Libya'da hayatını kaybeden MİT mensubunun kimliğinin ifşasıyla ilgili soruşturmada 6 gazeteciyle birlikte tutuklanan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan'ın darp edildiği anların görüntüleri ortaya çıktı. Gazeteciler hakkındaki iddianamede, savcılık darp iddiasına yönelik 'dezenformasyon' demişti.
6 Mart'ta tutuklanan Pehlivan, Silivri Cezaevi'ne giriş işlemlerinin yapıldığı sırada darp edildiğini iddia etmiş, avukatları aracılığıyla suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusuyla ilgili savcılık, darp olmadığını belirterek kovuşturmaya yer olmadığına yönelik karar vermişti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İddianameyi hazırlayan savcı, 'dezenformasyon' dedi
Geçen hafta Barış Pehlivan'ın da aralarında olduğu 6 tutuklu gazeteci hakkında hazırlanıp, İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, darp iddiasına ilişkin, 'dezenformasyon faaliyeti' ifadesi kullanılmıştı.
İddianamede konuyla ilgili şu ifadeler yer alıyor:
Şüpheli Barış Pehlivan’ın tutuklu olarak bulunduğu Silivri Cezaevi’nde 06.03.2020 tarihinde darp edildiğine ilişkin 07.03.2020 tarihinde gerçek dışı haberler yapılmıştır. Haberler üzerine Silivri ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından gerekli araştırma ve idari soruşturmalar yapılmış, tüm kamera kayıtları incelenmiş ve haberlerin gerçek dışı olduğu anlaşılarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07.03.2020 tarihinde konuyla ilgili basın açıklaması yapılmıştır. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07.03.2020 ve Cumhuriyet Başsavcılığımızın 09.03.2020 tarihli basın açıklamaları sonrasında Barış Pehlivan vekilinin 09.03.2020 tarihli dilekçesi ile “müvekkilinin cezaevinde darp edildiğine” dair şikayeti üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucu “müştekinin darp edildiğine ilişkin soyut iddiadan başka herhangi bir delil bulunmadığı gibi adli hekim raporları, kamera görüntüleri ve tanık beyanlarına göre müştekinin darp edilmediğinin sabit olduğu” gerekçesiyle 23.03.2020 tarih ve 2020/2160 karar numaralı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği anlaşılmıştır.
Görüntüler ortaya çıktı
Kamera kayıtlarında ise, Pehlivan’ı darp eden gardiyanın, Pehlivan’ı Silivri Cezaevi’ne getiren kolluk görevlilerini cezaevinden çıkardıktan sonra odaya girdiği görülüyor.
Odada sandalyede oturan Pehlivan’ın arkasından yaklaşan gardiyan sol eliyle Pehlivan’ın sırtına vuruyor ve 1-2 saniye Pehlivan’a bir şeyler söylüyor.
Pehlivan’ın darp yaşadığının ortaya çıkmasının ardından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı yazılı açıklamayla, böyle bir darp olayının yaşanmadığını ileri sürdü.
Adalet Bakanlığı ise müfettiş görevlendirerek olayla ilgili soruşturma başlattı.
Pehlivan: 'Ben devletim' diyordu
Barış Pehlivan, soruşturmada verdiği ifadede yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:
Mahkum kabul ve kayıt işlemlerim yapılıp cezaevine getiren kolluk kuvvetleri ayrıldıktan sonra bir infaz koruma memuru bana hitaben aşağılayıcı tarzda ve bağırarak konuşmaya başladı. İnfaz koruma memurunun tavırlarını sürdürmesi üzerine kendisine iletişimi kurmak maksatlı ve kibarca uyarmama rağmen bana 'sen kimsin' dedi. Kendisine yine kibarca 'Ben Barış Pehlivan'ım, gazeteciyim, 37 yaşındayım, sizinle uygun bir dilde iletişim kuruyorum, siz kimsiniz' diye sordum. Bana hitaben 'ben devletim' dedi. Bu diyalogdan sonra kayıt kabul işlemleri devam ederken ben kamera görüntülerinde gözükeceği şekilde sırtım infaz koruma memuruna dönük halde otururken infaz koruma memuru ben fark etmeden arkamdan gelip sırtımın sol tarafına iki defa avucunun içi ile vurdu.
Gardiyan: Sakin olmasını söyledim
Pehlivan’ı darp eden gardiyan ise ifadesinde, darp etmediğini, ileri sürerek verdiği ifadede olayı şu iddialarla anlattı:
“Barış Pehlivan'ın arkasında olduğum için biraz önüne doğru eğilerek kendisine 'Burası devlet dairesidir, burada herkese ayrım yapmadan ismi ve soy ismi ile hitap ediyoruz' dedim. Barış Pehlivan'ın yüksek sesle konuşması ve bağırması nedeni ile kendisine sakin olmasını söyledim."
Teknisyen: Herhangi bir hareketlilik yok
Savcılık kamera görüntülerini, soruşturmanın yürütüldüğü Silivri Adliyesi’nde Bilgisayar Teknisyeni olarak görev yapan bir memura verdi. Memurun hazırladığı bilirkişi raporunda “İnfaz koruma memurunun oturan şahsın arkasından şahsa doğru eğilerek bir şeyler söylemeye başladığı ve aralarında 10 saniyelik bir diyaloğun geçtiği kameralarda ses kaydı olmadığından konuşmaların tespit edilemediği, bu esnada aralarında herhangi bir darp ya da itişme olmadığı, aralarındaki konuşma bittikten sonra infaz koruma memurunun şahsın arkasından geçerek masasına yöneldiği…” ifadeleri yer aldı.
Soruşturmayı yürüten savcı ise verdiği kovuşturmaya yer yoktur kararında “müştekinin şahsi soyut iddiasından başka darp – cebir gördüğüne dair bir delil bulunmadı” dedi.
Independent Türkçe, Odatv