Daha önce genel başkanlık için aday adayı olduğunu açıklayan ancak CHP tüzüğü gereği gerekli olan delegelerin yüzde beşinin, yani 68 delegenin imzasını alamadığı için aday olamayan PM üyesi İlhan Cihaner kurultayda söz alarak, yönetime eleştirilerde bulundu.
PM ve onur üyelerine tanınan 5'er dakikalık konuşma için kürsüye çıkan Cihaner, Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından çok sayıda delegenin kurultayın yapıldığı merkezi boşalttığını belirterek, "Geleceğin Türkiye'sini kurmak için toplanan kurultaya" yakışmadığını savundu.
“Bu ciddiyetsizlikle nasıl iktidara gideceğiz biz” diye soran Cihaner, kongreler sürecinde en küçük ilçede bile tek adayla seçimlere gidilmesinin sağlandığını ileri sürdü.
Divan başkanı önerilirken bile kendilerine sorulmadığını söyleyen Cihaner, milletvekili seçimlerinde de yüzde 33 cinsiyet kotasının uygulanmadığını belirtti.
Cihaner, "100'üncü yılı bitiriyoruz, hala 18 kadın milletvekili var" dedi.
Kendisine, konuştuğu zaman "marjinal" yakıştırması yapıldığını belirten İlhan Cihaner, "Ama ben size birkaç marjinal şey anlatayım. CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak bir siyasal islamcıyı, Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday göstermek mi marjinallik, buna karşı çıkmak mı marjinallik? Biz karşı çıktık" dedi.
"Rejimin değişmesinin müsebbibi oldular"
Dokunulmazlıkların kaldırılması sırasında delegelerin, milletvekillerinin, PM'nin karşı olmasına rağmen 14 milletvekilinin "evet" oyu verdiğini aktaran Cihaner, bunu "utanç kaynağı" olarak değerlendirdi.
Cihaner, "Bunlar dokunulmazlıklara 'evet' diyerek, Türkiye'nin bugünkü rejim değişikliğinin müsebbibi oldular. Genel başkana sorarsak 'Bugün olsa Ekmeleddin İhsanoğlu konusunda aynı kararı veririm. Dokunulmazlık olsa aynı kararı veririm' diyor. Bu mu marjinallik, dokunulmazlığın karşısına çıkmak mı marjinallik? Hangisi normal" dedi.
İl başkanlığı seçimlerinde tek aday dayatması yapıldığını ileri süren Cihaner, şunları söyledi:
Nasıl demokrasi şöleni oluyor bu? İl kongrelerinde tek adaylar, blok listeler, üstelik çoğu da konuşunca demokrasi şampiyonu olan arkadaşlarımız. Hiç mi utanmadılar? Ankara kongresinde divan başkanlığını yapan, hepimizin sakındığı eski genel başkanımız hiç mi utanmadı? İstanbul kongresi sizi utandırmadı mı? İzmir, Adana, Mersin kongresi. Böyle oluşan bir delegeyle biz burada demokrasiyi mi kuracağız? Bu bakış açısı nasıl demokrasi getirecek bize? Savaş tezkerelerine 'evet' dedik. Ben hiçbirine 'evet' demedim.
Dış politikaya da değinen İlhan Cihaner, “Peki Türkiye'nin şu anda yaşadığı dış politika yıkımının sorumlusu kim? Stratejik derinliğin sorumlusu kim? Babacan. Yeni ittifak ortağımız. Davutoğlu, yeni ittifak ortağımız. Bunlarla mı Türkiye'yi ikinci yüzyıla götüreceğiz? Dün Ayasofya'da yaşanan, Cumhuriyet hukukunun ve laikliğin cenaze namazıydı, hepimiz aracı olduk. Cumhuriyet hukukunu bile savunamadık” dedi.
"Bu güne kadar hangi AKP politikasına engel olduk?"
18 yılda iktidarın hiçbir hamlesine engel olunamadığını belirten Cihaner, konuşmasına şöyle devam etti:
Baro yasası çıktı. İki gün mecliste geciktirdik diye muhalefet yaptık zannediyoruz. Genel başkan 13 madde saydı, peki biz bunu nasıl gerçekleştireceğiz, hangi politikayla gerçekleştireceğiz. Anayasa Mahkemesi’ne giderek, tweet atarak, salı toplantılarında bağırarak... Bugüne kadar hangi politikasına engel olduk AKP'nin bu politikayı izleyerek. Hiçbirine.
Ben sızlanmam, yakınmam. Ben mücadele ederim, geçmişim de bununla doludur. Bir başıma kalsam mücadele ederim. Bu mücadeleyi daha büyülteceğiz sizlerin desteği ile. Ama beni en çok rahatsız eden sizler adına, imza toplama sürecinde sizlerin üzerindeki baskı. Burada vereceğiniz kararla bu gidişatın daha derinleşmesine mi karar vereceksiniz yoksa sahiden potansiyelimizi kullanarak iktidarı mı elde edeceğiz, ona karar vereceksiniz. Bu tarihsel bir sorumluluk.
Genel başkanın 80 il başkanının imzasıyla önerileceğini, Mardin'in kurultayda temsil edilmediğini anlatan Cihaner, şu görüşlerini paylaştı:
"İtiraz edenlerin düşmanlaştırıldığı bir süreç yaşıyoruz. Olağanüstü kurultayda imza veren insanlar düşmanlaştırıldı. Yoldaşlık bu mu?
Temel Karamollaoğlu'na imza verilirken, Doğu Perinçek için imza verirken desteklenen sizler, bir yoldaşınıza imza verirken işinizle, aşınızla tehdit ediliyorsunuz. Tek bir şeye ihtiyacınız var, cesaret, cesaret, cesaret. Nasıl ki yıllardır eşitlik, özgürlük mücadelesi veriyorsunuz, ateşi, ihaneti gördünüz burada da az cesaret gösterirseniz gerçekten iktidarı elde edecek bir dinamizmi yaratabiliriz.
JİTEM ve FETÖ'ye dava açtı
‘JİTEM’e dava açan ilk savcı’ olarak ülke gündemine gelen Cihaner 1968’de Kars’ta doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitiren Cihaner, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünde “İnsan Hakkı Olarak Bilgi Edinme Hakkı” konulu tezi ile yüksek lisans yaptı.
1991 yılında adli yargı hâkim-savcı adayı olarak göreve başladı.Birçok il ve ilçede çalışan Cihaner, 1999 yılında Şırnak’ın İdil İlçesi’nde görev yaparken, 1989 yılında öldürülen üç köylünün dosyasından başlayarak faili meçhul cinayetlerle ilgili kapsamlı soruşturma yaptı.
Cihaner bu soruşturma ile JİTEM aleyhine dava açan ilk isim oldu. 2007’de Erzincan Başsavcısı olarak atanan İlhan Cihaner göreve başladığı yıl İsmailağa cemaati ile Fethullah Gülen hakkında soruşturma başlattı. Fethullah Gülen grubuna yönelik, kara para aklama, casusluk KPSS ve polis akademisi sınav sorularınının çalınması suçlarından soruşturma yürüten Cihaner, görevden alınarak tutuklandı. Soruşturması elinden alınan İlhan Cihaner hakkında Adalet Bakanlığı 26 yıl hapis istemi ile dava açtı. 4 ay tutuklu kalan Cihaner daha sonra tahliye olurken onu tutuklayan savcılar “FETÖ/PDY” soruşturmasından tutuklandı.
2011 yılında yapılan seçimlerde CHP’den Denizli, 2015 yılında İstanbul milletvekili seçildi. 2012’de parti meclisine seçilen Cihaner, 2018 seçimlerinde Kılıçdaroğlu ile ters düşünce milletvekilliği için aday gösterilmedi. Cihaner, evli ve bir kız çocuğu babasıdır.
Independent Türkçe, AA