Spor dünyasında "tüm zamanların en büyüğü" olarak anılan eski ağır sıklet dünya şampiyonu olan Muhammed Ali, vefatının dördüncü yılında anılıyor.
Boksör ve insan hakları savunucusu Müslüman aktivist Muhammed Ali için mezarının bulunduğu Kentucky eyaletinin Louisville kenti olmak üzere ABD'nin ve dünyanın birçok kentinde törenler düzenlenirken, birçok spor kulübü ve sporcu anma mesajı yayınladı.
Uzun süre Parkinson hastalığı ile mücadele eden Muhammed Ali, 3 Haziran 2016'da solunum yolu rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirirken, sadece spor camiasını değil uluslararası kamuoyunu da yasa boğmuştu.
Amatör ligde katıldığı 167 maçın 161’ini kazanarak bu alanda bir rekora imza atan Clay, profesyonel döneminde yaptığı 61 maçta sadece 5 kez yenildi.
Olimpiyat ve dünya şampiyonu olan efsane isim çıktığı 61 maçın 37'si nakavt olmak üzere 56'sından galibiyetle ayrılmıştı.
Muhammed Ali kimdir?
Gerçek adı Cassius Marcellus Clay Jr. olan ve Müslüman olmasının ardından ismini Muhammed Ali olarak değiştiren efsane boksör, 17 Ocak 1942'de ABD'nin Louisville şehrinde doğdu.
Siyah ten renginde olan ve ırkçılığın bir hayli fazla görüldüğü bir bölgede hayata adım atan Clay, 12 yaşında boksla tanıştı.
Boksta sergilediği başarılı performansla kısa sürede Ulusal Atletler Birliği ve Altın Eldiven Şampiyonası'nda amatör olarak müsabakalara girmeye başladı.
Clay, 1960 yılında henüz 18 yaşındayken katıldığı Roma Olimpiyatlarında hafif ağır sıklette altın madalya kazandı ve bu madalya ile spor camiasında ismini duyurmaya başladı.
Altın madalya ile ABD'ye döndükten sonra gittiği bir restoranda siyahilere servis yapılmadığını duyunca çok sinirlendi ve kazandığı altın madalyayı yakındaki bir nehre attı. Bu olayla birlikte ülkesine bakış açısı değişmeye başlayan Clay, İslam'a ilgi duymaya başladı.
22 yaşında Müslüman oldu
Henüz 22 yaşındayken 1964'te Sonny Liston’u yenip en genç Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonu olan Clay, zaferinin ardından İslam dinini seçtiğini ve adını da Muhammed Ali olarak değiştirdiğini açıkladı.
Siyahilerin birçok temel haktan mahrum olduğu 1960'ların ABD'sinde aynı zamanda Müslüman da olan Muhammed Ali, ABD hükümeti tarafından 1966'da acil koduyla Vietnam Savaşına çağırıldı.
"Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım" diyerek Vietnam Savaşı'na gitmeyi reddeden Ali, 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı.
Lisansı, pasaportu ve unvanları elinden alındı. Kararı ABD Yüksek Mahkemesinde temyiz eden Ali, 3 buçuk yıl boyunca bokstan uzan kaldı ve dava süresince ciddi maddi sıkıntı içine girdi. 1971'de Yüksek Mahkemedeki temyiz davasını kazandı.
Müslüman olduğu ilk dönemde, ırkçı görüşlere de sahip olan "Nation of Islam" adlı grupla anılan Ali, ilerleyen yıllarda bu hareketten ayrılarak Malcolm X gibi Sünni İslam anlayışını benimsedi. 1972 ve 1988 yıllarında iki kez Hacca gitti.
Profesyonel kariyerinin ilk mağlubiyetini 1971'de Fraizer'dan aldı
1971'de Joe Frazier ile "asrın maçı" olarak adlandırılan müsabakaya çıktı ve profesyonel boks kariyerinde ilk defa bir maçı kaybetti. 1974'te bir kez daha karşılaştığı Fraizer'ı bu kez sayı farkıyla mağlup etti.
1974 yılındaki ikinci büyük zaferini, dönemin en güçlü boksörleri arasında gösterilen George Foreman karşısında alan Muhammed Ali, rakibini 8. rauntta devirerek yeniden dünya şampiyonluğunu ilan etti.
1977'de Leon Spinks'e yenildi, ancak bir yıl sonra rakibini yenerek dünya şampiyonluğunu 3 kez elde eden ilk boksör olarak tarihe geçti.
1978'de boksu bıraktığında dünya şampiyonu unvanına sahipti.
1984 yılında Parkinson hastalığına yakalanmasına rağmen bunu gizleyip büyük para karşılığı iki maç daha yapıp kaybetti.
Erbakan'ın davetlisi olarak Türkiye'ye geldi
1976 yılında, dönemin başbakanı Necmettin Erbakan'ın davetiyle Türkiye'ye geldi.
O dönem cuma namazını Erbakan'la birlikte kılan Muhammed Ali, daha sonra Topkapı Sarayı'nı gezdi.
1984 yılında, dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan'ın yeniden seçilebilmesi için kendisine destek verdiğini açıkladı. 1991 Körfez Savaşı sırasında Irak'a gitti ve Amerikalı rehinelerin serbest bırakılmasını müzakere etmek amacıyla Saddam Hüseyin ile bir araya geldi.
17 Kasım 2002'de, "Birleşmiş Milletler (BM) Barış Elçisi" olarak Afganistan'a gitti. BM özel konuğu olarak üç günlük bir iyi niyet misyonu kapsamında Kabil'de bulundu.
11 Eylül 2011'de Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan terör saldırılarının ardından bir gazetecinin, "Bu dehşetin meydana gelmesine sebep olan teröristlerle aynı dinin bir mensubu olarak neler hissediyorsunuz" şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladı:
Siz, Hitler ile aynı dini paylaşan bir mensup olarak neler hissediyorsanız aynısını.
27 Temmuz 2012 tarihinde ise Londra'da, 2012 Yaz Olimpiyatları açılış törenindeki olimpiyat bayrağını taşıdı. Parkinson hastalığından dolayı stadyumda bayrağı taşıyamayacak hale gelince eşi Lonnie tarafından ayakta durmasına yardımcı oldu.
1996 Atlanta Olimpiyatlarında da olimpiyat ateşini yaktı ve aynı olimpiyatlarda, 1960 yılında kazandığı ve nehre attığı altın madalyası düzenlenen bir törenle kendisine tekrar verildi.
Parkinson hastalığı yüzünden uzun süre Michigan'daki çiftliğinde gözlerden uzak yaşamayı tercih eden ünlü boksör, ringlerde 20 yıldır ağzından düşürmediği "Bütün zamanların en iyisiyim" lafını ispatlayarak bir efsane oldu.
Uzun süre Parkinson hastalığı ile mücadele eden Muhammed Ali, solunum yolu rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü Arizona'nın Phoenix kentindeki bir hastanede 3 Haziran 2016 günü hayata gözlerini yumdu.
Independent Türkçe, AA