pek çok kez medyaya konuşan Uzun, FETÖ tarafından nasıl hedef seçildiğini anlattı. Sabri Uzun FETÖ tehdidi nedeniyle kendisine sağlanan polis korumasıyla ilgili 2018 yılı başında yapılan statü değişikliğine dair sert eleştirileriyle de gündeme gelmişti.
FETÖ'nün hedefi olduğu gerekçesiyle kendisine sağlanan korumanın statüsünde değişikliği gidilmesi sebebiyle yine sosyal medya hesabından AK Parti’ye yönelik suçlamada bulunan Uzun, "Sizin bana yaptığınızı FETÖ bile yapmadı" demişti. Sabri Uzun, Twitter'dan paylaştığı mesajında şu iddialarda bulunmuştu:
"Fethullah Gülen ve çetesi tarafından hakkımda 34 ceza ve tazminat davası açıldı. Birçok dava reddedildi, bir kısmından halen yargılanıyorum. 'Özel korumam yapılmaktayken, yaya koruma kararına’, bir tür cezalandırmaya çarptırıldım. Sizin bana yaptığınızı FETÖ bile yapmadı!”
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kitabında Deniz Baykal’a kaset komplosunu yazmıştı
Sabri Uzun, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın FETÖ’ye yönelik sık sık kullandığı “İnlerine gireceğiz” ifadesinden hareketle "İn” ismini verdiği kitabında Hrant Dink suikastından, Deniz Baykal’a kaset komplosuna gizli kalmış pek çok olayın perde arkasını anlatmıştı.
FETÖ'nün polisteki kadrolaşmasını uzun yıllar önce yazdığı "Fetullah’ın Copları" adlı kitabında yazan eski polis Zübeyir Kındıra, FETÖ içinde "Közcüler" ve "Kozcular" ayrışması yaşandığını ve Sabri Uzun'un da "Közcü" olduğunu öne sürmüştü.
Kındıra, FETÖ'nün emniyet istihbaratındaki kadrolara Uzun'un daire başkanı olduğu yıllarda “doluştuğunu” ve Uzun'un FETÖ ile işbirliği yaptığını iddia etmişti.
“Hrant Dink davasında, halkın önünde yargılanmak istiyorum”
Sabri Uzun, Hrant Dink cinayetinin işlendiği dönemde de Emniyet İstihbarat Daire Başkanıydı. Suikasta ilişkin hakkındaki suçlamalar gündeme geldiğinde "Hrant Dink davasında halkın önünde yargılanmak istiyorum" çıkışında bulunan Uzun halen Dink cinayeti davasının tutuksuz sanıkları arasında yer alıyor.
Uzun, Dink cinayeti davasında yaptığı savunmada Dink’in öldürüleceğine daire istihbarat raporlarının kendisine iletilmediğini söne sürmüş, “Dink cinayeti kumpastır” demişti. Savunmasında “Hrant Dink cinayeti tezgahtır. Milliyetçiler, Kemalistler var, bunlar bu ülkenin başına belalar diye bir intiba yaratmaya çalıştılar” diyen Uzun, “Coşkun Çakar, Recep Güven ve Muharrem Durmaz cemaatin istihbarat şurasıdır. Coşkun Çakar’ın ise reisleri olması gerekiyor” iddiasında bulunmuştu.
“Santoro’nun durumu Dink’ten daha kötüydü”
Uzun, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan çapraz sorgusu sırasında şu iddialarda bulunmuştu:
“Ergenekon davasının altına 23 tane iddianame eklendi. Rahip Santoro telefonları dinlenirken Trabzon’da öldürüldü. Koruma sağlanmıyor. Dink olayı oluyor. Arkasından Zirve oluyor. Santoro Katolik, Hrant Dink Ortodoks, Zirve ise Protestan. Hıristiyanların üç inancından üç kişi öldürülüyor. Santoro’nun durumu Dink’in durumundan daha kötü. Telefonları dahi dinleniyordu. Dink davasını başlatan yazı Trabzon’dan geliyor. Cinayetin başlangıcı Trabzon. Ergenekon davasını başlatan mektup da Trabzon’dan yazılıyor. Dink davası üzüm salkımının sapı gibiydi. Diğer cinayetleri buraya ekleyeceklerdi.”
Independent Türkçe, Ajanslar